Askeri Ceza Mahkemesi'nden Asliye Ceza Mahkemesine Giden Disiplinsizlik Suç Dosyası Hk.
Sayın Üyeler;
Bildiğiniz üzere Askeri Ceza Mahkemeleri'nin kapanması sonucunda, halen görülmekte olan dosyalar Asliye Ceza Mahkemeleri'ne gönderilmiştir. Benim bu süreçte yaşadığım ve anlamlandırmadığım bir durumu sizlerin muhakemesine sunmak istedim. Kısaca özetlemek gerekirse; halen K.K.K bünyesinde Kd.Ütğm. olarak görev yapmaktayım. Bir ay evvel, Doğu Anadolu Bölgemizde bir sınır ilinde Hudut Karakol Komutanı olarak atama gördüm. Fakat aktarmak istediğim konu; 2014-2017 arası görev yaptığım eski birliğimde yaşadığım bir olay. 25 Temmuz 2016 tarihinde, sadece 9 gündür vekaleten amirim olan bir Yarbay'dan ''Emre İtaatsizlik'' konulu bir savunma isteme yazısı aldım. Savunmamın istendiği konunun haksız olduğunu düşündüğümden, sadece 9 gündür vekaleten amirim olan Yarbay'ın tarafıma haksız muamele ettiğini düşündüğümden ve suçlandığım husus hakkında lehime birçok şahidim olduğu gibi konuyla ilgili birçok belge de mevcut olduğundan, haklarımı korumak ve adeletli bir soruşturma yapılmasını istediğim için, yazılı savunmama '' Hakkımdaki iddiaları 6413 sayılı T.S.K Disiplin Kanunu uyarınca teşkil edilen disiplin subaylığı bünyesinde kurulan disiplin heyetine ifade etmek istediğimi'' belirterek hakkımda suç dosyası tanzim edilerek disiplin subaylığına gönderilmesini talep ettim.
Savunma yazısına cevaben yazıdığım bu talebim sonucunda, yine ''Emre İtaatsizlik'' konulu suç dosyam oluşturularak üst komutanlığımız bünyesindeki disiplin subaylığına gönderildi. Dosyamın görüşüldüğü tarihte heyetin yazılı çağrısına uyarak hazır bulundum. Heyet karşışındaki ilk duruşmada kendi yazılı ve sözlü ifademi verim. Ayrıca suçlandığım konu ile ilgili tüm bilgi ve belgeleri de heyete teslim ettim. Son olarak dinlenilmesini istediğim şahitlerimi belirttim.
İkinci duruşmada, şahitlerim dinlenildi. Hakkımda şuçlamada bulunan Yarbayın da ifadesi alındı. Şahitlerin dinlenilmesi sonucunda tekrar çağrıldım. Heyet olarak yüzüme okunan kararda Disiplin Heyeti; herhangi bir karar alamadıklarını ve dosyamı bir üst komutanlığın bünyesindeki disiplin subaylığına göndereceklerini beyan etti. Fakat bir üst komutanlıkta Disiplin Subaylığı kuruluşu değil Askeri Mahkeme kuruluşu bulunduğundan dosyam Askeri Mahkeme'ye gönderildi. İlerleyen dönemde Askeri Savcı tarafından çağrılarak ifadem alındı. Yine elimdeki bilgi ve belgeleri teslim ettim. Şahitler yine dinlendi. Fakat Hakim önüne çıkmadım. Son olarak Askeri Savcı tarafından gerek duyulursa tekrar çağrılacağım ya da çağrılmama gerek kalmazsa hakkımda dosya üzerinden karar verileceği yönünde bilgilendirilerek gönderildim.
Yaklaşık bir sene daha görevime devam ederek geçen ay yapılan atamalarla şuan ki mevcut birliğime atandım. Kısa süre önce UYAP üzerinden aldığım sms ile dosyamın Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiğini ve tarafıma sanık olarak 01 Kasım 2017 tarihine duruşma planlandığını öğrendim. UYAP vatandaş portalından yaptığım dosya sorgulamasında ise bu sefer dosyadaki suçlama konusunun ''Hizmete İlişkin Emirleri Yerine Getirmemek.'' olarak değiştiğini tespit ettim. İlave olarak daha önce hem Disiplin Subaylığı'na hem de Askeri Mahkeme'ye dinlenmesini istediğim 10 farklı şahit sıfatında askeri personel bildirip dinletmeme rağmen, şuan Asliye Ceza Mahkemesi'nde bulunan dosya kaydında sadece 4 tanığımın ismi yer almaktadır.
Anlamaya çalıştığım konu ise; sürecin en başında tarafıma yöneltilen ''Emre İtaatsizlik'' konulu iddialar 6413 sayılı Disiplin Kanunu uyarınca Disiplinsizlik sayılırken, ne şekilde Asliye Ceza Mahkemesi'nin konu kapsamına girmektedir? Bilindiği üzere, kapanan Askeri Mahkemeler; Askeri Ceza Kanunu kapsamında yer alan suçlara yönelik dosyaları görmekteydi. İlk dosyamın, Disiplin Subaylığı'ndan Askeri Ceza Mahkemesine gitmesini, bir üst komutanlıkta disiplin subaylığı teşkili olmamasına bağlayarak anlamlandırabilsem de mevcut durumda hem suçlandığım dosya konusunun değiştirilmesi hem de daha önce belirttiğim tanık sayımın düşürülmesi adalete olan inancımı baltalamaktadır. Bu noktada diğer bir çekince yaratan husus ise, suçlandığım iddialara yönelik tüm bilgi ve belgeleri daha önce teslim ettiğim için şuan hakim ya da savcı karşısına elim boş çıkmaktan başka bir imkanım yok. Elimdeki kanıt ve tanıklarla hakkımdaki suçlamayı düşüreceğime olan inancımdan ötürü Askeri Mahkeme de ifadem alınırken avukat talebim olmadığını da belirttim. Velev ki bu kadar ciddi bir şuçla yargılanıyorsam da (Hizmete İlişkin Emirleri Yerine Getirmemek.) neden acaba mesleğimde 6. yılımda olmama rağmen hem ikinci defa Hudut Karakol Komutanlığına hem de kaçakçılıkla mücadelenin en yoğun olduğu bölgelerden birine atamam yapılmakta?
Suçlandığım husus; Günlük Yoklama Defteri'ni doldurmamak olduğu halde (ilgili askeri talimname ve yönergelerde bu defteri doldurma sorumluluğunun kime ait olduğu açık ve net ifadelerle yar almaktadır.) 7 gün 24 saat mücadele ettiğim kaçakçılık suçu şüphelileri ile aynı koridorda oturup talimatla ifademin alınmasını beklerken karşımdaki sivil hakime ellerim boş olarak gidip kendimi nasıl ifade edebilirim?
Saygılar Dilerim.
Cevap: Askeri Ceza Mahkemesi'nden Asliye Ceza Mahkemesine Giden Disiplinsizlik Suç Dosyası Hk.
Zaten tüm soruşturma süreci ceza davası dosyasının içerisine girmiştir. Yani tanık beyanları, belgeler vs. yargılanacağınız ceza mahkemesi dosyasının içindedir. Size tavsiyem ben suçsuzum nasılsa deyip ihmal etmeksizin bir avukat tutmanız ve avukatınız aracılığıyla tüm dosyayı inceleyerek onun stratejileri dahilinde hareket etmenizdir.