Tarikatlar ve Cemaatler neden yasaklanmalı?
Tarikat ve cemaat toplulukları tanrıya (Allah'a) ulaşma yolu olarak bilinir. Ancak neden varoldular sorusunu cevaplamak gerekir öncelikle.Şimdi düşünün matbaa yok. Osmanlıya matbaanın gelişi ise yaklaşık 3 asır sonra ve İbrahim Müteferrika sayesinde. Peki o dönemdeki matbaa makineleri bugünkü gibi ofset veya kitap basabilecek yetenekte mi? Hayır. Tek sayfa gazete vs. basabiliyordu ancak.
Gelelim kutsal kitabımız Kuran-ı Kerime... Nasıl çoğaltılıyordu? EL YAZISI ile... EL yazmazsı kuranları bilirsiniz.. Haliyle herkeste kuran yoktu. Kimde vardı? Tek tük kişide. Bunlar bu el yazması kuranları insanlara okuyordu, anlatıyordu... Haliyle bu kişiler de önemli kişi oluyordu ve adına tarikat lideri veya cemaat lideri deniyordu... Üstelik arapça olduğundan imam ne derse ona inanmak zorundaydı herkes. İşte cemaat, tarikat olayları burada başlıyordu. Elinde el yazması olan şanslı kişiler başladılar tarikat cemaat kurmaya... Çünkü halkın okuyabileceği ve anlayabileceği basılı bir eser yoktu ki kendi okusun. Kuran elde olunca kutsal adamsın mantığı ile kuruldu bu topluluklar. Oysa günümüzde böyle mi? Gelişmiş matbaalarda basılmış milyonlarca kuran, cep telefonlarımızda bile var. Peki o zaman ilk emir OKU, cep telefonundan bile okuyabileceğimiz Kuran-ı kerime sahipken neden tarikat veya cemaate ihtiyaç duyulsun ki?
Selçuklu ve Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasında dahi çok büyük rolü olan bu cemaat ve tarikatlar artık bilim dışıdır. Çünkü artık cep kuranımız bile varken neden ihtiyaç duyalım birinin bize okumasına? Artık herkesin erişebileceği okuyabileceği kuran tam elimizin altındayken, Atatürk sayesinde Türkçesini anlayabileceğimiz bir metin varken bu oluşumların kendi menfaatlerini gerçekleştirmekten başka amacı olmadığını anlamak için alim olmaya gerek yok.
Kurtuluş Savaşı sonrasında Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte tekke ve zaviyeler amacından saptı. Yenilik karşıtı oldular ve dinsel sömürüyü kullanmaya çalıştılar. Bu nedenle 30 Kasım 1925 tarihinde, 677 sayılı kanun ile tekke ve zaviyeler tamamen kapatıldı. ( https://www.hukuki.net/kanun/677.13.frameset.asp )
Alıntı:
TEKKE VE ZAVİYELERLE TÜRBELERİN SEDDİNE VE
TÜRBEDARLIKLAR İLE BİR TAKIM UNVANLARIN
MEN VE İLGASINA DAİR KANUN (1)
Kanun Numarası : 677
Kabul Tarihi : 30/11/1925
Yayımlandığı R. Gazete: Tarih : 13/12/1925 Sayı: 243
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 7 Sayfa: 113
Madde 1 - Türkiye Cumhuriyeti dahilinde gerek vakıf suretiyle gerek mülk
olarak şeyhının tahtı tasarrufunda gerek suveri aharla tesis edilmiş bulunan
bilümum tekkeler ve zaviyeler sahiplerinin diğer şekilde hakkı temellük ve
tasarrufları baki kalmak üzere kamilen seddedilmiştir. Bunlardan usulü mevzuası
dairesinde filhal cami veya mescit olarak istimal edilenler ipka edilir.
Alelümum tarikatlerle şehlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çele-
bilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük
ve gayıptan haber vermek ve murada kavuşturmak maksadiyle nüshacılık gibi unvan
ve sıfatların istimaliyle bu unvan ve sıfatlara ait hizmet ifa ve kisve iktisası
memnudur. Türkiye Cumhuriyeti dahilinde salatine ait veya bir tarika veyahut
cerri menfaate müstenit olanlarla bilümum sair türbeler mesdut ve türbedarlıklar
mülgadır. Seddedilmiş olan tekke veya zaviyeleri veya türbeleri açanlar veyahut
bunları yeniden ihdas edenler veya ayını tarikat icrasına mahsus olarak velev
muvakkaten olsa bile yer verenler ve yukarıdaki unvanları taşıyanlar veya bunla-
ra mahsus hidematı ifa veya kıyafet iktisa eyleyen kimseler üç aydan eksik olma-
mak üzere hapis ve elli liradan aşağı olmamak üzere cezayı nakdiile cezalandırı-
lır.
(Ek: 10/6/1949 - 5438/1 md.) Şeyhlik, Babalık ve Halifelik gibi mensupları
arasında baş mevkiinde bulunanlar altı aydan az olmamak üzere hapis ve 500 lira-
dan aşağı olmamak üzere ağır para cezasından başka bir yıldan aşağı olmamak üze-
re sürgün cezası ile cezalandırılırlar (1).
(Ek: 1/3/1950 - 5566/1 md.; Değişik: 7/2/1990 - 3612/5 md.) Türbelerden Türk
Büyüklerine ait olanlarla büyük sanat değeri bulunanlar Kültür Bakanlığınca umu-
ma açılabilir. Bunlara bakım için gerekli memur ve hizmetliler tayin edilir.
Madde 2 - İşbu kanun neşri tarihinden muteberdir.
Madde 3 - İşbu kanunun icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
------------------------
(1) 13/7/1965 tarih ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun geçici
2 inci maddesiyle sürgün cezası kaldırılmıştır.
KANUNLAR, TEMMUZ 1990 (Ek-6)
Bu nedenlerle tamamen işlevini yitirmiş cemaat, tarikat yapısının yasaklanması mutlaka şarttır. Kurdukları vakıflarla resmi mahiyete bürünmeye çalışmalarının sebebi de budur. Hepsi yasaklansın çünkü hepimizde Kuran var artık... İster basılı ister online olarak sahibiz. Sadece okuyacağız... Kuranı artık birilerinin ayrıcalık kitabı olmaktan çıkarmalıyız... Çünkü artık hepimizde mevcut.
Ve son not ile tavsiye: Allah'tan rızık istemeyin. Çünkü rızkı o takdir ve tayin eder. Ama ondan İLİM isteyin. Duanızı ederken Allah'ım ilmimi arttır diye dua edin. İlimi artırmak görmenizi, öngörünüzü ve görüş yeteneğinizi artırmaktır. İşte bu kabul edilir...
Dinsel konularla ilgili olanlara tek bir basit soru soracağım bakalım bilen var mı? Cuma namazlarını kim kıldırabilir? Kolay soru değil mi? Haydi zorlamayayım seçenekler şunlar: a- İmam, b- Cemaatten herhangi biri, c- Diyanet işleri başkanı, d- Hz.Muhammed (SAV=selam olsun yani), e- Hepsi de kıldırabilir.
Cevap: Tarikatlar ve Cemaatler neden yasaklanmalı?
Şimdi herkesin evinde kuranı kerim var sahiden. Eh o zaman bu hacı hoca şeyh reis vs. ne menem şeyse hiçbir ihtiyaç kalmamış durumda. Katılıyorum size. Bizim kuranı bize satanlardan sıkıldık usandık artık...