Olumsuz düşünceler yarışı
Hiç aklınızdan çıkarmamanız gereken nasihat babında bir öykü tavsiyesi:
Günlerden bir gün ...
Kurbağaların yarışı varmış…
Hedef çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar.
Ve yarış başlamış.
Gerçekten seyircilerin hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş.
Yalnızca şu sesler duyulabiliyormuş:
"Zavallılar! Bu imkansız.” “Hiçbir kurbağa bunu başaramaz.” “Bu kurbağaların fizyolojisine uygun değil. Hiçbir zaman başaramayacaklar!"
Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayacaklarını anlayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar.
İçlerinden sadece bir tanesi inatla yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyirciler bağırıyorlarmış:
"Zavallılar! Asla başaramayacaklar!"
Sonunda, bir tanesi hariç, tüm kurbağaların ümitleri kırılmış ve yarışı tamamlamadan bırakmışlar.
Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret göstererek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayretler
içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler.
Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş… Bu işi nasıl başardın? Ama kazanan kurbağa hiç cevap vermemiş. Bunun üzerine birkaçı onun yanına gitmişler. O anda farkına varmışlar ki;
Kuleye çıkan kurbağa sağırmış!
Sürekli olumsuz düşünen insanları duymayın...
Onlar kalbinizdeki ümitleri çalarlar…
Olumsuz düşünceler hedeflerimizden uzaklaştırır bizleri!
Cevap: Olumsuz düşünceler yarışı
Uzun seneler önce, bir ülkenin sınıra yakın köyünde yaşlı bir adam yaşıyordu. Bir gün, adam atının kaybolduğunun farkına vardı. Atın sınırın diğer tarafına geçtiğini görenler olmuştu. Komşuları bu talihsiz olay nedeniyle onu teselli etmek için ziyaretine gittiler. Ancak yaşlı adam beklenmedik bir şekilde sükunet içinde şöyle diyordu:
“Önemli değil, belki de göründüğü gibi kötü bir olay değildir. Ve belki de bu işte bir hayır var.”
Aradan aylar geçtikten sonra, bir gece yaşlı adam dışarıdan gelen at sesleri duydu. Çıkıp baktığında kendi atının yanında başka bir at daha gördü. Belli ki, kaybolan atı eve bir at daha getirmişti.
Haberi duyan komşuları bu defa onu tebrik etmek için ziyaretine gettiler ve onun ne kadar şanslı olduğunu söylediler. Bütün bu kutlamalara karşılık, yaşlı adam yine sakin ve düşünceliydi. Komşularına şöyle dedi:
“Hiçbir çaba sarf etmeden yeni bir atım oldu. Doğru, ama bunun hayır mı yoksa şer mi olduğunu söylemek kolay değil. Belki de altından bir şer çıkar.”
Tahmini doğru çıktı. Yaşlı adamın oğlu eve gelen ikinci atı çok seviyor ve her fırsatta onunla gezintiye çıkıyordu. Bir gün attan düşterek ve bacağını fena halde sakatladı ve ondan sonra da asla yürüyemedi, ayağı aksadı durdu.
Yaşlı adam olay karşısında yine benzer bir tavır sergiledi ve sükunetle;
“Çok kötü, fakat arkasından belki de büyük hayırlar gelecek.” dedi.
Daha sonra yaşananlar yaşlı adamı bir daha haklı çıkarmıştı. Bir sene sonra, o ülkenin girdiği bir savaşa katılmaları için birçok genç askere alındı ve çoğu savaşta yaşamını yitirdi. Yaşlı adamın oğlu ayağındaki sakatlık nedeniyle askere alınmamış ve böylece ölümden kurtulmuştu.
Herşeyin bittiğini sandığınız bir an, belki de devam etmeniz gereken andır...