Terk Sebebiyle boşanma davası ve özel durum

Eylül 2011 den beri evliyim, Forum üzerinde arama yaparak terk sebebiyle boşanma şartlarının; evi terkten 4 ay sonra mahkemece ihtar çektirip 2 ay dönmesi beklenir şeklinde anladım, ancak bu 4 ayı neye göre kanıtlayacağız? benim eşim Aralık 2011 de terk etti evi ben o tarihte terk ettiğini şahitler aracılığı ile mi kanıtlayacağım yoksa o tarihte mahkemeye mi başvurmam lazımdı? Terk ettiğinde ben ve yakınlarım tarafımdan dönmesi için ikna edilmeye çalışıldığı halde geri dönmemiştir. Gitme sebebi ise ; benim işim gereği haftada 1 gün hafta içi iznim var terk etmeden önceki gün izin günümdü sinemaya vs gezmeye gidelim dedi o sırada yorgun ve hasta olduğum sebebiyle gitmek istemedim ve tartışma çıkardı ki 1 hafta önceki izin günümde sinemaya gitmiştik.. En küçük şeyde tartışma çıkarıyordu her seferinde barışıyorduk benden özür diliyordu neden böyle davrandığını bilmediğini söyleyip suçlu olduğunu kabul ediyordu.. Bende bir süre onun en küçük şeyi tartışma konusu etmesine engel olmak için sabrediyor tartışma çıkmasın diye sessiz kalıyordum ama o gün öyle olmadı.. Gerçekten hasta, halsiz olduğum ve beni anlamadığı için ona kızdım tartıştık neyse o gün öyle geçti gece oldu bitti dedim herşey sabah işe gitcektim benimle konuşmadı vs. bende kırılmıştım ona umursamadım.. Artık bende sürekli tartışma çıkarmaya çalışmasının altında birşeyler olduğunu düşünmeye başlamıştım.. Çünkü istediği birşey olmadığında sürekli beğenmiyorsan boşa beni tarzı şeyler söylüyordu ben ona tartışmak istemiyorum boşanma lafını ağzına bile alma diye kızıp onu sevdiğimi söylüyordum.. niye böyle davrandığına anlam veremiyordum.. Her neyse bu olay sonrasında işten döndüğümde evde yoktu.. Aramızda çok büyük birşey yoktu.. Hiçbir anlam veremedim bu yaptığına.. Ailemle birlikte yaşıyorduk (maddi imkansızlıklar ve benim askerliğimi yapmadığım, okulumun (AÖF) devamı sebebiyle evlenmeden önce en az 2-3 yıl birlikte yaşayacağız diye kararlaştırmıştık) benden ayrı ev istediğini söylüyordu ki bende onun için işe girmiş çalışıp birikim yapmaya çalışıyordum. Babamda bir miktar yardım edecek kısa süre sonra evimizi alacaktık kendisi de biliyordu zaten.. Başka hiçbir sorun yoktu aramızda ama hep tartışmak için birşeyler bulma çabasındaydı gereğinden fazla sabretmeye çalıştım seviyordum onu.. Gittiğinde 3 tane ona aldığım yüzük, benim aldığım cep telefonu, 1 tane benim (söz) yüzüğüm ve küpeleri yanında götürdü daha sonra da ailesiyle birlikte gelip çamaşır, bulaşık makinesi + özel eşyalarıyla birlikte nişan takılarıyla alınan bilekliği de ona verdik benim yuvam yıkılıyordu o sırada maddiyatı düşünecek durumda değildim.. herşeyini verdim bu arada düğünde benim ailemin aldığı bilezikleri gitmeden önce kendisi düğün borçlarını ödememiz için vermişti.. Şuanda bana ulaşan habere göre annesi haber yollamış 15 tane çeyrek altın istiyormuş.. Ben onun hakkı olan herşeyi fazlasıyla verdim (kendi aldığım yüzükler ve küpeler + cep telefonu dahil) şuanda onun benden böyle birşey talep etmesi ve bunu benim namusum kızımın namusu gitti diyerek kendisini çok küçültücü bir duruma sokması benim çok garibime gitmekle birlikte ondan çok aşırı derecede soğudum.. Dava açmadım daha terk üzerinden 4 ayın geçmesini bekliyorum. Dava açtıktan sonra benim suçsuzluğumu / daha az suçlu olduğumu nasıl kanıtlayabilirim.. Terk öncesinde gittiğimiz sinema biletini aldığım kredi kartı ekstresi var elimde onun sosyal hayattan koparmadığıma dair delil olarak kullanabilir miyim bunu? ilk başta sorduğum gibi 4 ayın başlangıcını neye göre mahkemeye sunacağım? Ortada çok büyük bir sebep gördüğünüz üzere yok evlilik süresi de kısa bu boşanma süresini uzatır mı? Ailemle yaşadığım eve dönmesi için ihtar çektirebilir miyim? (sonuçta evlenirken bu eve gelmeyi kendisi kabul etti ve ikametgahı hala bu evde {Türk Medeni Kanununun 186/1. maddesi gereğince eşlerin birlikte seçtikleri bir konut sınıfına girer mi?) Biraz içimdekileri döktüm bir avukatla görüşeceğim ama bunun öncesinde burada bu konuda ki bilgili/tecrübeli kişilerin yorumlarını almak istedim şimdiden teşekkürler..

Bir defa evlilik sırasında takılan takılar(kimin aldığı önemli değil) kadının malı olduğunu bilmenizi isterim.Ayrıca kişilerin birbirlerine kendi istekleriyle aldıkları hediyelerden de daha sonra hak iddia edip bir yere varmaları mümkün değil.Ailenizle yaşıyor olmanız sizin için dezavantaj.Baştan bu durumu kabul ettiğini söyleyeceksiniz ancak mahkemede iş cidddiye binince ihtimal karşı taraf ve yakınları en kısa zamanda eve çıkacaklardı ailesiyle yaşamaya zorlanıyor diyecek ve daha önce ''kaynanayla yaşamaya zorlanmak haklı boşanma nedeni'' olarak verilmiş kararları önünüze koyacak(umarım iş bu seviyeye gelmez ancak böyle bir ihtimal var).Tüm takıların bedelini sizden talep edebilir(eksik kalanlar varsa), keza tazminat ve nafaka(çalışmıyorsa) talep edebilir ancak sonuç alıp almayacağı belli olmaz.Kadınlar boşanma davalarına 3-0 önde başlarlar diye bu davalara bakan avukatların meşhur sözünüde size hatırlatmak isterim.Ben hiç bir şey yapmadım kendi çekti gitti hiç hatam yok diyen erkeklere sesleniyorum(sizi tenzih ederim).Biraz düşünürseniz hatanızı hatırlarsınız.Karşınızdakinine güven, saygı, bağlılık, sevgi gibi kavramlar tam olarak oturmadan bir masanın başında iki şahit huzurunda çoşkuyla attığınız o imzadır işte hatanız.Bir üyemiz yazmıştı hiç unutmuyorum.Devletimiz kadınlara karşı yerine getirmediği sorumlulukların acısını boşanırken erkeklerden çıkarıyor demişti.Ben biraz sosyal mesaj vermiş oldum ancak umutsuzluğa kapılacak bir şey yok.İş çekişmeye dönüşmeden önce uzlaşmaya bakın derim.Durumunuz varsa avukat desteğide alın.Kolay gelsin.

Sayın therapy;
Öncelikle şunu belirtmek isterim eğer tekrardan birleşmenizz mümkün ise bu konuyu defalarca düşünün ve tekrardan birleşin temennim budur.
Diğer taraftan evi terk etmek kusur sayılmaktadır.İlk terk ettiğinde en yakın bir karakola giderek eşinizin evi terk ettiğini bildirmiş olsa idiniz çok daha iyi olacaktı.Sanırım bu olmamış.Geçen süreç içerisinde eşinizin nerede ikamet ettiğini biliyorsanız noterlikçe geri dön çağrısı yapmanız ikamet yeri ile eviniz arasındaki yol masraflarını adına veya varsa banka hesabına yatırmanız gerekmektedir.Bunun yanı sıra eğer boşanma davası açmamışsanız en son 6 aylık ikamet ettiğiniz yerdeki aile mahkemesine baş vurarak eşinizin geri dönmesini istiyebilirsiniz.Ha gelir yada gelmez gelirse zaten problem yok ama gelmezse siz bir kez daha haklı duruma geçersiniz.
Yukarda belirttiğim gibi temennim birleşmenizden yanadır Maazallah eğer birde nafaka bağlatırsa kendine yandığıın resmidir.Yaşamının geri kalanında hiç ama hiç bir şey yapamazsın yaşamın olur zindan hele birde bordroya bağlı çalışan iseniz hiç ama hiç şansınız yok.
Gel sen yol yakınken geri dön ve barışma çarelerini ara.
Saygılarımla...

Birleşmek için ben ve yakınlarım hatta onun yakınları çabaladı ama ilk gittiği gün almaya gitmedim 1 hafta sonra gittim diye inat ve gurur yaptı.. Bende en başta aynı inat ve gururla gitmemiştim almaya.. Ama yuvamı da yıkmamak için inadımı kırıp gittim yalvardım yakardım ama o bunu yapıp gelmedi.. Haklı bir sebebi de yoktu çocukça bir nedenle gitti.. Gelmesi için ihtar çektirmeyi düşünüyorum şuan 3 ay oldu 1 ayın dolmasını bekliyorum ama bu süre zarfında o dava açarsa ayrı yaşama hakkına sahip oluyor bildiğim ben haksız duruma düşebilirim malum kanunların kadınlara verdiği haklar sebebiyle.. Ben şuanda 4 ay geçmeden ne yapabilirim ? dön diye mahkemeye gitmem için 4 ay gerekli, karakola gitsem eşim gitti diye komik bir durum olur diye düşünüyorum 3 ay sonra mı aklına geldi derler o zaman gitmedim döner diye düşünüyordum.. Artık ya dönsün ya bitsin psikolojik olarak kendimi kötü hissediyorum çevremdeki insanlara / arkadaşlarıma karşı kötü duruma düşüyorum onu soruyorlar gitti diyemiyorum, daha düğünümü yeni duyup hayırlı olsun diyenler var gittiğini söylediğimde tuhaf soru ve bakışlara maruz kalıyorum söylemediğim de ise kendimi yalan söylediğim için kötü hissediyorum çok tuhaf bir psikolojik baskı altındayım.. Beni güç duruma düşürüyor bu.. Maddi, manevi olarak güç durumdayım Allah kimsenin başına vermesin böyle birşey.. Yuvanızın kıymetini bilin.. Her ne sebeple kim haklı olursa olsun yuvanın yıkılması çok kötü birşey..

Yanıtlar için teşekkürler..

kardeş o seni terketise yolu bahtı açık olsun.bendede aynı sıkıntı var.gidenin yolu açık olsun bu tip insanlarda namus kavramı kalmamış.üç beş ay evli kalıp gidiyorlar.gidene gülle gülle.sonra 40 -50 yaşındakı adamlara varırlar hayatları zindan olur .bu tip insanların allah bildigi gibi yapsın tek dilegim bu rabbimden.

Ne desem boş durumunu çok iyi anlıyorum size tek söyleyeceğim şey aşağıdaki lingi sindirerek oku ve ilerde başına neler gelebilecek oku öyle karar ver.
saygılarımla....

https://www.hukuki.net/showthread.php...i-ve-gerçekler

Alıntı:

---

rpanatli rumuzlu üyeden alıntı

Sayın therapy;
Öncelikle şunu belirtmek isterim eğer tekrardan birleşmenizz mümkün ise bu konuyu defalarca düşünün ve tekrardan birleşin temennim budur.
Diğer taraftan evi terk etmek kusur sayılmaktadır.İlk terk ettiğinde en yakın bir karakola giderek eşinizin evi terk ettiğini bildirmiş olsa idiniz çok daha iyi olacaktı.Sanırım bu olmamış.Geçen süreç içerisinde eşinizin nerede ikamet ettiğini biliyorsanız noterlikçe geri dön çağrısı yapmanız ikamet yeri ile eviniz arasındaki yol masraflarını adına veya varsa banka hesabına yatırmanız gerekmektedir.Bunun yanı sıra eğer boşanma davası açmamışsanız en son 6 aylık ikamet ettiğiniz yerdeki aile mahkemesine baş vurarak eşinizin geri dönmesini istiyebilirsiniz.Ha gelir yada gelmez gelirse zaten problem yok ama gelmezse siz bir kez daha haklı duruma geçersiniz.
Yukarda belirttiğim gibi temennim birleşmenizden yanadır Maazallah eğer birde nafaka bağlatırsa kendine yandığıın resmidir.Yaşamının geri kalanında hiç ama hiç bir şey yapamazsın yaşamın olur zindan hele birde bordroya bağlı çalışan iseniz hiç ama hiç şansınız yok.
Gel sen yol yakınken geri dön ve barışma çarelerini ara.
Saygılarımla...

---

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki yeterince hakim olmadığınız konularda somut yönlendirme yapmayınız konuya hakim olsanız dahi ne denli tecrübelisiniz davalı hesabıma paranın neden yattığını bilmediğim için ihtiyaçlarıma harcadım ihtarname daha sonra geldi gibi bir savunma yapabilir hatta bu durumun kendisinin evine dönmesini engellemek adına bilinçli yapıldığını ileri sürebilir uygun olan ihtarın aile hakimi tarafından yapılmasıdır.