Vergi Usul Kanunu madde 359/b-1 den alınan ceza ve temyizi
Değerli Hukukçu arkadaşlar, aşağıda yazdığım konu ile ilgili olarak bazı sorularım olacak, cevaplarsanız çok memnun kalırım. Zira benim avukatımdan aldığım bilgilerden pek fayda göremedim. Çok fazla hukuki terimler ile kafamı karıştırdı doğrusu.
Hakkımda açılan 213 sayılı kanuna muhalefet suçundan dolayı mahkeme hapis cezasına karar verdi. Bu kararı aynen aşağıya yazıyorum.
(Davanın içeriği:
Sigortalı olarak çalıştığım şirketin sahiplerinin ben ve eşim adına şirket kurup kendi firmalarına taşeronluk yaptırmaları ve bu süre zarfında KDV giderlerinin bu üzerime kurulmuş firma üzerinde bırakılmasıdır. Sonrasında ise sahte fatura kullandıkları ortaya çıkmış ancak şirket müdürü olarak ben yargılanmış bulunmaktayım. O şirkette sigortalı olarak işçi pozisyonunda çalışmam ve bunu ispat etmemde bu dava üzerinde bir etki yaratmamıştır. Sahibi akrabam olan şirket sahibide bu konudaki ifadesinde işlemlerin hiçbirinden haberinin olmadığını bu tür işlemleri benim yaptığını söylemiştir. Ayrıca taşeronluk işlemlerinden dolayı benim adıma olan şirketin ana firmaya kestiği faturaların karşılığında hiç bir ödeme yasal yollardan yapılmamıştır. Bu durumuda mahkemede dile getirmemize rağmen hakim bu kararı vermiştir. Bu ödemeler ile ilgili olarak Yargıtaya bilgi verilebilirmi? yada ana firma hakkında alacak davası açılabilirmi?)
Hüküm:
1- Sanığın sübut bulunan 2003 yılına ait sahte fatura kullanmak suçundan eylemine uyan 217 sayılı VUK .nun 359/b-1 mad. gereğince suçun işleniş biçimi ve özellikleri göz önüne alınarak takdiren 18 AY HAPSİ İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığın cezasından TCK. nun 80. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında artış yapılarak 21 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, Sanığın cezasından başkaca indirime ve arttırıma kanunen yer olmadığına,
Sanığın kişiliği, sabıkalı oluşu, suçun işlenmesindeki özellikler ile ileride bir daha suç işlemekten çekineceğine dair mahkememize olumlu kanaat gelmemesi nedenleriyle hakkında 647 sayılı Yasanın 6 ve 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK nun 231/5 nci maddelerinin tatbikine yer olmadığına,
Katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 575 tl vekalet ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine,
Sanıkların sarfına neden oldukları 5 çağrı kağıdı tutarı 22,5 tl yazışma gideri 1.65 tl ve bilirkişi ücreti 100 tl olmak üzere 124,15 tl yargılama giderinin sanıktan tahsiline,
Sanık müdafiinin yüzüne karşı, katılan vekilinin yokluğunda, C.Savcısının huzuru ile talebe uygun olarak 7 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere temyiz edildiğinde Yargıtay ilgili Ceza Dairesine gönderilmek üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Şeklindedir.
1- Şimdi bu karara göre avukatım bana cezanın en alt limitten verildiğini söylemektedir, bu doğrumu bilemiyorum açıkcası,
2- Ayrıca dosyayı temyiz ettiğini ve uzun bir süre yargıtayda kalabileceğini ve büyük ihtimal ile bozma kararının çıkabileceğini söylemektedir. Bu anlamda sizlerin görüşlerini almak isterim.
3- Temyiz edilen bu tür bir kararın zaman aşımı sürelerinin ne kadar olduğunu bilmiyorum, sizlerden bu konuda da bilgi talep etmekteyim. (Suçun işleniş tarihi 2003 yılı vergi dönemi, davanın ilk açılış tarihi 2008 mart ayıdır) (karar tarihi ise 2009/nisan ayıdır)
4- Bu konuda duyduğuma göre çok emsal karar varmış, (yakın akrabalarının üzerine şirket kurma vs gibi işlemler) ancak Yargıtayın web sitesini çok araştırdım maalesef Hukukçu olmadığımdan bulamadım. Bu tür emsal karar biliyormusunuz?
5- Maalesef yaşamımdaki ilk mahkeme deneyiminden böyle bir ceza almış bulunmaktayım, bu durum aile birliğimede ciddi zararlar vermiş, eşimle beni boşanma aşamasına getirmiştir.
Sizden ricam bu konuda bildiklerinizi benimle paylaşmanızdır.
Şimdiden çok teşekkür eder , saygılar sunarım.
Engin
Re: Vergi Usul Kanunu madde 359/b-1 den alınan ceza ve temyizi
Yürürlükte bulunan Vergi usul kanununa göre KAÇAKÇILIK SUÇLARI VE CEZALARI :
Madde 359 - (Değişik madde: 22/07/1998 - 4369/14 md.;Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./276.mad)
a) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar,
Hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir.
b) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.
c) Bu Kanun hükümlerine göre ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
371 inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.
Kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanması 344 üncü maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.
CEZADAN İNDİRİM
Madde 360 - (Değişik madde: 22/07/1998 - 4369/15 md.;Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./277.mad)
359 uncu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenmesinde menfaatinin bulunmaması halinde, Türk Ceza Kanununun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısı indirilir.
ÖNEMLİ NOT: Suçun işlenme tarihi 2003 olduğuna göre o tarihteki VUK. ve karar verilirken yürürlükteki VUK. karşılaştırılır, hangisi sanığın lehine ise o uygulanır. Bu itibarla https://www.hukuki.net/kanun/213.14.text.asp linkindeki VUK.359 maddesine de bakmanız gerekmektedir.
Re: Vergi Usul Kanunu madde 359/b-1 den alınan ceza ve temyizi
Alıntı:
sunyata rumuzlu üyeden alıntı
Değerli Hukukçu arkadaşlar, aşağıda yazdığım konu ile ilgili olarak bazı sorularım olacak, cevaplarsanız çok memnun kalırım. Zira benim avukatımdan aldığım bilgilerden pek fayda göremedim. Çok fazla hukuki terimler ile kafamı karıştırdı doğrusu.
Hakkımda açılan 213 sayılı kanuna muhalefet suçundan dolayı mahkeme hapis cezasına karar verdi. Bu kararı aynen aşağıya yazıyorum.
(Davanın içeriği:
Sigortalı olarak çalıştığım şirketin sahiplerinin ben ve eşim adına şirket kurup kendi firmalarına taşeronluk yaptırmaları ve bu süre zarfında KDV giderlerinin bu üzerime kurulmuş firma üzerinde bırakılmasıdır. Sonrasında ise sahte fatura kullandıkları ortaya çıkmış ancak şirket müdürü olarak ben yargılanmış bulunmaktayım. O şirkette sigortalı olarak işçi pozisyonunda çalışmam ve bunu ispat etmemde bu dava üzerinde bir etki yaratmamıştır. Sahibi akrabam olan şirket sahibide bu konudaki ifadesinde işlemlerin hiçbirinden haberinin olmadığını bu tür işlemleri benim yaptığını söylemiştir. Ayrıca taşeronluk işlemlerinden dolayı benim adıma olan şirketin ana firmaya kestiği faturaların karşılığında hiç bir ödeme yasal yollardan yapılmamıştır. Bu durumuda mahkemede dile getirmemize rağmen hakim bu kararı vermiştir. Bu ödemeler ile ilgili olarak Yargıtaya bilgi verilebilirmi? yada ana firma hakkında alacak davası açılabilirmi?)
Hüküm:
1- Sanığın sübut bulunan 2003 yılına ait sahte fatura kullanmak suçundan eylemine uyan 217 sayılı VUK .nun 359/b-1 mad. gereğince suçun işleniş biçimi ve özellikleri göz önüne alınarak takdiren 18 AY HAPSİ İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığın cezasından TCK. nun 80. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında artış yapılarak 21 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, Sanığın cezasından başkaca indirime ve arttırıma kanunen yer olmadığına,
Sanığın kişiliği, sabıkalı oluşu, suçun işlenmesindeki özellikler ile ileride bir daha suç işlemekten çekineceğine dair mahkememize olumlu kanaat gelmemesi nedenleriyle hakkında 647 sayılı Yasanın 6 ve 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK nun 231/5 nci maddelerinin tatbikine yer olmadığına,
Katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 575 tl vekalet ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine,
Sanıkların sarfına neden oldukları 5 çağrı kağıdı tutarı 22,5 tl yazışma gideri 1.65 tl ve bilirkişi ücreti 100 tl olmak üzere 124,15 tl yargılama giderinin sanıktan tahsiline,
Sanık müdafiinin yüzüne karşı, katılan vekilinin yokluğunda, C.Savcısının huzuru ile talebe uygun olarak 7 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere temyiz edildiğinde Yargıtay ilgili Ceza Dairesine gönderilmek üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Şeklindedir.
1- Şimdi bu karara göre avukatım bana cezanın en alt limitten verildiğini söylemektedir, bu doğrumu bilemiyorum açıkcası,
2- Ayrıca dosyayı temyiz ettiğini ve uzun bir süre yargıtayda kalabileceğini ve büyük ihtimal ile bozma kararının çıkabileceğini söylemektedir. Bu anlamda sizlerin görüşlerini almak isterim.
3- Temyiz edilen bu tür bir kararın zaman aşımı sürelerinin ne kadar olduğunu bilmiyorum, sizlerden bu konuda da bilgi talep etmekteyim. (Suçun işleniş tarihi 2003 yılı vergi dönemi, davanın ilk açılış tarihi 2008 mart ayıdır) (karar tarihi ise 2009/nisan ayıdır)
4- Bu konuda duyduğuma göre çok emsal karar varmış, (yakın akrabalarının üzerine şirket kurma vs gibi işlemler) ancak Yargıtayın web sitesini çok araştırdım maalesef Hukukçu olmadığımdan bulamadım. Bu tür emsal karar biliyormusunuz?
5- Maalesef yaşamımdaki ilk mahkeme deneyiminden böyle bir ceza almış bulunmaktayım, bu durum aile birliğimede ciddi zararlar vermiş, eşimle beni boşanma aşamasına getirmiştir.
Sizden ricam bu konuda bildiklerinizi benimle paylaşmanızdır.
Şimdiden çok teşekkür eder , saygılar sunarım.
Engin
Naylon fatura düzenlemekten mahkemece suçunuz sabit görülmüş. Yani naylon fatura düzenlediğiniz mahkemece kabul edilmiş durumda
Yargıtaya başvururken
1-Ben naylon fatura düzenlemedim. Demeniz gerekir. Buna delil olarak örneğin faturaarda imzam yok, faturaları ben kendi el yazımla yazmadım diyebilirsiniz.
2-Faturayı mahkeme naylon kabul ettikten sonra o faturanın nasıl ödendiğini araştırmaması çok normaldir. Yani ödeme ile ilgili ileri süreceğiniz iddialar çok önemli değil.
3- Yargıtay bozma kararı vermeyebilir. Bunun için sizin hangi gerekçeleri ileri sürerek bozma talep ettiğiniz önemlidir.
4-Suç 2003 yılında işlendiğine göre 7,5 yıl sonra dava zamanaışmına uğrar. Yani 2011 yılının 10'ncu ayının sonunda...
5-Emsal karardan çok siz kendi durumunuzu ayrıntılı olarak anlatsanız daha çok yardımcı olabiliriz. Yani mahkeme nasıl bu kadar kesin olarak sizin naylon fatura kestiğinize karar verdi. Ona bakmak gerek...
6- Aile birliğiniz için üzüldüm ama elden ne gelir. Başa gelen çekilir. Şimdi kendinizi temize çıkaracak olay ve delilleri düşünmeniz gerekiyor.