Avukatlık Meslek Etiği Kuralları
Sn Meslektaşlarım
Avukatlık Meslek Kuralları gereğince aynı şahsa karşı tek bir icra takibi olanağı varken birden fazla vekalet ücreti almak ve mal beyanında bulunmayan borçlu için ayrı ayrı disiplin hapsi istenmesinin mesleğin etik kurallarına aykırı olduğu yönünde bir karara rastlamıştım. Ancak şimdi tüm aramalarıma rağmen bulamadım. elinde olan arkadaşlar varsa buraya eklerse sevinirim.
Saygılar
Re: Meslek Etiği Kuralları
Sayın meslektaşım tam olarak örtüşmese de aşağıdaki disiplin kurulu kararı işe yarayabilir. Saygılarımla.
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Kararı
Tarih - Esas No - Karar No Konu
T. 26.12.2003
E. 2003/308
K. 2003/425
* Borçlu olmayana icra takibi yapılması
* Yasal hakların kötüye kullanılması
* Haksız ve yolsuz işin reddedilmemesi
( Av. K. m. 1,2,34,38/a; Av. Meslek Kuralları 3,4)
Şikayetli hakkında borçlu olmadıklarının mahkeme kararı ile saptanmış olmasına karşın, aynı şahıslar aleyhinde birden fazla ilamsız icra takibi yapmak suretiyle yasal haklarını kötüye kullandığı ve şikayetlileri rahatsız ettiği iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonunda eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli, müvekkil tarafından talep ve masrafları ödendiği takdirde mesleki olarak herhangi bir takip yoluna başvurulmasının engellenemeyeceğini, kaldı ki takiplerde itiraz yollarının belirtildiğini, varsa bir zarar müvekkil aleyhine tazminat davası açılabileceğini savunmuştur.
Avukatlık Yasası'nın 1. maddesi gereği avukatlık kamu hizmeti olup, 34. madde gereği de, avukatlar yüklendikleri görevi bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmakla yükümlüdürler. Bunun içindir ki Avukatlık Yasası'nın 38/a maddesinde, “Avukat kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu kanısına varırsa ” işi red zorunluluğunda olduğu belirtilmiştir. O halde Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2000/1888 esasında kayıtlı ilamsız icra takibinin Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.12.2001 tarih ve 2000/1739 esas 2001/1824 karar sayılı kararı ile iptal edilmesine ve kararın 16.04.2002 tarihinde kesinleştiğinin bilinmesine karşın, müvekkil tarafından yeniden yapılan iş teklifinin haksız olduğunun açık olmasına ve bu nedenle işi red zorunluluğuna rağmen yeniden takip yapılması, Avukatlık mesleğinin kamusal yönü ile bağdaşmadığı gibi, mesleğe olan güveni de sarsar. Kaldı ki şikayetli, şikayetçilerin ikametgahlarının Gaziosmanpaşa'da olduğu ve ilk takip Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nde açıldığı halde, sonraki takipleri Zeytinburnu 1.İcra Müdürlüğünün 2002/777 ve 1211 esas sayılı dosyalarında açmış, bu suretle de şikayetçileri bir başka yargı çevresinde yasal yoldan taciz iradesini açıkça belli etmiştir.
Avukat müvekkilden talep gelse ve masraflar karşılansa dahi , eğer işin haksız ve yolsuz olduğunu biliyor veya bilmesi gerekiyorsa işi red zorunluluğunda olduğu gibi, anlaşmazlıkların çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını adalet ve hakkaniyete uygun olarak gerçekleştirmekle de yükümlüdür.
Avukat para karşılığı müvekkilin her isteğini sınırsız biçimde yerine getirmekle yükümlü olmayıp, hukuk konusundaki bilgi ve deneyimini Yasalar ve Adalet yararına kullanma ödeviyle bağlı bulunmaktadır. Yasal olanaklar hiçbir biçimde başkalarını ızrar amacıyla kullanılmamalıdır. Bu nedenlerle Avukatlık Yasası'nın 1,2,34,38/a, Avukatlık Meslek Kuralları'nın 3,4. maddelerine aykırı eylem disiplin suçu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş, sicil durumu da göz önünde bulundurularak tayin edilen disiplin cezasının onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli avukatın itirazının reddi ile, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun “altı ay süre ile işten çıkarma cezası” verilmesine ilişkin kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi.
Re: Meslek Etiği Kuralları
Mevzuata göre alacaklı taraf herbir senet için ayrı icra takibi yapma hakkına sahipken bunu yapan avukatın etik değerleri çiğnediğini söylemek anlamsızdır. Borçlu tek senetle borçlanmak zorunda değilken, kendi rızasıyla bu senetleri verirken ve kanun da buna müsade ederken konuyu avukatlık mesleği etik değerleri kapsamına aykırıdır şeklinde yorumlamak kanun ve düzenleme tanımamaktır. Alacaklı ve vekili yasadan doğan seçimlik hakkını kullanabilmelidir, meğer ki avukatın açıkça bildiği veya bilmesi lazım gelen bir usulsüzlük olmasın.
Re: Avukatlık Meslek Etiği Kuralları
Sayın meslektaşım, ben sizinle aynı fikirde değilim. Hemen hemen her ortamda ve her fırsatta mesleğimizin saygınlığını yitirdiğinden şikayet etmekteyiz ve nedense bunun nedenlerini kendimizde değil hep dışarıda aramaktayız. Ben öncelikle kendi özeleştirimizi yapmamız gerektiğini varsa eksiğimiz gidermemizi daha sonra dış etkenleri değerlendirebileceğimize inanıyorum. Şimdi diyebilirsiniz ki mesleki saygınlıkla bu konunun ne alakası var? Şöyle var; insanın saygı kazanabilmesi için önce kendisine saygısı olmalıdır. Kendisine saygısı olmayanın kimseye saygısı yoktur ve başkasından saygı beklemeye de hakkı yoktur. Vicdanım beni rahatsız ettiği sürece kendime olan saygımı yitirmeye başlarım, olaydaki gibi bir davranış benim vicdanımı rahatsız eder, dolayısıyla önce kendime olan saygımı yitiririm, arkasından mesleğime olan saygımı bundan sonrası ise çorap söküğü gibi gelir...
Etik dediğimiz de tamamen vicdanla alakalı değil midir zaten?
Re: Avukatlık Meslek Etiği Kuralları
Saygıdeğer meslektaşım; yorumlarınız için teşekkür ederim. Ancak ben de size hak veremiyorum. Bir avukatın etikliği yasal olarak müracaat ettiği yol ile değerlendirilemez. Kanunlar ve tüm mevzuatça gayri hukuki veya gayri yasal olarak nitelendirilmeyen bir kuralı işleten avukatın etik değerlere sahip olmadığı iddiası gülünçtür. Kanun yetki vermiş, seçimlik hak vermiş. Avukat bunu pekala kullanır.
Peki düşünün avukat olmasın. Vatandaş kendi açsın elindeki her senet için bir icra takibi. Hangi kanun ve hangi mahkeme bu takipleri iptal edecek?
Re: Avukatlık Meslek Etiği Kuralları
Sayın meslektaşım, tartıştığımız konu avukatlık meslek etiği ile ilintili, o nedenle etiği bilmeyen vatandaşlarımızın durumunu farklı değerlendirmek gerekir. Ayrıca onlara karşı da iyi niyet esasına dayanarak dava açılabileceği ve kabul edilmesi gerektiği kanaatindeyim, bu ayrı bir konu olduğu için daha fazla ayrıntıya girmiyorum.
Avukatlar içinse, etik kuralları bilmiyordum demenin mazeret olamayacağını düşünüyorum. Kanunen herhangi bir engel olmasa da, izin/icazet de söz konusu değildir. Adı üzerinde bu etik meselesidir ve bu çerçevede değerlendirilmelidir. Kanunda engel yok demek bana garip geliyor. Ama elbette ahlaki değerler de kişiye göre değişebilir, bu sizi rahatsız etmiyor olabilir ama beni rahatsız ediyor. Meslek kurallarımızla ilintili olarak da mesleğimizi çıkarlarımız için kullanmak mesleğimizi zedeler diye düşünüyorum. Örneğin size bir meslektaşımız, kişisel bir borcunuzdan dolayı aynı davranışta bulunsa ne düşünürsünüz o avukat hakkında, lütfen açık olunuz...
Saygılar.
Re: Avukatlık Meslek Etiği Kuralları
Her bir bono sebepten mücerrettir. Bu durumda birbirleriyle bağı olduğunu dahi ancak borçlu olmadığına dair bir menfi tespit davasında konuşabilirsiniz. Senetleri pırasa yaprağı gibi saçanlar, bunun sonuçlarına da katlanırlar. Buna avukatlık ücreti ve masraflar da dahildir. Ben hep zavallı borçluuuu denilmesinden sıkıldım. Bu ülkede alacaklıların borçlular karşısında, suçtan zarar gören mağdurların suçu işleyen sanık karşısında güçsüz hale düşmelerinden sıkıldım.
Re: Avukatlık Meslek Etiği Kuralları
Usul ekonomisi prensibine ne dersiniz sayın Av.Basri Gungoren?
Re: Meslek Etiği Kuralları
Alıntı:
Av.Basri Gungoren rumuzlu üyeden alıntı
Borçlu tek senetle borçlanmak zorunda değilken, kendi rızasıyla bu senetleri verirken ve kanun da buna müsade ederken konuyu avukatlık mesleği etik değerleri kapsamına aykırıdır şeklinde yorumlamak kanun ve düzenleme tanımamaktır. Alacaklı ve vekili yasadan doğan seçimlik hakkını kullanabilmelidir, meğer ki avukatın açıkça bildiği veya bilmesi lazım gelen bir usulsüzlük olmasın.
Sayın Meslektaşım görüşlerinize katılmak mümkün değildir. Borçlu her ne kadar tek senetle borçlanmak zorunda değilse ve birden çok senetle borçlanmış ise de birden fazla senedi vade tarihlerinin birbirine çok yakın olması veya aynı olması durumunda ve bu senetlerin aynı gün avukata verilip aynı gün içinde ayrı ayrı takibe konulması, bununla yetinilmeyip her dosya için ayrı ayrı mal beyanından dolayı hapis cezası istenmesi Hakkın kötüye kullanılması yasağı sonucunu doğurur. Kaldı ki bahsi geçen olayda meslek etiği çerçevesinde değerlendirmeye alınan bir durum sözkonusu. Bu konuda bir avukatın vatandaştan daha çok objektif olması gerektiğini düşünüyorum.
Üzülerek belirtmek istedigim bir mevzu var. Bir meslektaşımızın böyle bir davranış içine girdiğini farkettik. Öncelikle nezaketen kendisiyle konuşup durumun düzeltilmesini istediğimiz halde "Siz Kaç yıllık avukatsınız, Meslek etiğini benden iyimi biliyorsunuz. Ben yıllardır bu şekilde icra takibi yapıyorum hiç bir sorunla karşılaşmadım... İstediginiz mercilere şikayette bulunabilirsiniz"
ve sözün bittiği yer:(
Şimdi gülermisin, ağlarmısın... ne demeli bilmiyorum... Yapacak birşey Kaldı mı? Avukatlık Kanunu ve Meslek kurallarının Uygulanması dışında...
Re: Meslek Etiği Kuralları
Sayın Meslektaşım vatandaşın ayrı ayrı takip yapmasından söz ediyorsunuz. Vatandaş vekalet ücreti almıyor. Avukatlık mesleğinin icrasıyla ilgili etik değerleri irdeliyoruz, kaldı ki bir vatandaşında elinde 3 tane ayrı senedi varsa bile sayın Çilek meslektaşımızın belirttiği gibi bu durumda da vatandaş usul ekonomisini gözetecektir. Birden fazla dosyaya ayrı ayrı fazladan masraf yapmayı da hic bir vatandaşın kabul edeceğini sanmıyorum.