Eşimin ailesi için satın aldığım, adıma faturalı ev eşyaları yasal mirasçıların mıdır?

Öncelikle Merhaba.
Eşimin anne ve babasının yaşadığı eve, muhtelif zamanlarda, imkanları olmadığı için parasını benim ödemiş olduğum, adıma faturalı, beyaz eşya ve bazı elektronik eşyalar aldım.
Eşimin anne ve babası ve diğer çocukları ile hiç bir husumetim yok.(tu) Öz annem, babam ve kardeşlerim gibi severim.
Babam (Kayınpederim) vefat edince benim aldığım eşyaları paylaşma konusu aile içinde soruna dönüştü.
Ben hiç bir hak veya talepte bulunmadım.
Kayın validem fazlalık olan diğer televizyonu ve notebook’u ihtiyacı olmadığı ve evde artık tek başına yaşadığı için istersem alabileceğimi söyledi.
Ben gerek olmadığını isterse televizyonu köydeki eve götürmesini, dizüstü bilgisayarınıda, diğer aile bireyleri ve bizde gelip gittiğimiz için, olurda hem bizim hem gelenin ihtiyacı olur diye almayacağımı, evde kalmasının daha iyi söyledim.
Bu yaz tatilinde annemlerdeyken, çocuğun bilgisayara ihtiyacı olunca, bilgisayarı sorduğumda, baldızımın bilgisayarı bozulduğu için ve çocuğunun online sınavı olduğu için aldığını söyledi. (Bu olay olduğu zaman Üniversite sınavları çoktan bitmişti.)
Bende, kızımın yaz ödevi için lazım olduğunu, işleri bittiyse, getirmelerini söylemesini annemden rica ettim.
İş bundan sonra çirkinleşti zaten.
Baldızım, o bilgisayarı dedesinin torununa, “istersen getirme, al sende kalsın.” dediğini ve kendisi içinde o dizüstü bilgisayar babasından hatıra kaldığından dolayı geri vermeyeceğini söyledi.
Ben hiç bir şekilde zaten mal talebinde bulunmadığımı, sadece çocuğun ihtiyacı olduğu için istediğimi zaten geri almayacağımı, ihtiyacı olan kullansın diye evde bırakacağımı söylememe rağmen, yine aynı şekilde cevap verince, yaptığının yanlış olduğunu, o bilgisayar benim olduğu için, bir hak talebinde bulunacak en son kendisi olduğunu söyledim.
Bilgisayarı benim aldığımı, hatta pilini, harddiskini, ramlerinin değişim paralarını bile benim ödediğimi, isterse faturalarını göstereceğimi (ki bu arada bilgisayarı benim aldığımı zaten kendisi de biliyor.) sırf bu yaptığı davranış yüzünden derhal teslim etmesini söyledim.
Usulün bu olmadığını beni boş vermesini, en azından böyle bir şey varsa bile, annesinin, ablası olan eşimin ve abisinin de, (eğer benim aldıklarım mirasa giriyorsa), hakkının olduğunu en azından nezaketen onlara bir danışıp izin istemesi gerektiğini söyleyince yine geri getirmeyeceğini söyleyip telefonu yüzüme kapattınca, iş yukarıda detaylıca yazdığım duruma, hukuki bir çözüm aramaya geldi.
Bu durumda;
Bu bilgisayar benim değil midir?
Eğer benim ise bu malı gaspetmeye girmez mi?
Bu konu miras hukukuna mı girer, ticaret hukukuna mı?
Bildiğim kadarı ile internetten aldığım ürün benim adıma faturalı olduğu için hatta kimin ödediğine bile bakılmaksızın fatura sahibinindir.)
Baldızımın mantığı ya da mantıksızlığı ile olaya bakarsak, kayınpederime aldığım, ruhsatı adıma olan arabayı, babam baldızıma “al senin olsun.” dediğinde nasıl baba hatırası deyip alamıyorsa, (mülkiyet hakkı beni koruyorsa) bu durumda da geçerli değil midir?
Teşekkürler. Saygılar.

Ceza kanunu açısından bakarsak, bu gasp (yağma) değildir, güveni kötüye kullanma suçudur.
TCK 141-147 arasında hırsızlık suçu tanımlanmıştır.
TCK 148-149'da ise yağma (gasp) suçu.

Gasp, bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur etmektir.

Sizin durumunuzda "Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi" bulunduğu için güveni kötüye kullanma suçu gerçekleşmiştir. (TCK 155)

Şikayete tabi bir suçtur, şikayet halinde cezası 6 ay ila iki sene hapis cezası ve adli para cezasıdır.

Konunun miras veya ticaret hukuku ile ilgisi yok. borçlar hukuku ile ilgisi var. Kayınpeder ve kayınvalidenizle sözlü "kullanım ödüncü" sözleşmesi var. Kayınvalideniz de aynı şekilde baldızınıza kullanmak için ödünç vermiş.

Siz eşyanızı kullanması için birisine vermişsiniz, geri talep etmeniz halinde iade etmesi gerekir.

Ödünç sözleşmesinde:
I. Amacı belirlenmiş kullanmada
MD. 383- Kullanma için belirli bir süre öngörülmemişse, ödünç alanın, ödünç konusunu sözleşme uyarınca kullanmış olmasıyla veya kullanabilecek kadar bir zaman geçmesiyle sözleşme sona erer.
Ödünç alan, ödünç konusunu sözleşmeye aykırı olarak kullanır, onu bozar veya kullanmak için başka bir kimseye verirse ya da önceden bilinmeyen bir durum yüzünden ödünç verenin ivedi gereksinimi ortaya çıkarsa, ödünç veren o şeyi daha önce geri isteyebilir.

II. Amacı belirlenmemiş kullanmada
MD. 384- Ödünç konusu, kullanım süresi ve hangi amaçla kullanılacağı belirlenmeden verilmişse, ödünç veren onu dilediği zaman geri isteyebilir.

III. Ödünç alanın ölümü
MD. 385- Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç alanın ölmesiyle kendiliğinden sona erer.

Detaylı ve oldukça bilgilendirici cevabınız için çok teşekkür ederim Yusuf Bey. Saygılar. İyi günler.

Alıntı:

---

Av.Yusuf Selçuk Ateşkan rumuzlu üyeden alıntı

Ceza kanunu açısından bakarsak, bu gasp (yağma) değildir, güveni kötüye kullanma suçudur.
TCK 141-147 arasında hırsızlık suçu tanımlanmıştır.
TCK 148-149'da ise yağma (gasp) suçu.

Gasp, bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur etmektir.

Sizin durumunuzda "Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi" bulunduğu için güveni kötüye kullanma suçu gerçekleşmiştir. (TCK 155)

Şikayete tabi bir suçtur, şikayet halinde cezası 6 ay ila iki sene hapis cezası ve adli para cezasıdır.

Konunun miras veya ticaret hukuku ile ilgisi yok. borçlar hukuku ile ilgisi var. Kayınpeder ve kayınvalidenizle sözlü "kullanım ödüncü" sözleşmesi var. Kayınvalideniz de aynı şekilde baldızınıza kullanmak için ödünç vermiş.

Siz eşyanızı kullanması için birisine vermişsiniz, geri talep etmeniz halinde iade etmesi gerekir.

Ödünç sözleşmesinde:
I. Amacı belirlenmiş kullanmada
MD. 383- Kullanma için belirli bir süre öngörülmemişse, ödünç alanın, ödünç konusunu sözleşme uyarınca kullanmış olmasıyla veya kullanabilecek kadar bir zaman geçmesiyle sözleşme sona erer.
Ödünç alan, ödünç konusunu sözleşmeye aykırı olarak kullanır, onu bozar veya kullanmak için başka bir kimseye verirse ya da önceden bilinmeyen bir durum yüzünden ödünç verenin ivedi gereksinimi ortaya çıkarsa, ödünç veren o şeyi daha önce geri isteyebilir.

II. Amacı belirlenmemiş kullanmada
MD. 384- Ödünç konusu, kullanım süresi ve hangi amaçla kullanılacağı belirlenmeden verilmişse, ödünç veren onu dilediği zaman geri isteyebilir.

III. Ödünç alanın ölümü
MD. 385- Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç alanın ölmesiyle kendiliğinden sona erer.

---

Yusuf Bey. Merhaba. Konu ile ilgili hangi merciiye başvurmam gerekiyor? Doğrudan dava mı açmam gerekir ya da arabulucu kanalı ile mi çözmeliyim?
Bir de herhangi bir süresi var mı zaman aşımı ile ilgili?
Tekrar teşekkürler. Saygılar.