Y A Ş Kararları ve Yargı Yolu
Yüksek Askeri Şûra kararlarına Başbakan Abdullah Gül ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün muhalefet şerhi koymasının ardından, AK Parti, kararların yargı denetimine sokulmasını TBMM’ye getiriyor.
Her yıl Y A Ş sonrası bir takım askeri personelin ordu ile ilişiği kesilir ve bunun sonucunda da bu konu tartışılamaz bile...
Ülke de halkın iradesi,meclisin kararlarının bile referanduma kadar süreci varken, yani halka;
'ey millet, sizin yetki vererek vekil tayin ettiğniz kişiler bu konuda sizin adınıza böyle dediler,ama biz bir de sizden duyalım' diyerek gidilebildiğine göre,bu konu niye yargıya kapalı olsun.
Bu sene ordudan ilişiği kesilen bir binbaşının, 3 yıl teğmen, 6 yıl üsteğmen, 6 yıl yüzbaşılık tan sonra binbaşı olduğu düşünülürse,askeri liseyi saymayalım ama harp okulunu da sayarsak yaklaşık 20 yıllık emeği,çalışması bir anda bitmekte,dahası ise haber olarak medya da 'ORDU DAN ATILDI' olarak yer almaktadır.
Aslına bakarsanız disiplinsizlik ve irticai faaliyet sınıfına sokulan ve ordudan atılmayı gerektiren hareket ve davranışların neler olduğunu merak ediyorum.
Sınırlarının da nereye kadar olduğunu....
Çünkü ordu da yolsuzlık yapan,menfaat sağlayan,başka kötü alışkanlıkları olan,suç örgütleri ile ilişkisi olan,emre itaatsizlikte ısrar eden lar kınama,kıdem durdurma vb gibi suçlarla disipline edilirken ve bu kuruldan bununla ilgili kararlar çıktığı pek görülmezken bu sene, sadece 7 kişi irticai faaliyet yüzünden atıldı(!) ....
Benim ordudaki irticai faaliyetlere verilen bu tip cezalara karşı olduğum gibi anlam çıkmasın..
Ben sadece bunun tartışılmasını, işlerlik kriterlerinin bilinmesini istiyorum...
Bir insanı Y A Ş ya taşıyan süreç nasıldır?
Çünkü ben askerlik yaptığım dönemde sadece birlik komutanının düşüncesinin kapsamına göre,bu tip ceza tehdidine maruz kalan 2-3 subayı görmüş ve üzülmüştüm de...
Detayını merak eden olursa yine yazarım,ama konunun bu olmadığını ve polemiğe girmenin yazımın maksadının dışında olduğunu düşünüyorum.
Sonuç olarak,
Kişinin hakkını bir başka yerde arama hakkının elinden alınarak buna karar verenlerin verdiği kararın, bir insanı tanımadan, dinlemeden, o insanın onuruyla,mesleğiyle, ekmeğiyle,emeğiyle oynanmasının yanlış olduğunu düşünüyor,meclis te tartışılmasında en azından zararı olmayacağını düşünüyorum.
Buna karşı çıkacak olanların Ordu ile meclisi karşı karşıya getirmenin kimseye bir faydası yok diyeceklerini de şimdiden görür gibiyim...
Meclis te olmayan yetki hiçbir yerde olamaz...olmamalı..
Çünkü 'hakimiyet,kayıtsız şartsız milletindir'