Babama İftira Atıldı, 7 Ay Hapisten Yeni Kurtuldu
Şubat ayında hamam işleten bir aile eraflarına toplam 50 bin ytl borçlarını ödemek için bir şantaj planı kurmuşlar... Babam hamamın soyunma odasındayken içeri zorla çıplak ailelerinden bir kadını sokmaya çalışıyorlar...Babam polisi ve kardeşimi cep telefonuyla arıyor (Yetişin! Bunlar bana tuzak kuruyor iftira atacaklar diyor poliste ifadesinde mahkemeye bu telefon görüşemesnin doğru olduğunu beyan ediyor) bu arada kapıyı açımaması için tutuyor... Kapı zorlanırken babamın başı demire çarpıyor ve daha sonra 12 dikiş atılıyor... Bu gün hapisten çıktı ve bu gün mahkemede de davalıların (tecavüze kalkıştı diyorlar ve aile olarak şikayetçi oluyordı) şahitleri olsun kendileri olsun ağızlarından yaptıkları iftiranın netliğini gösterir kelimeler kaçırıyorlar...Kısacası mahkeme öyle bir sonuçla sonuçlandı ki; Babamın suçsuz yere hapiste yattığı ayan beyan belli oldu...
Şimdi biz tazminat davası açmayı düşünüyoruz ki tuttuğumuz avukatta bunu söylemiş... Ama önce temiz mahkemesi varmış... Şu durumda bize tazminat davası hakkın bilgi verir misiniz? Açmalı mıyız? 7 ayın bedeli ne olacak? Adamların dolandırıcı olduğu bir çok kişi tarafından, özellikle borçlarını ödemedikleri kişiler tarafından ispatlanabilir... Bu gün mahkeme sonrası; tazminat davasını karşı taraf duyunca benim param yok demiş...
Tazminat davası konusunda ne yapmalıyız...Ya da böyle bir durumda hukuksal olarak neler yapılabilir?
Re: Babama İftira Atıldı, 7 Ay Hapisten Yeni Kurtuldu
Öncelikle babanıza iftira atıp, 7 ay tutuklu kalmasına neden olan kişiler için iftira suçu sebebiyle savcılığa başvurmanızı öneririm.
Türk Ceza Kanunu
İftira
MADDE 267. - [1] Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
[2] Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.
[3] Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
[4] Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması hâlinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
......
Hukuk mahkemelerinde tazminat davası açmanız için temyiz sonucunu beklemenize gerek yoktur. Zaten bir avukatınız var, muhtemelen konuyla ilgilenecektir.
Re: Babama İftira Atıldı, 7 Ay Hapisten Yeni Kurtuldu
5237 TCK m.271 suç uydurmayı da eklemenizi öneririm.
Babanızın 7 ay haksız yere ceza evinde yatmasına sebep olan sadece suçu uyduran değil, ağır-aksak işleyen yargı sistemidir.
Telafisi mümkün olmayan bir sonuçtur.
Tazminat davası açabilmeniz için geçecek süreyi, temyiz dönemini düşünürseniz bence yıllar alacak. Kazansanız da canınızdan bezmiş, onurunuz kırılmış bir vatandaş olarak yaşamaya devam edeceksiniz. Bu olay sadece babanızı değil bütün ailenizi,yaşamınızı her yönüyle çok olumsuz etkileyecek.
Bir de adaletin tecellisi için uzun süre bekleyeceksiniz. Çünkü kamuda yürütmenin görev ifa ederken vatandaşın dilekçesine 15 günde yanıt yaptırımı koyan kurallarla işleyen hukuk devletimizde, adalet adına yargı kendine, bir kişinin 4-18 ay tutuklu kalmasına olanak veren süre tanımaktadır.
Çok ciddi durumlarda bir önlem olan tutuklama, ülkemizde maalesef keyfiyet arzetmektedir.
Vatandaşın onurunu,gururunu korumakla görevli devletimiz, hergün onlarca suçsuzu da tutuklayarak aylarca yıllarca hapislere tıkmakta, aileleriyle birlikte birçok bireyinin yaşamını yok etmektedir.
Emniyetin çok mükemmel çalıştığına gösterge hatta terfi sebebi olan sanal suçlamalarla cezaevi doluluk oranlarında 80 000 in yarısından fazlası tutuklulardan oluşmaktadır. Bu durum ülkemizde tutuklamanın bir kolaycılık ve ne kadar basite indirgenen bir uygulama olduğunun kanıtıdır.
Savcılık makamı emniyet fezlekesini okumadan/okumaya zaman bulamadan kamu davası açabilmektedir.
İddianame yazarken, görevini eksik yapmakta, lehte ve aleyhte delilleri değil, sadece aleyhte delilleri toplamakta,iddianamede sadece aleyhte delillere yer vermekte, hatta lehte delilleri çıkarabilmektedir. Bunun adına "kamu yararı" denilerek, savcılık suç isnat eden makam olarak görev yapmaktadır. Sorumluluların, sorumsuz tutumu, çoğu kez bilgi ve birikimden yoksun oluşu ne yazık ki onbinlerce vatandaşın hapislerde yatması, hapislerle tanışmasına, ruhsal bozuk bir toplum yaratılmasına neden olmaktadır.
Toplumsal en büyük tehlike de ülkedeki bu yargılama sisteminin, yargıya ve hukuk devletine güveni ortadan kaldırması, rencide olmuş vatandaşlarca potansiyel suç/suçlu yaratılmasıdır.
Evrensel hukuk ilkeleri yok sayılmaktadır.
Bu gibi durumlarda bir kişinin haksız yere tutuklu kalması ve hapis yatmasına neden olan emniyet görevlileri, ülkemize özgü kolay edinilen savcılık mesleğine sahip savcılar ve hakim de suç uyduran gibi cezalandırılmadıkça çözümsüz bir sorun olarak daha çok kişinin canı yanacaktır.
Geçmiş olsun,
"geç gelen adalet, adalet değildir"
"bir suçsuzun hürriyetini kısıtlamak yerine,bin suçlunun dışarda kalması"gibi
Re: Babama İftira Atıldı, 7 Ay Hapisten Yeni Kurtuldu
Sayın hukuk ve adalet,
Sitemizde sürekli adaletin tecelli etmediğinden, etse bile geç ettiğinden, vatandaşların şüpheli veya sanık yada mağdur da olsa adaletin işleyişinden zarar gördüğünden, daha da ileri giderek hukuki işlerin kanuna, antlaşmalara, vs aykırı olarak yürütüldüğünden bahsedip duruyorsunuz.
Kanun açık seçik yazmış, "kuvvetli suç şüphesinin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde tutuklama kararı verilebilir." Tutuklama keyfi uygulanacak bir işlem değildir. Eğer tutuklama kararını veren merci yanlış bir karar vermişse, tutuklamaya itiraz edilebilir, bu durumda bu karar yanlışsa itirazın yapıldığı mahkeme bu yanlışlığı düzeltebilir. Bununla birlikte kanuna aykırı bir tutuklama kararı varsa devlete karşı tazminat isteminde bulunabilir. Olayda da olduğu gibi bir iftira söz konusuysa iftira eden cezalandırıldığı gibi, mağdurun da zararlarını karşılar.
Sayın hukuk ve adalet,
Sizin sürekli olarak tekrarladığınız, dayanağı olmayan, aynı yakınmaları okumaktan ben sıkıldım, kanundan, hukuktan bihaber vatandaşın hissettiklerini tahmin edemiyorum. Bütün bunları çok emin bir şekilde yazmak için gerekli tecrübeyi nereden, nasıl edindiniz, çok merak ediyorum. Çünkü hakimlerimizin, savcılarımızın bir çoğu canla başla çalışırken, dosyayı okumadan, bilgi sahibi olmadan işlem yapıyorlar demek yürek ister, çünkü bu hukuk devletinde hukuksuzluk demektir.
Re: Babama İftira Atıldı, 7 Ay Hapisten Yeni Kurtuldu
Sayın Başak Şahin,
Mesafeleri daraltmak,birbirimizi anlamak üzere yola çıktığımızı düşünüyorum.Bu tartışma ve düşüncelerin paylaşılması,ortak bir payda yaratılması için belki de bu platformlardan geçerek toplum olarak sağlıklı yol ve yöntemlere ulaşacağız.
Öncelikle belirtmek isterim ki,doğrudan meslek alanım olmayan ancak yasaları bilmek her vatandaş için gerekli olan, bilmemek mazeret sayılmayan yasal kurallar çerçevesinde yanlış anlaşılmamak arzusunu taşıyorum.
Haklısınız, hukuk devletine ve yargının bağımsız işlemesine inanan bir birey olarak yaşamımı sürdürürken, meslektaşlarınızın hukuk skandalı olarak kabul ettiği bir olayla karşılaştım. Hukuki süreçleer devam ettiği için şahsımla ilgili daha fazla açıklamada bulunmayacağım.
Sitenizde sürekli adaletin tecelli etmediğinden, etse bile geç ettiğinden, vatandaşların şüpheli veya sanık yada mağdur da olsa adaletin işleyişinden zarar gördüğünden, daha da ileri giderek hukuki işlerin kanuna, antlaşmalara, vs aykırı olarak yürütüldüğünden sözetmemin nedeni, ben gibi ilgi alanı olmayanların değil, doğrudan ilgi alanı, mesleği olanların dile getirdiği sorunlardır. Bu kişiler,Adalet Bakanı, Yargıtay Başsavcısı, Yargıtay Başkanı,Yargıtay Ceza Dairesi Başkanı kimlikleri ile bu sorunları dile getiriyor ben de vatandaş olarak yaşıyorsam, bu sese kulak verip hep birlikte söylemlerimizi bütünleştirerek çözüm üretmeliyiz.
Kişileri hedef almayan kurumsal işleyişte, kişilerden kaynaklanmaması gereken sorunlar yumağını, yargının bağımsızlığını, işleyişindeki aksaklıkları görmezden gelmek yerine TBB nezdinde sizler, savcılar ve hakimler birlikte dile getirerek çözümlerine ulaşmada doğrudan hedef vatandaşın da değerlendirmeleri birlikte ele alınmalı.
"Kanun açık seçik yazmış, "kuvvetli suç şüphesinin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde tutuklama kararı verilebilir." Tutuklama keyfi uygulanacak bir işlem değildir. Eğer tutuklama kararını veren merci yanlış bir karar vermişse, tutuklamaya itiraz edilebilir, bu durumda bu karar yanlışsa itirazın yapıldığı mahkeme bu yanlışlığı düzeltebilir" ancak düzeltmeyebilir de. Bunun birçok örnekleri vardır, AİHM' ce ülkemizin tazminat ödemeye mahkum edilmesi ile ilgili kararlar buna örnek teşkil etmektedir. Ya da vatandaşın süreçler hakkında bilgisizliğinden haklarını alamadığı örnekler yaşanmaktadır.
" Bununla birlikte kanuna aykırı bir tutuklama kararı varsa devlete karşı tazminat isteminde bulunabilir. Olayda da olduğu gibi bir iftira söz konusuysa iftira eden cezalandırıldığı gibi, mağdurun da zararlarını karşılar" ifadeniz yasalarda yer almaktadır. Benim haykırışım bunlar için geçecek süredir.
Eski TBMM Başkanının "ben istersem bir adamı ipe götürür,istersem kurtarırım" ifadesi de yasada açıkça yazan kuralları ayrıca tartışma konusu yapmaktadır!!!
Sizleri genç ve idealist hukukçular olarak, geleceğin umutları olarak görmek istiyor, bireysel yaşadığım sorunların bütünsel açıklananların bir bileşeni olarak, yargının tüm çabalarına rağmen yaşanan çaresizliği gidermede, önceliğin gerçekleri görmek ve objektif ölçeklerle çözüme ulaşmak amaçlı tartışmak olduğuna inanıyorum.
Yanıtınız için teşekkürler.