Emlak komisyon sözleşmesi sorunu özel evrakta sahtekarlık iftira

Merhaba,

1,5 seneyi aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen, bana satın almış olduğum evi gezdirmeyen emlak ofisi, şimdi müteahhitle gezip, pazarlık yapıp, satın almış olduğum ev için komisyon bedeli talebinde bulunyor. Bana evi gezdirmedikleri için sözleşmeye ekleme yaptıklarını düşünüyorum ve bende de bir kopyası olmadığından faksla iletmelerini rica ediyorum fakat göndermiyorlar. Avukatlarının numarasını adını istedim vermediler. Hangi odaya bağlı olduklarını soruyorum yine bilgi alamıyorum.

Müteahhitimle yazılı bir anlaşmaları yok kendisi fakat sözlü olarak evi gezdirmeleri için anahtarı emlakçılara verdiğini belirtiyor. Emlakçılar ise sözleşmenin altında imzam olduğu olduğu dava açtıkları takdirde kaybedeceğimi ve sürecin uzamaması için pazarlığa oturmamız gerektiği konusunda ısrarlı.

Yakın zamanda yurtdışına gideceğimden dolayı bana tebligat gelse dahi haberim olmayabilir. Acaba alacaklı davalarında ilk mahkemeye katılmam zorunlu mudur, yoksa avukatıma vekalet vermem yeterli mi? Zira ben, haksız yere kazanç elde etmeye çalışan emlakçılarla pazarlığa oturma taraftarı değilim.

Tek handikap benim gezdiğim evlerin adreslerinin üstüne paraf atmamış olmam, sonuçta o formda 10-15 satır var ve imzamın üstüne istedikleri kadar adres ekleyebilirler, ki gördüğüm kadarıyla öyle de olmuş..

Bunun gibi bir durum ile karşılaşmış olanlarınız var ise yorumlarınızı ve yardımlarınızı rica ediyorum.

Sözleşmenin bir örneği sizde yokmuydu.

Varsa işiniz kolay

Yoksa böyle bir doldurma yapmışlarsa ,icra takibi açtıklarında savcılığa özel evrakta sahtekarlıktan suç duyurusunda bulunun.Müteahhiti tanık gösterin.

Bir sözleşme imzalıyorsunuz bir örneğini almıyorsunuz. Sözleşme koşullarından emin bile değilsiniz muhtemelen sonradan doldurdular diyorsunuz.

ispatlayamamışsanız iftira suçunu işlemiş olursunuz.

Dava açılmadan bir avukata vekalet verseniz bile avukatınız hakkınızda dava açıldığını bilemez. dava açıldıktan sonra dosyaya vekaletini ibraz ettikten sonra duruşmaları takip etmez zorunda değilsiniz.

Alıntı:

---

ispatlayamamışsanız iftira suçunu işlemiş olursunuz.

---

İftira suçu oluşmaz.

İftira suçunun oluşması için dayanaksız ,geçersiz olmayan olaylar,olgular uydurulmalı.

Olayımızda ise bir hakka yönelik iddialar var.

Mağdur olduğum halde iftira suçu işliyor olmam gercekten enteresan, bu suçlama değil savunmadır.

Sayın aslialay hukuk davasındaki savunmanızda haklısınız ancak sonuncukaya'nın tavsiyesi ile (icra takibi açtıklarında savcılığa özel evrakta sahtekarlıktan suç duyurusunda bulunun) hareket ederseniz ve sonunda şikayet ettiğiniz kişi beraat ederse benim hukukçu görüşüme göre aşağıda ilgili kanun hükmünde belirtilen suçu işlemiş olursunuz .

İFTİRA

Madde 267 - (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.

(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması hâlinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.

(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

(7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî veya idarî bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.

(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilân olunur. İlân masrafı, hükümlüden tahsil edilir.

Alıntı:

---

işlemediğini bildiği hâlde

---

kasten uydurma yok.

Hukuk davası şansınız yok.

İftira suçunun manevi unsuru yönünden Failde iftira kastının bulunup bulunmadığına hâkim, failin kültür düzeyi, akli durumu, yaşantısı gibi veriler ve delillere dayanarak karar verecektir. İnceleme sırasında ihbar ya da şikayette bulunma hakkının kullanılışı, hakkın kullanılması sırasında sınırların aşılıp aşılmadığı gözetilecek ve hakkın kötüye kullanılması durumunun olup olmadığı dikkate alınarak, failin kastı buna göre saptanacaktır.

Erem-Toroslu, “İhbar veya şikayet dilekçesinde failin sadece bir suçun iş*lenmiş olduğunu zan ve tahmin etmiş olduğu yolundaki mütereddit beyanı onu cezadan kurtaramaz. Çünkü bütün ihbar ve şikayetler, kesin hükme kadar zan ve tahminden başka bir şey değildir.”74 görüşündedir. Ancak, maddede “suç*suz oldu*ğunu bilme” arandığına göre suçta kanunilik ilkesi gereğince suçun meydana gel*mesi için kast gerekmektedir.75 “Şüphe üzerine şikayet etmenin her vatandaşın hakkı olmasına göre mağdurun suçsuz olduğunu bile bile isnatta bulunulduğunu sübuta vardıran kesin deliller gösterilmeden ceza verilmesi yolsuzdur

demektedir.

Bu açıdan sayın sonuncukaya'nın görüşleri doğrultusunda kasıt unsurun varlığı aranması gerekecektir.