Şımarık anneler ve hukuk. Kadınlar lehine adalet sistemi.
Sanıyorum ki; kadınlar hukukun kendilerine tanıdığı alanın farkında. Ve bunu fırsata çevirmesini çok iyi biliyorlar. Mağduriyet edebiyatı üzerinden binlerce erkeği mağdur etmekten hiç çekinmiyorlar. (Sözlerim hukuki ve sosyolojik algı üzerinedir. Bayan arkadaşlar alınmasın)
Eşim ‘senden ayrılırsam kendimi öldürürüm’ diye benimle evlendi. Evlilikten sonra, her türlü kişisel gelişimi için elimden gelen maddi manevi desteği verdim. Okula gönderdim, kişisel gelişim kurslarına gönderdim. Ben işe gittiğimde yalnızlık çekmesin diye ailesinin yakınında ev tuttum. Evlilikten hemen sonra başlayan kavgacı tutumu, benim ta memleketimdeki aileme hakaretleri vs. her şeye katlandım. Ancak bir erkek için en kötü olanı yaptı. Ben evime ekmek parası kazanmak için çalışırken, ben işteyken o gece evime bir adamı aldı. Adam buna şantaj yapınca bunu bana itiraf etti. Onun istediklerini yapmadığı için şantaj yaptığını falan söyledi, af diledi. Bir iki ay sonra benden habersiz bir hat aldığını öğrendim. Onu da itiraf etti. Bunları maalesef kimseye açamadım. Birkaç ay sonra hamile kaldı, o dönemde de benim burnumdan getirdi bütün yaptıklarına rağmen. Ve bir gün evde ne varsa kırdı döktü. Babasını aradım, babası bana ‘O zaman boşanın’ dedi. Eşim evi 5 aylık hamile ikan terk etti. Doğuma kadar bekledim. Doğum öncesi ve sırasında yanında bulunup her türlü masrafı karşıladım. Hukuki süre dolunca terk tebligatı gönderdim. Bu arada, çocuğum doğduktan hemen sonra bana 2 ay boyunca çocuğumu göstermediler. İhtiyati tedbir kararı çıkarttırdım. Ancak mahkeme bana 15 günde bir bir saat görme hakkı tanıdı. O sırada terk tebligatına itiraz ettiler. Ben şiddet uygulamışım (Doktor, karakol tutanağı yok, şahit yok), baskı uygulamışım (Annesinin yanında yaşarken, her türlü sosyal faaliyetini yaparken nasıl baskı olabilir) yemek dahi vermemiş aç bırakmışım, (kurslara, okuluna, kişisel gelişimine para veren adam nasıl yemek vermez) onu aldatmışım, (İşten 10 dakika geç gelmeyen ve işe 10 dakika geç gitmeyen biriyim, gece hayatım vs, hiçbir şey yok, ayrıca bütünüyle iftira). İtiraz etmelerine rağmen tam ayrılıktan 15 itirazdan 9 ay sonra dava açtılar. Bütün yaptıklarına rağmen benden 20 bin lira tazminat, mehir, çocuk için 500 kendisi için 750 nafaka istediler. Ve ayrılık süresince eşim benimle gece duygusal konuşmalar yaptı bunları ses kaydına aldım. Benimle çıkıp yemeğe gitti, kendisine çocuğa alışveriş yaptı, bunların kayıtları var. Neden yaptım? Çünkü yemek vermedin diyen biri her şeyi inkar edebilirdi. Bu arada, bir gün ben işteyken evime gelip bütün eşyaları götürdüler. Bütün bunlara rağmen, herhangi bir mahkeme kararı yokken ben çocuğum için her ay hesabına 400 lira yatırdım.
Hukukçu arkadaşlara soruyor; bu işin uzmanları olarak, bütün bunlara rağmen beni çocuğumdan ayıracak hukuku tasvip eder misiniz? Hukuka soruyorum; daha göğsümde bir kere daha çocuğumu yatıramadım, peki suçum neydi? Biliyorum ki ağzımla kuş da tutsam ben çocuğuma kavuşamayacağım, peki adalet bu mu? Henüz 4 aylıkken sütten kesip işe gidiyorum diye giden annemi, yoksa her gün hasretiyle ağlayan baba mı? Daha ne kadar bu düzen sürecek…
Bütün delilleri kendisine gösterince şimdi anlaşmalı boşanalım diyor. Peki ben ne yapmalıyım? Boşanmalı mı yoksa çocuğum için mücadele mi etmeliyim?
Cevap: Şımarık anneler ve hukuk...Lütfen okuyun!
Alıntı:
poet19 rumuzlu üyeden alıntı
.....Bütün delilleri kendisine gösterince şimdi anlaşmalı boşanalım diyor. Peki ben ne yapmalıyım? Boşanmalı mı yoksa çocuğum için mücadele mi etmeliyim?.....
Bu durumu fırsata çevireceksiniz, anlaşmalı boşanıp bir an evvel yeni bir hayat kuracaksınız. Alabiliyorsanız çocuğunuzun velayetini alacaksınız. (kağıt üstünde de olsa) sağlık, eğitim vs nedenlere dayanarak velayetini talep edin. Anlaşın ve tazminat, nafaka ödemeden boşanın.
Mücadele edecek bir şey kalmamış. Bir kez aldadatın bir daha aldatmayacağının garantisi yok. Dün siz ve diğeri arasında seçim yapabilmişse, yarın bir başkası ile sizin aranızda yine seçim yapacaktır. Sevgi ve sadakat eş ile başkası arasında asla ve kat-a seçim yapmamak demektir.
Çocuğunuzu alın ve kendinize yeni bir hayat kurun.
Bir mücadeleye girmek sizi yorar karşınızdaki kişiyi değil. Kazanabileceğiniz bir mücadele yok ortada.
Bir baba olarak size düşen tek görev çocuğunuzun bu onursuzluğun gölgesinde yaşamasına izin vermemektir. Tek amacınız ve mücadeleniz bunun için olmalı.
Geçmiş olsun..
Cevap: Şımarık anneler ve hukuk...Lütfen okuyun!
Alıntı:
Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı
Bu durumu fırsata çevireceksiniz, anlaşmalı boşanıp bir an evvel yeni bir hayat kuracaksınız. Alabiliyorsanız çocuğunuzun velayetini alacaksınız. (kağıt üstünde de olsa) sağlık, eğitim vs nedenlere dayanarak velayetini talep edin. Anlaşın ve tazminat, nafaka ödemeden boşanın.
Mücadele edecek bir şey kalmamış. Bir kez aldadatın bir daha aldatmayacağının garantisi yok. Dün siz ve diğeri arasında seçim yapabilmişse, yarın bir başkası ile sizin aranızda yine seçim yapacaktır. Sevgi ve sadakat eş ile başkası arasında asla ve kat-a seçim yapmamak demektir.
Çocuğunuzu alın ve kendinize yeni bir hayat kurun.
Bir mücadeleye girmek sizi yorar karşınızdaki kişiyi değil. Kazanabileceğiniz bir mücadele yok ortada.
Bir baba olarak size düşen tek görev çocuğunuzun bu onursuzluğun gölgesinde yaşamasına izin vermemektir. Tek amacınız ve mücadeleniz bunun için olmalı.
Geçmiş olsun..
Efendim, işte bütün sorun da bu.. Nasıl alacağım çocuğumu? Benim tek amacım bu zaten ancak çocuğum henüz 15 aylık ve biliyorum ki bana vermeyecekler velayetini... Ne yapmalıyım alabilmek için.. Boşansam çocuğuma olan hasretim ver onun hayatı var.. Boşanmasam -ki zaten karşı taraf da boşanmak istiyor- o zaman çocuğumu bana vermeyecekler... Nasıl alabilirim velayeti..
Cevap: Şımarık anneler ve hukuk...Lütfen okuyun!
Alıntı:
poet19 rumuzlu üyeden alıntı
.....Bütün delilleri kendisine gösterince şimdi anlaşmalı boşanalım diyor. Peki ben ne yapmalıyım? ........
Bütün delilleri kullanın. Velayeti almak için elinizdeki delilleri baskı aracı olarak kullanın. Etik mi değil mi tartışmasına girmem bile..