Ötenazi Hakkı

Dört yıldır omirilik felçlisi olarak kollarımı bile kullanamadan yatağa mahkum olarak yatmaktayım.
Biz omurilik felçlilerinin ve yakınlarının yaşamı, destek alamadığımız için çok zor geçmektedir.
Vücudumuzu oluşturan sistemlerin sürekli yatmaktan bozulmaması için fizyoterapist, hastabakıcı ve cihazlar gerekmektedir.
Oysa ülkemiz koşulları içinde sağlıklı bireyin bile yaşam standartlarını sırtında bir kambur olarak görmektedirler.
Yirmi beş yıl bir öğretmen olarak öğrencilerime sosyal adalet, demokrasi ve insan haklarının onurlu bir yaşamın gerği olduğunu anlattım ve öğrettim.
Şimdi ben ve benim gibi hasta vatandaşlar için devletin,
Uluslararası İnsan Hakları Hukukunu uygulayıp bize insanca bir yaşam sunmasını istiyorum.
İnsanca bir yaşam sunmayan devletimden onurlu bir ölüm olan ötenazi hakkımı vermesini istiyorum.
Bu konuda ülkemdeki ve dünyadaki bütün duyarlı insanlardan ve kurumlardan destek bekliyorum.
Ya İnsanca bir Yaşam, Ya Onurlu bir Ölüm

M.Tuğrul Cankurt
03126244513/ m.tugrulcankurt@gmail.com
20/ŞUBAT/2008 CUMHURİYET
M.E.Sezen:Tırafik kazası sonrası olmuş.Kedisine sonsuz sabır diliyorum.

Ötenazi ile ilgili bir başka konu:
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=1227

Çok tartışmalı bir konu.Dünya hekimler birliği etik görmüyor.
Ancak gerek hastanın kendisi gerekse yakınları açısından,yaşamayı eziyet kılan bir hal alabildiği için bu isteğe saygı duyuyorum.

Ötanazi için iltica istedi.
Trafik kazasında felç olan öğretmen 50 yaşındaki Tuğrul Cankurt, ötanazinin(ölme hakkı) yasal oldugu Hollanda'ya gitmek için resmen iltica talebinde bulundu.
Cankurt başvurusunda,''Ülkemin kanunları ve 25 yıl prim ödediğim Sosyal Güvenlik Sistemi, onurlu ve kimseye muhtaç olmadan hayatımı sürdürmem için bana gereken tedavi ve yaşam koşullarını sağlamıyor'' dedi.
Eşi Seviye Cankurt ise şöyle konuştu:''Çektiği acıya dört yıldır şahidim.
Mantıgım ötanaziye evet, kalbim sevdiğimin ölmesine hayır diyor.''

Tedavisi sürerken. 25 yıl pirim ödediği Emekli sandığı
vucudunu hareket ettiremediği için en fazla ihtiyaç duyduğu vitaminin parasını ödemedi.
Ayakta durabilmesini sağlayan ve yatağa da dönüşen 38 bin YTL'lik özel tekerlekli sandalyeyi ise mahkeme kararıyla kuruma ödetmeyi başardı.

''Boynumdan aşağısını hareket ettiremiyorum, tuvalet sandalyesi istiyoruz, vermiyorlar
''Bu durum insanlık onurunu eziyor'' diyen Cankurt, Felçli olduğu dört yıl boyunca eşi Seviye Cankurt'tan 15 bin kez su istediğini, kendişini sağa sola kaldıran eşinin nerdeyse 460 bin ton yük kaldırdığını söyledi.

Cankurt'un iltica dilekcesini.İstanbul Barosu avukatlarından Mukaddes Günsu Akçagöz, 14 Mayıs'ta Hollanda'nın Ankara Büyükelçiliği'ne verdi.

AYAĞI KIRILMIŞ AT GİBİYİM
Tuğrul Cankurt, anı defterine ruh halini şöyle yazıyor;
''Yarışın ortasında ayağı kırılmış bir at gibiyim. Ne ayağa kalkıp yarışa devam edebiliyorum ne yarışı terk edebiliyorum.
Tek seçeneğim birinin beni vurması ama kimse beni vurmak istemiyor.
Halbuki'Atları da vururlar'' Bedenimin kafamdan ve düşünçelerimden ayrı gibi. Yere düşen cam bardak misali tuz buz olmuş.
Artık toplayıp yapıştırıp eşki haline kimse getiremez.
Param parcayım. İnsanlar üzülsün istemiyorum.
Ama ölüm her an yanımda, başucumda.
Beni ne kucaklıyor ne de bırakıp gidiyor...

Orhan Saat/İstanbul. Hürriyet

Doktorların "Ümit yok"diyerek hasataneden çıkarılmasını istedikleri,yüksek tansiyon sebebiyle tamamen felç olan kayınvalideminin sadece 10-15 gün süren yatalaklığı sırasında eşimin ve ailenin kalanının neler çektiğini biliyorum.
Ondan birkaç gün önce ölen, 20 yıldan fazla yatalak yaşayan kadının ve çevresinin yaşadıklarını da dinliyordum.Çok üzücü...
Aynı durum benim başıma gelse; bunları ne yaşamak,ne de etrafımın yaşamasını istemezdim.
Neymiş "Hukuken" mümkün değilmiş.Peki nerede kalıyor benim şahsî "Hak ve Hürriyetler"im?Kim vuruyor,kimseye zarar vermeyecek olan "Şahsî irade"me prangayı?....
"Ötenazi Hakkı"na EVET!..
İyi günler...Mümkünse tabii...

İnsanlığın en tehlikeli aşamalarından bir tanesidir "yaşam hakkından kendi iradesi ile vazgeçemeyi" tanımak. Evet burada yüzlerce dramatik örnek verebiliriz. Acı çeken insanlar, parçalanan aileler vs. Lakin bahsettiğimiz şey herşeyden önce bir hayattan vazgeçmek, üstelik tıbbi olarak yaşamayı sürdürdüğü halde. Burada verilen dramatik örnekler zihnimizi bulandırabilir, lakin bu hakkın verilmesi ile çizilecek sınırın ne olduğu belli değil. Çünkü işin sırrı kişinin kendisine göre yaşamsal faliyetleri yerine getirmemesidir. Mesela A kişisini için nedir bu faliyetlet B kişisi için nedir?

Gerektiği gibi bütün imkanlar sağlansa. Kendi imkan ve güçlerinde yaşamaya çalıştırılmasa kimse ötenaziyi istemez.

Her ay maaşlarımızdan kes al paraları sonrada geri iadesini isteyince sesimiz çıkarsa ver, çıkmazsa yat kulağının üstüne. Oh ne ala mantık valla. Böyle Çalışma Bakan'ı bende olurum.

Ötenaziye kesinlikle hayır. Bunun yerine sağlıkda yapacakları atılımlarla gerçekten insan olduğumuzu kanıtlasınlar.

İngiliz televizyonunda ötanazi anı

Metin Güneş / CNN TÜRK / Londra

İngiliz Sky Real Lives kanalı, bu akşam TSİ 23.00'te bir "desteklenmiş intihar" belgeseli yayınlayacak. Belgesel, ötanazi (ölme hakkı) karşıtlarını ayağa kaldırdı.

Belgeseli çeken Oscarlı, Kanadalı yönetmen John Zaritsky ve TV kanalı, “Ölüm Hakkı?” adlı yapımın ötanazi tartışmalarına önemli bir katkıda bulunacağını savunuyor.

Belgeselde, emekli bir profesör olan 59 yaşındaki motor nöron hastası Craig Ewert'in ölüme gidişi konu ediliyor.

Belgeselde, vücudunun neredeyse tamamı tedavi edilemez bir biçimde felç olan Ewert, yaşamının geri kalan kısmını “yaşayan bir türbe” olarak geçirmek istemediği için İsviçre Zürih’te ötanaziyi gerçekleştiren "Dignitas" adlı kuruma gidiyor.

Adım adım ölüm

Burada Ewert’e içinde sıvı madde olan bir bardak veriliyor ve içtiği takdirde öleceği kendisine söyleniyor. Bu sıvıyı içen Ewert, daha sonra elma suyu ve müzik istiyor.

Ölüm yaklaştığında eşi Mary, Ewert'a "Seni öpebilir miyim?" diye soruyor.

Craig Ewert, eşine “Seni seviyorum canım, çok seviyorum” diyor. Eşi Mary ise, “İyi yolculuklar. Zamanı gelince görüşeceğiz” diyor.

Ölüm gelmeden birkaç dakika önce Ewert, "Teşekkür ederim" diyor.

“Öldürme, Bak” adlı ötanazi karşıtı bir grubun başkanı olan Dr. Peter Saunders, filmi, "Korkunç bir ölüm röntgenciliği” olarak niteledi.

Belgesel yayınlanmadan önce gerek basın gerekse televizyon kanalları bu olaya genişçe yer ayırıp konuyu etik, kişisel özgürlük ve dini açıdan tartışıyor.

Motor Nöron hastalığı

Motor Nöron hastalığı, merkezi sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin (nöronlar) kaybından ileri gelen bir hastalık. Bu hücrelerin kaybı, kaslarda düşüklük ve erimeye yol açıyor. Zihinsel fonksiyonlar ve bellek ise bozulmuyor.

Yaşlı kadın ötanazi istiyordu ama doktorlar karşıydı. O da bu hakkı ilginç bir girişimle kazandı

Hürriyet / Dünya

Belçika'da ölme hakkı (ötanazi) için geçen ay açlık grevi yapan 93 yaşındaki ihtiyar kadın, bugün "muradına erdi."

Yakınlarının açıklamasına göre, 1916 doğumlu Amelie Van Esbeen, Anvers'deki evinde akrabalarının huzurunda ölme hakkını kullanarak hayata veda etti.

Torunu, "Önemli olan ötanazi talebinin sonunda kabul görmesi. Bu talebi, insanın ölümü tercih etmesi konusunu tartışma gündemine soktu" dedi.

Doktorlar, 2002 yılında çıkarılan yasada iyileşme umudu kalmayan ve çok acı çeken hastalara ötanazi hakkı tanındığını söyleyerek, 93 yaşındaki kadının bu şartları taşımadığı için ölme arzusunu yerine getirmiyorlardı.

Yaşlı kadın ise ölmek istediğini ısrarla belirterek, talebinin karşılanması için 10 günlük açlık grevi yapmıştı.

Ailenin açıklamasına göre, Bayan Esbeen'in ötanazi talebini sonunda bir doktor kabul etti ve ihtiyar kadın, bugün öğle saatlerinde ölüme gönderildi.

Belçika, Hollanda'dan sonra ötanaziyi kabul eden ikinci ülke olmuştu.

Ötenazi için Çabalıyor

Geçirdiği trafik kazasının ardından 2004 yılında omirilik felci olan ve ötenazi yapmak isteyen öğretmen Tuğrul Cankurt, bu işlem için ilişkiye girdiği derneğin kendisinden üye olmasını talep ettiğini belirterek, "Ben de gerekli işlemlere başladım. Bundan bir süre önce bir İngiliz profesöre de böyle bir uygulama yapıldı. Televizyonda yayınlandı." dedi.

Talebi ile ilgili henüz kesinleşmiş bir karar bulunmadığını belirten Cankurt, "Durumumu, hangi konumda olduğumu belirttim, bu klinik ile iletişim kurdum. Bana gönderdikleri belgelerde, öncelikle üye olmam gerektiği söylendi. Bende gerekli işlemlere başladım." diye konuştu.

Cankurt, Sağlık Bakanlığı'nın ihtiyaçlarının karşılanmasında gerekli olan işlemlerin yapılacağı açıklamasıyla ilgili ise, "Bu bana ciddi ve inandırıcı gelmiyor. Benden sonra bunu ciddiye alıp, bir şey yaparlarsa boşu boşuna ölmemişim derim." ifadesini kullandı.

Derneğe üyelik için 200 frank, ötenazi içinse 6 bin 700 frank talep ediliyor. Refakatçi ile gidilmesi halinde ise bu miktar 15 bin TL'ye kadar yükseliyor.

http://www.haberler.com/otenazi-icin...yfa_Manset_Yan