Kınama cezası verilen okul müdürünün idarecilik görevi alınabilir mi?
Merhabalar, bir okulda müdür olarak görev yapmakta iken okulda meydana gelen bir olayı sözlü olarak bildirip yazılı bildirmede bir kaç gün geç kaldığım için soruşturma sonunda kınama cezası teklif edilmiş son savunmam istendi.Daha soradan öğrendim ki idarecilik görevim alınmış başka bir okula öğretmen olarak atamam yapılmış hatta benim görev yaptığım okul müdürlüğü boş bulunan okullar listesine çıkarılmış ve milli eğitimin sitesinde yayınlamışlar.Bana idarecilik görevinin alınmasıyla ilgili sözlü ya da yazılı bir tebliğ yapılmadı.Listeyi görmesem haberim bile olmayacak.Öncelikle sorum kınama cezası teklif edilen okul müdürünün idarecilik görevi üzerinden alınabilir mi.Alınırsa uygulamada bir usulsüzlük var mıdır
Cevap: Kınama cezası verilen okul müdürünün idarecilik görevi alınabilir mi?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun "Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi" başlıklı 76. maddesinde kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri öngörülmüştür. Anılan maddelerle Kamu görevlilerinin
Kurum içinde veya başka yerlerdeki kadrolara atanmaları konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, idarelere tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu, ancak sözü edilen takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde bu durumun dava konusu idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususu yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiştir.Şahsınızın suçlu bulunduğu sübut bulsa bile kınama cezası yanında idarecilik görevinin elinden alınması ve A tipi bir okuldan B yada C tipi bir okula görev yerinin değiştirilmesi hukuki bakımdan izah edilebilecek bir durum değildir.Memurların atanmasında aranan kamu yararı ve hizmet gerekleri kıstasının sebebi olarak gösterilen eylemler ve bu eylemlerin karşılığı olarak verilen cezaların ağırlık ve niteliğinin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekmekte olup, dava konusu işlemin sebebi olarak gösterilen işlemle şahsınızın görev yerimin değiştirilmesi açıkça hukuka aykırıdır.Bu durumda şahsınıza ikinci ve hatta üçüncü bir ceza verildiği açıkça ortadadır.
- - - Updated - - -
Bu konuda Adana 1. İdare Mahkemesinin 05.12.2011 tarihli 2011/506 Esas, 2011/1819 Karar sayılı i kararı sizin haklı olduğunuzu destekler niteliktedir.Adı geçen kararda , çeşitli fiilleri nedeniyle aylıktan kesim cezası ile cezalandırılan kişilerin aynı fiiller nedeniyle bir de atama işlemine tabi tutulmasının kendisine ikinci bir disiplin cezası verilmesi anlamına geleceği ; "Memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek yapılabileceği fakat davacının atanmasında kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmediği ayrıca Atama işleminde kamu hizmetinin etkin ve verimli işlemesi amacı dışında bir başka amacın bulunmaması ve atama işlemlerinin bir alt ceza gibi uygulanmaması gerektiğinden ihtar ve aylıktan kesim cezası ile cezalandırıldığı anlaşılan davacının aynı fiiller nedeniyle bir de atama işlemine tabi tutulmasının kendisine ikinci bir disiplin cezası verilmesi anlamına geleceği görüşüyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır." ifadelerine yer verilmiştir
- - - Updated - - -
Kamu görevlilerine uygulanacak disiplin yaptırımlarını belirlerken yasa koyucunun gerçekleştirmek istediği amaç, disiplin kurallarına aykırı eylemlerin önlenmesidir. Söz konusu eylemlerin önlenmesi için disiplin cezaları dışında (zorunlu görev yeri değişikliği türünden) bir araca başvurulması, belli bir amaca ulaşmak için yasanın ve hukukun öngörmediği bir aracın kullanılması niteliğindedir.İdare hukuku ilkeleri, zorunlu yer değişikliklerinin cezalandırma aracı olarak kullanılmasına izin vermemektedir. 29.06.1930 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 1702 sayılı "İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun"un, 19.01.1943 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 4357 sayılı "Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı ile Yapı Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun"un ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun hiçbir yerinde zorunlu yer değişikliği ile ilgili bir ceza bulunmamaktadır.
Bu bakımdan idareler hizmet gerekleri ile sınırlı olup personelin nakli konusunda tesis ettikleri işlemleri somut ve hukuken kabul edilebilecek somut nedenlere dayandırmak zorundadır
- - - Updated - - -
Örnek gösterilecek bir kararda,Diyarbakır 1.İdare Mahkemesinin vermiş olduğu 2013/149 E.No’lu Yürütmeyi durdurma kararıdır.Kararda, aynı fiilden dolayı hem disiplin cezası hem de görev yeri değişikliği işlemi uygulanmasının cezalandırma anlamına geleceğine dikkat çekilmiştir.
Adı geçen Mahkemenin karar kısmında; Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi’nde itiraz yolu açık olmak üzere, 20/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.denilmiştir. Bence siz zaman geçirmeden YD li iptal davası açmanız gerekecektir.Sanırım bu yazım işinize çok yarar.Kolay gelsin.