Çalıştığım şirketi zarara uğratma iddiası

Hepinize hayırlı işler sağlıklı günler dilerim.
Ben istanbulda çalıştığım şirketten 21/07/2006 tarihinde ayrıldım ayrıldıktan sonra hemen sonra ankarada devlet sektöründe çalışmak için 24/07/2006 tarihinde çalıştığım kurama evrakları teslim ettim. Ayrıldığım şirket bir taşeron şirket ve fazla mesai alacaklarım vardı bu fazla masai ücretilerimi fazla çalıştığımı belgeleyerek üst işverenden posta yolu ile talep ettim. Bunu ögrenen taşeron işveren eski ikametgah adresime işyerini zarara uğrattığım gerekcesi ile mal beyanı bulunmam için tepligat çekmiş ama bu tebligat doğal olarak elime geçmedi tepligat geri gitmiş ve ben bu olayı eski komşularımdan haber aldım. Kaldıki çalıştığım dönemde şirketi zarara uğratma gibi bir olay olmamış ve çalıştığım dönemde şirketi zarara uğratığıma dair hiçbir tutanak ve ifade verme olayı olmamıştır. Bu konuda ne yapa bilirim teşekkürler

Fazla mesai alacaklarınızı belgelendirebiliyorsanız, İş Mahkemesi'nde alacak davası açmanız gerekir. İşyerini zarara uğratma, eğer şartları varsa (30 günlük yevmiye karşılığı ve üzeri) işverene haklı nedenle fesih imkanı verir. Bu çalıştığınız sürede gündeme getirilmedi ise, eski işvereniniz İş Kanunu'na göre değil, Borçlar Kanunu'na göre dava açarak ve verdiğiniz zararı ancak ispatlayarak sizden talepte bulunabilir.

Ancak burada bir detaya da dikkat çekmek isterim, işten istifaen ve bildirimsiz olarak ayrılıp, 3 gün sonra yeni bir işyerinde çalışmaya başladınız ve bu ani ayrılışınız nedeniyle işvereniniz ispatlayabileceği bir zarara uğradı ise, İş Kanunu 23. maddesi uyarınca ihbar tazminatı ve doğan zarardan siz ve belli şartlar altında yeni işvereniniz sorumlu olur.

Selamlar,

tebligat ın elime geçmemesi beni nasıl etkiler. Tebligat elime geçmedi ben buna nasıl itiraz ederim.

TEBLİĞ İMKANSIZLIĞI VE TEBELLÜĞDEN İMTİNA:

Madde 21 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3220/7 md.)

Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.

(Ek fıkra: 19/03/2003 - 4829 S.K./5. md.) Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkra uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.

Tebligat Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca, tebligatın ardını aramanızda fayda var. Ancak bu durum ilk mesajımda belirttiğim alacak davasını açmanıza engel değil.

Selamlar,