Printable View
2003 yılında açılan dava 29.03.2006 tarihinde karar bağlandı. Yargıtaya yapılan itirazlar sonucu 24.01.2007 tarihinde Yargıtayca onanark karar kesinleşti. tarafımıza sadece Yargıtay İlamı avukatıma tebliğ edildi şuan nezaman tebliğ edildiğini hatırlamıyorum. Başka da herhangi bir bildirde bulunulmadı. Acaba ben şuanda AİHM başvurabilirmiyim. Başvuru süresi geçmiş midir?
Başvuru süresi, iç hukuk yollarının tüketilmesinden itibaren 6 aydır.
Avukatınıza ulaşamıyor musunuz?Alıntı:
M.Nesimi rumuzlu üyeden alıntı
Bu 6 aylık süre öğrenmeden itibaren başlıyor.Mahkeme bunu katı biçimde uygulamıyor postaya verilmekle sürenin kesileceğini kabul ediyor.
Meslektaşımızın Yargıtay ilamını tebellüğ etmesi ile süre başlar. Başvuru, 6 ay içerisinde AİHM'ye gönderilmiş olmalıdır. Yani tutup 6 aylık sürenin son gününde gönderirseniz, başvuru reddolunur. Yine, yetişmeyeceğini düşünüyorsanız faks vasıtası ile başvuruyu gönderebilir, ardından derhal postaya verebilirsiniz.
Altı aylık süre başvurucunun Mahkeme’ye sunduğu ve özet olarak da olsa şikayetini konusunu açıkladığı ilk mektupla veya doldurulmuş başvuru formunun gönderilmesiyle kesilir. Sürenin sonu bakımından başvurunun Mahkemeye ulaştığı tarih değil başvuru formunda yazılı tarih dikkate alınır. Başvuru önce fasklanmışsa faks yazısının ulaştığı tarih göz önüne alınır. Gerek öğretide gerek Avrupa insan hakları yargı sisteminde süre bakımından ,başvurulara ilişkin bütün bilgileri içeren ilk başvuru mektubunun gönderildiği tarihin göz önünde bulundurulması kabul görmektedir. Şu halde uyuşmazlık konusu ve şikayet sebeplerini belirgin olarak ve yeterince ikna edici bir tarazda ortaya koymak koşuluyla ,ilk başvuru mektubunun gönderilme tarihi sürenin hesabında ölçüt olarak kullanılmaktadır. Elbette bu mektubun ardından başvurucu ,kendisinden istenilecek olan resmi formu ,dosyasını ve diğer dokümanları tamamlayacak ve bunu takiben de başvurusu resmi kayada alınmış olacaktır. Diğer yandan AİHK , ilk mektup ile tam bir başvuru formunun kendisine sunulması arasında makul ölçüleri aşan ölçüde gecikmeyi altı ay kuralının yerine getirilmemesi olarak değerlendirmiştir