Hep birlikte bir senaryo yazalım. Bakalım hukukçuların hayal gücü ne kadar geniş olabiliyor? Oyun şöyle, birimizin bıraktığı yerden diğerimiz yazmaya devam edecek. İlk yazı benden olsun...
Printable View
Hep birlikte bir senaryo yazalım. Bakalım hukukçuların hayal gücü ne kadar geniş olabiliyor? Oyun şöyle, birimizin bıraktığı yerden diğerimiz yazmaya devam edecek. İlk yazı benden olsun...
Avukat X uyanmış, güzel eşinin uykusunu bölmemek için sessizce bir öpücük koymuştu yanağına. Kahvaltı etmeyi sevmezdi. Pahalı takımlarından birini üzerine geçirdi ve artık güne hazırdı. Sokağa indi. Arabasını her zaman koyduğu yeri aradı gözleri...
Şaşırdı. Doğru yerde olup olmadığını anlamak ister gibi etrafına bakındı.
Rüyada olmalıyım diye düşündü, gözlerini kapadı açtı ve bir daha baktı. Evet gördükleri gerçekti, bunca yıllık çalışması ile aldığı ve gözünden sakındığı arabası yerinde durmuyordu. Gece hayal meyal hatırladığı alarm sesleri, şimdi beyninin içinde çınlıyordu. Arabasının yerinde olmadığına mı yoksa kariyerinin dönüm noktası olacak duruşmasının başlamasına sadece 20 dakika kaldığına mı yansın bilemiyordu, öylece donup kalmıştı...
Sonra kendi kendine, sakin olmalıyım dedi. Derin bir nefes aldı. Düşündü ve kararını verdi. Duruşmaya yetişmeliyim dedi. Ve bir taksi durdurdu. Önce sigorta şirketini aramayı düşündü sonra polisi ama duruşmaya yetişmeliydi. Bu gel gitler arasında birden kendini duruşma salonunun önünde buldu.......
Bir de baktı ki, hakim kayınvaldesinin ayak serçe parmağını incitmesi nedeniyle hastaneye gitmiş. O gün duruşmalar kalem taliki yapılacakmış
Şikayet etmek için zaman yoktu, güzel başlayan gün gittikçe kötüleşiyordu. "Moralini bozma" dedi kendi kendine. Karısını aradı.
Ama karısı hala uyuduğundan dolayı telefonuna cevap veremedi.....
Aradı ama karısı daha uyanmamıştı, mışıl mışıl uyuyordu. Oysa koşturmaktan avukatın kıçından ter akaıyordu.
Hemen sekreterine ulaşmak geldi aklına. Ama ne ofis telefonu cevap veriyordu ne de sekreterinin cep telefonu. İyice tedirgin olmaya başladı..