"Tehdit" ne zaman ciddiye alınacak?

Bu duyduğumuz, tanık olduğumuz kaçıncı "göz göre göre öldürülme" haberi?
Yazık ki "Tehdit" suçlaması ile yapılan şikayetler ciddiye alınmadıkça ve bu dosyalara öncelik verilmedikçe bu haberlere yenileri eklenecek.

Bu nedenledir ki, sayısız kadın, eşine karşı boşanma davası açamamakta, devletin kendisini korumayacağı kaygısı ve öldürülme korkusu yüzünden, uğradığı şiddete katlanmaktadır.

http://www.milliyet.com.tr/ankara-da...59/default.htm

Ankara'da koca dayağı, af ve cinayet!
13:41 | 24 Aralık 2010

Ankara'da akrabasının düğününde dayısının oğluyla dans eden eşini önce döven ardından da tecavüz eden İstikbal Yetkin, hâkime ''Seviyorum, pişmanım'' deyince serbest kaldı. 1.5 yıl sonra ise eşini 10 yerinden bıçaklayarak öldürdü.

Ankara'da yaşayan Ayşe Paşalı (42), 2006 yılında eşi istikbal Yetkin'den (45) boşanmak için dava açtı ancak aile büyüklerinin araya girmesi üzerine davadan vazgeçti.

İstikbal Yetkin, Mart 2009'da bir akraba düğününe giden eşi Ayşe Paşalı'ın, dayısının oğluyla dans etmesine çok kızdı.

Eşini öldüresiye döven Yetkin, kanlar içinde kalan kadına bir de tecavüz etti. Yetkin "cinsel saldırı" suçuyla çıktığı mahkemede "Eşimi çok seviyorum, pişmanım" deyince tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Çift Haziran 2010'da da boşandı. Yetkin, 2 ay önce yine kapısına dayandığı Paşalı'yı bıçak zoruyla kaçırıp ıssız bir yere götürdü.

3 çocuk annesi eski eşini yalvarması üzerine öldürmekten vazgeçen İstikbal Yetkin'in, daha sonra da "Seninle yeniden bir araya gelmek istiyorum. Yoksa seni öldürürüm" diyerek tehdit ettiği cevap alamayınca da yine evin kapısına 2 arkadaşıyla giderek "Beni eve al, yoksa öldürürüm" diye bağırdığı öğrenildi.

Paşalı, kızının "Babam 2 kişiyle birlikte seni bekliyor, sakın eve gelme" diye telefonla araması üzerine savcılığa suç duyurusunda bulundu. Paşalı "Hepimizin hayatı tehlikede" diye dilekçe verdi.


'KORUMA' TALEBİ REDDEDİLDİ
Savcılık ise Yetkin'i gözaltına almadı; sadece Paşalı'yı evine polis otosuyla gönderdi. Ayşe Paşalı bu kez de avukatı Elif Kabadayı Tatar aracılığıyla mahkemeye başvurarak "koruma" talebinde bulundu.

Mahkeme, aralarında evlilik birliği kalmadığı gerekçesiyle bunu reddetti. Bu gelişmeler yaşanırken 7 Aralık'ta Yeni Etlik Caddesi'nin köşesinde bekleyen İstikbal Yetkin, eski eşini 10 yerinden bıçaklayarak öldürdü.

Bir arkadaşının evine saklanan zanlı, arkadaşının polisi araması üzerine yakalandıktan sonra tutuklandı.

Ailenin Korunmasına Dair Kanun, doğru uygulandığında oldukça iyi neticeler veriyor. Vermesi gerekiyor.
Ne var ki, gerek bu yasa ve gerekse TCK, bir türlü uygulanamıyor.
Ölümle tehdite ilişkin bir dilekçe, diğer tüm şikayet dilekçeleri ile aynı muameleyi görüyor çoğu zaman. En temel sorun bu.
Yapılan şikayetin ardından uzun zaman geçiyor, dava açılıyor.
Ve duruşma gününde mübaşir, çoktan öldürülmüş olan kadının adını bağırıyor adliye koridorunda..

Israrla üzerine gidilmesi gereken bir sorun.3 tane çözüm önerisi..

1-Eğitim

2-Kadın haklarının gözden geçirilmesi ve dahada arttırılması.

3-Sosyal hukuk devleti olgusunu güçlendirmek ve hayata geçirmek.Kadının ekonomik özgürlüğünü ve kimseye bağımlı kalmaması için politika üretmek.

Tehdit ne zaman ciddiye alınacak? Hukuk ne zaman ciddi olursa o zaman alınacak.

Hukukun ciddi olması nedir ? Bir hakim ve savcının kararlarından dolayı uygar ülkelerdeki gibi sorumlu olmasıdır. Yani bir savcı veya hakim önüne gelen dosyalarda karar verirken beş kere düşünecek. Aynı zamanda hakim ve savcılar asla ve kata bir siyasi baskı altında olmayacak. Fikri hür vicdanı hür hakim ve savcı olacak.

Kapkaçtan 298 dosyası bulunan bir kişinin 299. suçunda tutuksız yargılandığı tek ülkeyiz. 299. kez serbest bırakan hakim ve tutuksuz yargılanmasını talep eden savcı git 300. kişiyi soy demektedir aslında açıkça. İlkinde sadece kişi tutuksuz yargılanmak için serbest bırakılabilir belki bir hata olmuştur diye.... Amma ikincisinde de bırakmak kimse kusura bakmasın amma direk SUÇA İŞTİRAK SUÇA TEŞVİK suçunun işlenmesidir. Yani 298 dosyası bulunan bir kapkaççının 296 tane suça teşvik eden ortak olan savcısı ve belki hakimi vardır...

Eğer bir ülkede ağır ceza reisinin arabasına tekme attı diye tutuklanan varsa ve aynı ülkede kapkaç yaparken bir kızı yerlerde sürükleyen ve hatta ölümüne sebebiyet veren kişi tutuksuz yargılanıyorsa o ülkenin hukuku sorgulanmalıdır başta.

Bir ülke kadını ikinci sınıf vatandaş görüyorsa ve bu pompalanıyorsa sürekli, dayak cennetten çıkmadır gibi bir geri zekalı deyimin varsa, kocasıdır severde döverde diye dangalakça cümleler kuruluyorsa ahanda işte böyle olur... Karı koca arasına girilmez salaklığı başka nerede vardır ?

Özetle hukuk hukuk olursa tehdit ciddiye alınır.