Eşe Karşı Kasten Yaralama
Değerli hukukçular;
Bundan yaklaşık 1,5 ay kadar önce eşimle bir kavga yaşadık. Kavga esnasında birbirimizi iteklerken gözlüğü yere düşerek kırıldı. Kendisi öğretmen olduğu için "psikolojim iyi değil" diyerek doktora gitmiş ve rapor almak istemiş. Doktor da "eğer kavga ettiyseniz darp raporu verelim" demiş. Tabii darp raporu için önce karakola gitmeniz gerekiyor. O da o anki sinirle karakola gitmiş ve sonuç itibariyle doktordan 5 gün iş göremez raporu almış. Polis benim de ifademi aldı, doktora götürdü. Benim de yüz bölgemde tırnak yaraları vardı. Doktor bunu raporunda belirtmiş. Bu durumda ikimiz de darp görmüş raporuna sahip olduk.
Aradan biraz zaman geçince biz barıştık. Aile düzenimizi yeniden kurduk ve böyle tartışma ve kavgalara bir daha asla müsaade etmeyeceğimize söz verdik. Ne varki geçen gün elime geçen celp kağıdıyla savcılığın hakkımda kamu davası açtığını öğrendiğimde adeta yıkıldım. TCK 86-2 gereği 4 ay ile bir yıl arası hapis istemiyle "kasten yaralama" suçundan dava açmış. Üstüne bir de Milli Eğitim Müdürlüğü (ben de öğretmenim) hakkımda idari soruşturma açmış. Eşim de bu duruma çok üzüldü. Şimdi ne yapmamız lazım? Bu davadan nasıl bir sonuç çıkar?
Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...
Re: Eşe Karşı Kasten Yaralama
Şikayete tabi bir suç olmadığından, eşiniz şikayetçi olmasa bile hakkınızda kamu davası açılmış, ne sonuç çıkacağını biz bilemeyiz.
İdari soruşturmanın konusu nedir?
Re: Eşe Karşı Kasten Yaralama
böyle bir olay sizin acınızdan kötü oldu bence kınıyorum böyle bir olayı.
Re: Eşe Karşı Kasten Yaralama
Sn,Dengizik yaralama eşinize karşı olduğundan kamu davası olarak görülecektir,mahkemede yeni bir başlangıç yaparak aile düzeninizi kurduğunuzu,olaydan dolayı pişman olduğunuzu bir daha böyle olumsuzluklara müsaade etmeyeceğinizi vs.bildirmeniz mahkemede olumlu kanaat oluşmasını sağlayacağından alacağınız ceza az olacaktır.Yargılanacağınız madde TCK nın 86/2 Maddesi Kasten yaralama
MADDE 86. - (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silâhla,
İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Daha az cezayı gerektiren hâller
MADDE 88. - (1) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Mahkemede vereceğiniz savunmanızla mahkeme bu çerçevede bir karar
verecektir.Kanaatimi soracak olursanız Adli Para cezası olabilir diye
düşünüyorum.Ayrıca TCK nın 50-51-52 Maddeleri
Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar
MADDE 50. - (1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
a) Adlî para cezasına,
b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya,
Çevrilebilir.
(2) Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.
(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.
(4) Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı hâlinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir hâlinde uygulanmaz.
(5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.
(6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhâl infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, hükmü veren mahkemece tedbir değiştirilir.
Hapis cezasının ertelenmesi
MADDE 51. - (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;
a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,
Gerekir.
(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir.
(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.
(4) Denetim süresi içinde;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine,
Mahkemece karar verilebilir.
(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.
(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.
(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
Adlî para cezası
MADDE 52. - (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
(4) Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.
Saygılarımla...
Re: Eşe Karşı Kasten Yaralama
İdari soruşturmanın konusu bu olayla ilgili. Cumhuriyet Savcılığı Milli Eğitim'den kovuşturma için izin istiyor. Hakkında cezai soruşturma varsa memur hakkında disiplin soruşturması açılıyor. (657 DMK Disiplin Mad.)
Re: Eşe Karşı Kasten Yaralama
tck 86 ve devamı maddeler
Re: Eşe Karşı Kasten Yaralama
Bu anlatığınız olay görevinizle ilgili olmadığı için idari soruşturma açılması hukuki değildir...idari ceza verilemez...ayrıca suç şikayete bağlı olmadığı için kamu davası açılır..birbirinizden şikayetçi değilseniz...hapis cezası büyük bir ihtimalle paraya çevrilir...ama yeni ceza sisteminde para cezaları ertelenemez...selamlar
Re: Eşe Karşı Kasten Yaralama
YTCK. mad 86/2 ve devamı maddeler.
(Darp, hakaret iceren benzer sorunumla ilgili yardima ihtiyacim var)Eşe Karşı Kasten Yaralama
Merhaba,
Cok karisik ve zor bir donem yasiyorum, tavsiye ve dusuncelerinize ihtiyacim var. 10 gün önce sevgilimle, kendisinin evinde arkadasimin tanık oldugu siddetli bir kavga yasadik, kendisi asiri derecdede alkolluydu, uzerime geldi saldirdi, hakaret etti ve kolumu bukerek vurdu, yere dustum tekmeledi.Ben bu arada, uzerime daha fazla gelmemesi icin engellemek amaciyla gozunden gozlugunu aldim ve yere firlattim. Bunun uzerine daha cok saldirganlasti,bu arada bir cok esyayi kirdi, benim ve araya girmeye calisan arkadsimin uzerinme siseyle yurudu, camdan disari esyalar firlatti. Biz kendimizi disari atip gittikten sonra, komsunun sikayeti uzerine eve polis gelmis ve kavga ettigi kisilerin gittigini soyleyince polisler gitmisler. Ben kolumda ve kalcamda cok belirgin morluk ezik olmasinba ve tanigim olmasina ragmen sikayet etmedim, zaten bir sey yapamayacak kadar psikolojim cok kotu durumda idi.Ancak, o zamandan beri zaman zaman ozur dilemesine ve pisman oldugunu soylemesine ve hatta benim israrimla beraber psikiyatriste gitmemize ragmen, yine telefon ve mesajla hakaretlerde ve tehditlerde bulundu.
Yaklasik bir yil once de benzer, benim uzerimde cok daha fazla fiziksel iz birakan ve hastaneye giderek doktor raporu aldigim bir olay yasanmisti. O zaman da sikayetci olmamistim. Ozellikle kendisinin o donemde kritik bir donemec yasadigi is ortaminda zor duruma dusmesini istemedigim, hukuki sureclerin nereye gidecegini kestiremedigim, kendisini sevdigim ve bir daha tekrarlanmayacagi dusuncesiyle sikayet etmek istemedim. Ancak, tekrar sidddet yasanmasindan ve cok fazla degismeyen davranislarindan gercek bir pismanlik yasamadigini ve boyle devam edecegini anliyorum, benim onu dusundugum kadar onun beni dusunmedigini ve sikayet etmemekle hata ettigimi dusunuyorum artik.
Su anda, aradan on gun gecmesine ragmen kolumda, kalcamda kocaman morluk duruyor, psikolojim de cok kotu. Evden disari cikamiyorum ve surekli aglama krizi yasiyorum, dr. recetesiyle ilac kullaniyorum. Benim sorularim su asamada sunlar:
1-tekrar eden siddet, darp ve hakaret sikayetiyle dava acabilir miyim? evli olmamamiz,ayri evlerde yasamamiz, aradan zaman gecmesi gibi nedenlerle sonucsuz kalma ihtimali olurmu?
2-manevi tazminat davasi acabilri miyim? bizim durumumuzda bunun sonuc verme olasiligi nedir?
3-bu surecte kanitlayabilecegim hakaretleri var, sms ve email gibi. Dedigim gibi, daha onceki olayda dr. raporum var, son olayda tanigim var. SMSlerden sildiklarimi de cep telefonu sirketinden alma imkanim var saniyorum. Ancak, tabii bu arada iliskimiz devam ettigi icin olumlu sms ler de var ve benim de onun hakaretlerine karsilik olarak gonderdigim hakaret msjlari da cikacaktir kayitlarda. Bunlar sikayetimi ve dava acilirsa davayi benim aleyhime ceviri mi?
4-tum bu girisimlerin varabilecegi cezai sonuc en kotu ne olabilir ? Ben sonucta bu kisinin yaptiginin cezasini biraz olsun gorerek kafasina hatasi dank etmesi(cunku kabul etmiyor bir de hatali oldugunu, kendimi savundum ben gibi abuk subuk konusuyor) icin bu surece girmek istiyorum. Isine gucune, hayatina mal olacak bir ceza sozkonusu olursa diye korkuyorum bir yandan, cunku bunu istemem.
Cok uzattim ama kafam cok karisik ve cok uzgunum. Fikirlerinizle yardimci olursaniz cok sevinecegim
Saygilarimla
Cevap: (Darp, hakaret iceren benzer sorunumla ilgili yardima ihtiyacim var)Eşe Karşı Kasten Yaralama
olacak olmuş...
bu durumlara her kes maruzdur...
bu kanunda diğer kanunlar gibi aileyi koruma kanunu değil ,asimile ile aileyi yok etme kanunudur...
bu kanunla hakim savcı avukat ailenin yatak odasına cebren girmişdir...
kadına verilen seçme ve seçilme hakkıyla , aydın doğan ın kanallarından iki bölüm dizi seyreden kadın ne olursa olsun istisnalar hariç bu durumlara sebebiyet vermektedir...
ki bu entrika kadının, allah vergisi davranışıdır...
kanunlar ve neticeleri düşünülmeden ahlaksızca kalleşçe kancıkça hainlikle hazırlanmamalıdır...
bu kanunda diğerleri gibi evrensel hukukda uygulanması ağır suçdur...