Eşim evi terk etti, ama benim evi terk ettiğin gerekçesiyle dava açtı

Merhaba,

Eşim, evliliğimizin 7. ayında evi terk etti ve Temmuz ayında bana boşanma davası açtı.


Gerekçe olarak; ailemin birlikteliğimizin başından itibaren kendisini istemediğini, kendisini dışladıklarını, aşağıladıklarını ve eşimin ailesiyle görüşmek istemediklerini söylediklerini yazmış. Benim de ailemden yana tavır alarak eve geç gelmeye başladığımı, evde onu tek başına bıraktığımı, kahve de vakit geçirmeye başladığımı ve evimi boşladığımı belirtmiş.
Bu gerekçeler sonunda evi benim terk ettiğimi, benim terk edişimden sonra kendisinin de evden ayrıldığını ve hiç bir zati eşyası, ziynet eşyasını almadığını, onların benim alı koyduğumu yazmış.
Evlilik birliğimizin yıkılmasına neden olarak beni gösterip 45.000 TL altınları ve 30.000TL manevi, 15.000TL maddi tazminat talebinde bulunmuş.

Kısaca eşimin dava dilekçesi bu şekilde.

Karşı boşanma davamda; Eşim ile ilişkimizin 6 yıl boyunca devam ettiği, bu birlikteliği başından beri benim ailem, birlikteliğimizin 1. yılı içerisinde kendi ailesinin bildiğini, çevremizdeki insanlar tarafından bu ilişkinin başından beri bilindiği, eşimin çevremizdeki insanlara kendisini ailemin kızları gibi tanıttığını, ailemdeki diğer insanlar ve çevremizdeki insanlar tarafında da kendisine duyulan yakınlığı hem şahit hemde fotoğraflarla kanıtlayabilirim. Kısacası yaklaşık 7 sene süren (evlilik dahil) birlikteliğimizi rahatlıkla belgeleyebilir, onun davasındaki aileme karşı olan suçlamasını yok edebilirim diye düşünüyorum.

Davamın geneli ve en acımasız olan kısmı için beni aydınlatmanızı isteyeceğim. Söyle ki;
Karşı dava dilekçemde; altınların kendisinde olduğunu, evin belli bölümlerine yerleştirdiğini, bazı altınların yerlerini bildiğimi ama bu altınların bende olmadığını söyledim. İş seyahatine çıkmadan önce, sabah eşimle birlikte kahvaltı yaptığımı, 5 günlük seyahate çıktıktan sonra beni arayarak evi terk ettiğini ve bir daha geri gelmek istemediğini söylediğini söyledim.

Düğünümüzden sonra eşimle gittiğimiz yemekte çekilen 2 fotoğraf ve bir akrabasının nikahında çekilen 2 fotoğraf ile ispatlayabilir miyim? Eşimin telefonda bana "evden ayrıldığını ve bir daha geri gelmeyeceğim" dediği herhangi bir kanıt olabilir mi? Bu konuşma yasal bir prosedürle bana verilebilir mi? Altınların bende veya ailemde olmadığını nasıl kanıtlarım?

Benim aylık gelirim 2.500 TL
Eşimin aylık geliri 2.000 TL bu durumda benden nafaka talebinde bulunabilir mi?

Dilekçem 12 sayfa tuttu, size çok kısa bir özet geçmek ve bilgi almak istedim.. Bilgi vermeniz ricasıyla

Teşekkürler,

Sayın "oguz1903" öncelikle geçmiş olsun, 12 sayfalık dilekçeyi sizmi hazırladınız yoksa bir avukat vasıtasıyla mı hazırladınız ve bu dilekçeyi mahkemeye sundunuz mu ? Eğer içeri vermediyseniz bence biraz daha sadeşletirip önemli olan ve size artı katacak hususları belirtmeniz ve anlaşılır , açık net bir dilekçe vermeniz sizin yararınıza olur diye düşünüyorum.Kendinizi hakim yerine koyun, önünüzdeki dosya yığınından sırası gelen bir dosyayı alıp inceliyorsunuz ve davalının cevap dilekçesi 12 sayfa, siz olsanız bu cevap dilekçesini sağlıklı bir şekilde okurmusunuz yada okuyabilirmisiniz bu konuda dürüst olun.Yazdıklarınızın size yarar getirmesinden çok zarar getirmeyeceğine eminmisiniz ? İfadeleriniz ve konu anlatımlarınızla kendinizle çelişmediğinize eminmisiniz.

Bana göre bazı şeylerin ispatı için bu çabayı sizin değil davayı açanın göstermesi gerekir , zira iddia eden ve ispatlaması gereken eşiniz , siz olmayan şeyleri ispatlamak için kendinizi neden paralıyorsunuz ki ?

Avukat tutmadıysanız tutmanızı tavsiye ederim.

Eşinizin çalışıyor olması , nafakaya ihtiyacı olmadığını gösteriyor, bu rakamı alan bir kadına nafaka bağlanacağını sanmıyorum.

Eşiniz altınları sizin alıkoyduğunuzu söylemiş bunu ispatlayabilir mi ? İfadenize göre siz yokken evden çıkıp gitmiş.Kendisinin yanında götürmediği ne malum.Altınları sizin aldığınızı ispatlayabilecek mi ?

Tazminat konusu ise dava sonunda kusur oranına göre belirlenecektir ( eğer boşanma gerçekleşirse ).

Bana soracak olursanız eşinizin iddialarını ne derece ispatlayağını düşünün çünki ifadelerinize göre eşinizin çok sağlam tanıkları , kanıtları olmadığı sürece boşanma gerekçesi çok da sağlam gözükmüyor.Yargılama sırasında sizin dinleteceğiniz şahitler , sunacağınız delillerle tüm iddialarını çürütürseniz dava red olur gibi gözüküyor.

İşin özü herkes iddialarını kanıtladığı ölçüde haklıdır.

Saygılarımla.

Merhabalar,
Öncelikle bilgi paylaşımınız için çok teşekkür ederim.

Avukat ile anlaştım, ama ilk defa evlenip boşandığım ve hiç karakol ve adliye içerisine girmediğim için çok tedirginim. Eşimin dava dilekçesine cevap ve karşı dava açtığım için sanırım okadar fazla sayfa tuttu benim dilekçem. Okadar yıl geçirdikten sonra, mutlu bir evlilik yapacağımı düşündüğüm ve evlendikten sonra çok farklı bir karaktere büründüğü, evlilik birliği denen şeyi anlamamıza fırsat kalmadan bu şekilde sonlandığı için belki de hırçınlaşıp dava dilekçemi uzatmışımdır sanırım. Çünkü aileme ve bana atılan iftiraları kaldıramadım..
Karşı davama cevap yazmışlar, cevabı 4 gün önce tebliğ aldık ve daha da ağır ithamlarda bulunmuşlar. Cevaplarına yazacağımız karşı cevap kısa ve net olacaktır. Elimdeki fotoğrafları delil olarak cevabımda paylaşacağım.
Çalıştığım şirketten mesai çizelgemi ve ekstra haftasonu çalışmalarımın günlerini alacağım. Sizce bunlar benim çalışma yoğunluğum açısından bana artı yarar sağlatır mı? Eşim benim iş tempomu evlenmeden önce de biliyordu..
Evli kaldığımız süre içersinde ben işten geç çıkacağım zaman kendisine bildiriyor, beni aradığı zaman meşgule atıyor ve şirketten kendisini arayacak kadar ince düşünüyordum.

İlk mahkememizde ne yaşanacağını, kaç dakika süreceğini merak ediyorum. Tabii mahkeme sürecinin nezaman sonlanacağınıda..

Dilekçesinde kendisini dövdüğüm yada aldattığım gibi birşeyler yazmaması beni en memnun eden şeydir. Yaşanmayan okadar çok şey yazmışlar ki öyle bir iftira da atacaklarını sanmıştım.

Saygılarımla,

Tekrardan merhaba,
Konuya tabi sizin gibi bakamadığım için altınların bende olmadığını ispatlamam gerektiğini düşünüyorum hep. Eşim kendisinde olmadığını ispatlayabilir mi, nasıl ispatlar? Bununla ilgili hiç bir fikrim yok malesef. Evimize gelen gidenimiz de yoktu anne ve babası dışında.. Onlar şahit olabilir mi kendilerinde olmadığına dair?
Arkadaş görüşmelerimizde üzerine taktığı takıları arkadaşlarım görmüştür. Onların şahit olmalarını isteyeceğim, ama nasıl yaklaşırlar onu bilemem.
Teşekkürler,

Alıntı:

---

oguz1903 rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba,

Eşim, evliliğimizin 7. ayında evi terk etti ve Temmuz ayında bana boşanma davası açtı.


Gerekçe olarak; ailemin birlikteliğimizin başından itibaren kendisini istemediğini, kendisini dışladıklarını, aşağıladıklarını ve eşimin ailesiyle görüşmek istemediklerini söylediklerini yazmış. Benim de ailemden yana tavır alarak eve geç gelmeye başladığımı, evde onu tek başına bıraktığımı, kahve de vakit geçirmeye başladığımı ve evimi boşladığımı belirtmiş.
Bu gerekçeler sonunda evi benim terk ettiğimi, benim terk edişimden sonra kendisinin de evden ayrıldığını ve hiç bir zati eşyası, ziynet eşyasını almadığını, onların benim alı koyduğumu yazmış.
Evlilik birliğimizin yıkılmasına neden olarak beni gösterip 45.000 TL altınları ve 30.000TL manevi, 15.000TL maddi tazminat talebinde bulunmuş.

Kısaca eşimin dava dilekçesi bu şekilde.

Karşı boşanma davamda; Eşim ile ilişkimizin 6 yıl boyunca devam ettiği, bu birlikteliği başından beri benim ailem, birlikteliğimizin 1. yılı içerisinde kendi ailesinin bildiğini, çevremizdeki insanlar tarafından bu ilişkinin başından beri bilindiği, eşimin çevremizdeki insanlara kendisini ailemin kızları gibi tanıttığını, ailemdeki diğer insanlar ve çevremizdeki insanlar tarafında da kendisine duyulan yakınlığı hem şahit hemde fotoğraflarla kanıtlayabilirim. Kısacası yaklaşık 7 sene süren (evlilik dahil) birlikteliğimizi rahatlıkla belgeleyebilir, onun davasındaki aileme karşı olan suçlamasını yok edebilirim diye düşünüyorum.

Davamın geneli ve en acımasız olan kısmı için beni aydınlatmanızı isteyeceğim. Söyle ki;
Karşı dava dilekçemde; altınların kendisinde olduğunu, evin belli bölümlerine yerleştirdiğini, bazı altınların yerlerini bildiğimi ama bu altınların bende olmadığını söyledim. İş seyahatine çıkmadan önce, sabah eşimle birlikte kahvaltı yaptığımı, 5 günlük seyahate çıktıktan sonra beni arayarak evi terk ettiğini ve bir daha geri gelmek istemediğini söylediğini söyledim.

Düğünümüzden sonra eşimle gittiğimiz yemekte çekilen 2 fotoğraf ve bir akrabasının nikahında çekilen 2 fotoğraf ile ispatlayabilir miyim? Eşimin telefonda bana "evden ayrıldığını ve bir daha geri gelmeyeceğim" dediği herhangi bir kanıt olabilir mi? Bu konuşma yasal bir prosedürle bana verilebilir mi? Altınların bende veya ailemde olmadığını nasıl kanıtlarım?

Benim aylık gelirim 2.500 TL
Eşimin aylık geliri 2.000 TL bu durumda benden nafaka talebinde bulunabilir mi?

Dilekçem 12 sayfa tuttu, size çok kısa bir özet geçmek ve bilgi almak istedim.. Bilgi vermeniz ricasıyla

Teşekkürler,

---

Sayın üye iyi akşamlar. Eşinizin yukarıda bahsettiğiniz sözleri tabiki mahkemede kanıttır. Eşinizin bu sözlerini sizden başka birileri duymuşsa, o kişiyi mahkemede şahit olarak hakime dinletebilirsiniz. Eğer size bunu telefonla söylemişse ve sizden başka kimse duymamışsa üzgünüm ki bunu kanıtlayamazsınız. Çünkü telefon konuşmaları kayıt altına alınmamaktadır. Niye derseniz, telefon konuşmaları ancak MAHKEME KARARI İLE dinlenmektedir. Mahkeme kararı ile dinlenmesi ise bazı şartlara bağlıdır. Evli çiftlerin talebi üzerine bile olsa eşlerin telefonu dinlenmez.

Eğer eşiniz o yazdığınızı sms ile size göndermişse ve hala telefonunuzda kayıtlı duruyorsa yine kanıt olur.

Ailecek görüştüğünüz arkadaşlarınız mahkemede sizin için şahitlik yapabilirler. Eşinizin iddialarını çürütmek için bu şahitlik önemlidir diye düşünüyorum. Evi ihmal etmediğinizi, kahveye asla gitmediğinizi, işiniz sebebi ile seyahatleriniz olduğunu ve asla evi terk etmediğinizi söyleyebilirler. Ve bildikleri başka ne varsa. Bu şahitlik eşinizin iddialarını çürütebilir hakim gözünde.

Boşanma davalarında en önemli kural İDDİALARI İSPAT ETMEKTİR. Hakim bu ispatlara göre kararını verecektir. Bunu asla unutmayın.

Merhaba,
Malesef, terk ettiğini benden başka duyan olmadı. Kullandığım telefon geçmişe dönük mesajları otomatik siliyor, silinmese dahi kanıt olarak gösterebileceğim pek birşey olacağını sanmıyorum. Terkten bahsetmiyor, ayrılmak istediğini yazmıştı.
Ama eve gelmediğimden söz etdiyor iki dilekçesinde de, bende elimdeki eğlencede çekilmiş fotoğrafları, arkadaşlarımızla birlikte gittiğimiz konser,tiyatro etkinliklerini şahitleriyle birlikte sunmak istiyorum. İşyerimde çalışma yoğunluğumu müdürüm, eve gelip gitmem konusunu ev sahibim, kahve alışkanlığım olmamasını da pişti bile bilmediğimle ispatlamak istiyorum. Kısacası evlilikteki sorunun ben olmadığımı, evliliği bitirmek isteyenin kendisi olduğunu bir şekilde anlatmam gerekiyor.
Şuan yine iş yerinden yazıyorum, ara ara siteyi takip edip herhangi bir cevap var mı diye bakıyorum.
Teşekkürler, saygılar

Ulan bütün kadınlar da mı aynı ya... 2000 tl'lik maaşı dışında sanki kendi ayrı yaşadığım eşimi hatırladım..:)

İdda ediyorum kadına şiddetin en büyük sorumlusu bizim kanunlarımız ve yanlış yorumlayan hakimlerdir..Kadın evi aldatma, dayak, küfür vs. olmadığı halde terk ediyorsa boşanma davası açılamamalıdır zanımca..Bu kadar basit mi ya boşanma davası açmak evliliğin hiç bir esprisi kalmadı..-ki bu muhafazakar iktidar döneminde arttı bu boşanmalar ve kadına şiddet-ölüm sayısı..

sayın boşanmak isteyen bunca zaman kös kös bekleyip lehinize delil kanıt toplayacağınıza beklemişsiniz. ister yapın ister yapmayın ama kazançlı çıkma ihtimaliniz var.. konuşmak bir işe yaramayacak belli, sms atın ve onu sevdiğinizi boşanmak istemediğinizi söyleyin..karşı taraf içindeki bütün nefreti kusacak ve deliliniz olacak.. tabi tren kars'a varmadıysa ....

Sayın "oguz1903" hislerinizi çok iyi anlayabiliyoruz bu sitedeki bir çok üye sizinle aynı yollardan geçmiştir.Bende bundan 1-2 yıl önce sizin gibi düşünüyordum, panik,heyecan,tarifini yapamayacağınız hisler bunları bir çok insan yaşıyor inanın.Ben bu süreçte şunu öğrendim, herşeyden önce sakin olacaksınız, sakin bir kafayla olayları değerlendireceksiniz, savaşa , gögüs gögüse muharebeye gitmiyorsunuz bana göre tamamen bir taktik savaşı içine giriyorsunuz bir nevi satranç.Doğru zamanda doğru hamlelerle bu durmu lehinize çevirebilirsiniz.Öfke insanın gözünü kör etmekte , doğru düşünmesini engellemekte, aklına fikrine ve diline bazende eline hakim olmasını engellemekte, lütfen bir süreliğine kendi kimliğinizden sıyrılın kenera çekilin ve kendinize bir bakın yaşadıklarınıza bir başka insan gözüyle bakın ve o zaman hakimin olayı nasıl gördüğünü ve nasıl değerlendirebileceğini daha iyi anlarsınız.İçinde bulunduğunuz psikoloji ve mağdur olduğunuz hissi ile doğru şeyleri yapamıyor , elinize geçen fırsatları kaçırıyor olabilirsiniz.Avukatınız sizi yönlendirecektir ona yardımcı olmak için gerekli şeyleri doğru ve hızla temin etmeniz işine yarayacak detayları onunla paylaşmanız avukatınızın işini ve dolayısıyla sizin işinizi kolaylaştırır.

İlk celsede kimlik , adres tespiti yapılır cevap dilekçeleri incelenir avukatlara şahit listesi varsa delilleri sunmaları için süre verilir ve sonraki celsenin tarihini belirler, benimki 5 dk sürdü.

Dava sürecini etkileyen faktörlerin başında şahitler gelir, şahitlik için çağrılan kişinin mahkemeye gelememesi mazeret sunması gibi davayı uzatıcı unsurlar çok önemli. her iki tarafın 3 şahiti olsa ki genelde bi celsede 3 şahit dinleniyor bu da demek ki 2 celsede şahitler dinlenir.Fazla şahit size yarardan çok zarar verir faklı çelişkili bilgi vermeleri sizin aleyhinize olur size iyilik için gelen şahidiniz farkında olmadan karşı tarafa hizmet edebilir.Bir tek yanlış tüm doğruları götürür bu yüzden ifadelerinde samimi olacak ve sadece doğruları bilen anlatacak ,aileden bir kişi ,komşulardan bir yada iki kişi vede bir arkadaş sizin için daha faydalı olur gibi geliyor.Sadece ev halkı yada sadece arkaş yada komşu şahit olamaz diye bir kural yok ama bu saydıklarım günlük yaşantınızdan kesit sunacak insanlar.Bu yüzden bu şekilde tercih faydalı olur.

Hakim tüm delillerin toplandığını, gerekli tüm araştırmaların yapıldığını görür , şahit beyanları ve delillerin durmuna göre bir kanaati oluşursa davayı daha fazla uzatmaz ve karar verir , ortalama 1-1,5 yıl gibi sürede karara bağlar.Her celse arası ortalama 2-3 ay ortalama 4-5 celsede dava biter.Karşı taraf neler yapar bilinmez ancak bunlar ortalama ifadeler.

Eşinizin dilekçesinde neler yazdığını okumadan tahmin edebiliyoruz, çünki genelde içerik aynıdır, ifadeler anlatım tarzları farklı olsada sonuçta sizi kusurlu göstermek için bir çok söz+ iftira vardır.Daha öncede dediğim gibi ispatlayabileceği ölçüde haklıdır, sizde çürütürsünüz ispatlayamadığı şeylerden dolayı size iftira attığı için haklı konuma geçersiniz isterseniz dava açın size kalmış.

Altınlar konusunda her iki tarafta kendisinde olmadığını iddia ediyor,altınlara sizin el koyduğunu iddia ediyor, karşı tarafı suçlayan eşiniz olduğu için altınları sizin aldığınızı ispatlaması lazım bana göre altınlar ben almadım ve evde de yoklar demeniz kendinizi savunmanız için yeterli , almadığınız şeyi almadım diye nasıl ispatlayacaksınız olmayan bir şeyi ispatlamaya çalışmak mümkün mü :) bırakın o aldığınızı ispatlasın.Avukatınızın soracağı bir kaç soru ile vereceği cevaplar zaten hem eşinizin niyetini hem altınların kimde olduğunu hakime gösterir.

Sitedeki benzer davalar, benzer hayat hikayeleri davanızın seyri için size fikir versin ama unutmayın ki her dava kendi içinde farklıdır.Siz çok şey yaşadınız çok şey duydunuz gördünüz şahit oldunuz ve kendinizce haklısınız ama bunları hakim ne gördü ne duydu nede şahit oldu , yapmanız gereken elle tutulur sağlam delillerle haklı olduğunuzu hakime göstermek bunun için her şeyi kullanın resim ,varsa işyerinizin santral kayıtları ( iş yerinden geç saatte eşinizi aradığınızın yoğun çalıştığınızın başka bir ispatı) komşular ( özellikle alt,üst yakın komşular onlar yaşantınıza daha yakın tanık oldukları için onların ifadeleri daha değerli ) zaten kullanacağınız argumanları avukatınız size söyler.Bu süreçte yapmanız gereken en önemli şey sakin olup tahriklere kapılmamak ve karşı tarafın elini güçlendirek koz vermemek.

Hakkınızda hayırlısı ,Allah hepimizin yardımcısı olsun.

Saygılarımla.