Arkadaşlar merhaba cahilliğimi bagışlayın ama çok merak ettim.Avukat müvekkilini neden savunmaktan vazgeçer dosyayı geri çeker bütün anlaşmalar yapıldıktan sonra savunmaktan vazgeçmiş olabilir?..Herkese teşekkürler..
Printable View
Arkadaşlar merhaba cahilliğimi bagışlayın ama çok merak ettim.Avukat müvekkilini neden savunmaktan vazgeçer dosyayı geri çeker bütün anlaşmalar yapıldıktan sonra savunmaktan vazgeçmiş olabilir?..Herkese teşekkürler..
Avukatlar bir davayi almakla yukumlu degildirler hatta haksiz gordukleri davayi ustlenmeyebilirler..Yine avukatinizla aranizdaki iliski bir vekalet iliskisi oldugundan avukatinizin her zaman istifa etmesi mumkundur..Bunun, aranizdaki guven temelinin cokmesi gibi, birden cok nedeni olabilir.
çok teşekkür ederim..
Bir avukat haklı bir sebebi olmadan aldığı işi bırakırsa kendisine davasını veren kişinin isteği üzerine tazminata mahkum edilir.Avukat uygun olmayan zamanda davasını da bırakamaz.
Avukatlar genellikle "gördükleri lüzum üzerine" vekaletten istifa ederler.
Görülen lüzum çeşit çeşittir.
Örn 1: Müvekkil bir gün aniden gelir ve "Avukat hanım, ben dosyamı almaya geldim. Bedava bir avukat buldum." der. Siz o ana kadar yaptığınız emeklerin karşılığını talep edersiniz. "Ne yaptın ki?" türünde bir cevapla karşılaşırsınız. Dahası size "masraf" olarak verdiği paranın sizin cebinize giren bir "vekalet ücreti" olduğu zannındadır ve bunu ona en az 10 kez de izah etmiş, kuruşu kuruşuna hesabını çıkarıp eline vermişsinizdir.
Dosyası elinden alınan avukat ne düşünür? Azledildiğini. (bu arada olay somuttur ve iki dava ile iki icra takibini kapsamaktadır)
Sonra bu vatandaşı çoktan unutmuş, verdiğiniz emeklerin üstüne birkaç bardak buz gibi soğuk suyu da çoktan içmişken vatandaş çıkagelir. "Avukat hanım, yarın duruşma günü, giriyorsunuz değil mi?"
"Çotonk" gibi bir ses duyarsınız beyninizin sol lobundan gelen.
"ama siz dosyalarınızı almıştınız, ücretsiz bakacak avukat da bulmuştunuz"
"yok, avukat ücretsiz bakamayacağını söyledi..." (böyle de açık sözlüdürler kendileri)
Avukat ne yapar?
1- Derhal ücret sözleşmesi hazırlar.
2- Dosyalara istifasını koymadığı, asile ve karşı tarafa tebliğ ettirmediği ve başka bir vekaletname de konmadığı için yarınki duruşmalara girmek zorundadır.
3- Davalar kazanılmıştır ama ücret sözleşmesine rağmen müvekkil sırra kadem basmıştır.
4-Nihayetinde avukat o güne kadarki emekleri ve cepten yaptığı masraflara biraz daha masraf ekleyerek "gördüğü lüzum üzerine" istifa eder.
Yine gelsin buz gibi soğuk sular...
Örnek 2: CMK görevlendirilmesi. Ağır Ceza Yargılaması. Duruşma günü yarın.
Apar topar dosyayı incelemeye gidersiniz. Heyette olduğundan zordur ele geçirip incelemek.
Dosya sizi şoka uğratır. Savunduğunuz değerleri bir çırpıda yerle bir etmeniz ve ayaklar altına almak zorunda kaldığınız bu değerler üzerine bir savunma inşa etmeniz beklenir.
Duruşmaya girersiniz. "Sanık müdafii Av..... geldi."
"Efendim, dosyadan çekilmek istiyorum."
Kürsüdeki üç hakim ve savcı önce size sonra birbirlerine bakar, bakışır.
Reis sorar: "Sebebi nedir avukat hanım."
"Efendim, müvekkil kızına tecavüz etmekle yargılanıyor. Ben Kadın hakları ve Çocuk hakları kurulu üyesiyim. Takdir edersiniz ki savunduğum değerlerle taban tabana zıt bir vakıa söz konusu. Bu sebeple CMK görevimden çekiliyorum."
"görülen lüzum üzerine..."
Bir avukat dilediği zaman davadan çekilebilir, vekaletten istifa edebilir.
Avukatlar tarih boyunca görevlerini yaparken esir kullanmamış, hiç kimsenin de esiri olmamıştır.
Esir olmamak ifadesi, müvekkilin davasını haklı bir sebep olmadan bırakması anlamında kullanılmamıştır.Farklı anlamları vardır bunun.
Vekalet bir sözleşmedir.Her sözleşmede olduğu gibi sözleşmeye aykırılık halinde taraflardan biri avukat da olsa karşı tarafın zararlarını karşılamak zorundadır.Aksi düşünce avukatların hiçbir gerekçe göstermeden istediği zaman istediği davayı bırakması sonucunu doğurur ki bu da hukuka tamamen aykırı olur.
Katılıyorum.Öyle keyfi olarak parayı alacak ,çekilecek olmaz.Haklı nedeni olacak.Müvekkilden kaynaklanan.
Arada sözleşme var.Tek taraflı nereye gidiyorsun.
Gördüğüm lüzüm üzerine
Baro Disiplin kurulu Sana der ki;
Gördüğüm luzum üzerine
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan Hukuki ilişki sana der ki;
Gördüğüm lüzum üzerine
Görevi Kötüye kullanmaktan Ağır Ceza Mahkemesi sana derki;
Gördüğüm Lüzüm Üzerine
Ben çekilebilir derken sizler ise çekilirse neler olur sorusuna takılmış bulunmaktasınız.
İyi bir hukukçu önce kanuna ve mevzuata bakar ve bana ne demesi gerektiğini oradan söyler. O halde hemen bakalım 1136 sayılı Avukatlık kanunu hükümleri neler diyormuş? İstiyorsanız sonra üzerinde tartışmaya devam edebiliriz...
İŞİN REDDEDİLDİĞİNİN BİLDİRİLMESİ:
Madde 37 - Avukat, kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi zorunludur.
İşi iki avukat tarafından reddolunan kimse, kendisine bir avukat tayinini baro başkanından isteyebilir.
(Değişik fıkra: 02/05/2001 - 4667/25. md.) Tayin olunan avukat, baro başkanı tarafından belirlenen ücret karşılığında işi takip etmek zorundadır.
AVUKATIN VEKALETTEN ÇEKİLMESİ:
Madde 41 - Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.
Şu kadar ki, adli müzaharet bürosu yahut baro başkanı tarafından tayin edilen avukat, kaçınılmaz bir sebep veya haklı bir özürü olmadıkça, görevi yerine getirmekten çekinemez. Kaçınılmaz sebebin veya haklı özürün takdiri avukatı tayin eden makama aittir.
İŞİ SONUNA KADAR TAKİP ETME ZORUNLULUĞU VE BAŞKASINI TEVKİL:
Madde 171 - ( Değişik fıkra: 02/05/2001 - 4667/83. md.) Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.
....
AVUKATIN İŞİ TAKİPTEN VAZGEÇMESİ, AZLİ VE ÜCRETİN GÜNÜNDE ÖDENMEMESİ:
Madde 174 - Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret istiyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır.
Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.
Anlaşmaya göre avukata peşin verilmesi gereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu sebeple doğabilecek her türlü sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki diğer ödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek ve sonucunu elde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm uygulanır.
Biraz da TBB etik ve Uluslararası düzenlemelerin karşılaştırmasını yaparak düşünelim, sanırım sizler yanıt verirken en alttaki Oslo kararlarını kasdettiniz ;
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları;
Madde 38- Avukat kendisine teklif edilen işi gerekçe göstermeden de reddedebilir.(Av.md.37) Takdirine esas olan nedenleri açıklamak zorunda bırakılamaz.
Avukat zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul etmez.
Avukat davayı almaktan ve kovuşturmaktan çekinme hakkını müvekkiline zarar vermeyecek biçimde kullanmaya dikkat edecektir.
AB Meslek Kuralları;
3.1.3 Avukat, yeteneklerinin erişemediğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğu bir işi kabul etmez, meğer ki bu yeteneğe sahip bir başka avukatla iş yapıyor olsun.
Avukat diğer yükümlülükleri dolayısıyla acilen ilgilenmesinin imkansız olduğu bir davayı kabul edemez.
3.1.4 Belli bir işi takipten veya savunmadan vazgeçme hakkını haiz olan avukat bu çekinme hakkını müvekkiline zara vermeyecek bir şekilde kullanmalı ve müvekkilinin belli bir zaman süresi içinde başka bir meslektaşın yardımından faydalanabileceğinden emin olmalıdır.
Uluslararası Barolar Birliği Oslo Kararları:
3.3.2"Avukat,kendisinin yetersiz olduğu bir konuda müvekkiline hizmet vermemelidir."
3.3.3."Avukatlar,başka işlerinin yoğunluğu nedeniyle derhal yapamayacakları işleri kabul etmemelidir."
(4): "Avukat zaman ve yeteneklerinin elvermediği işi kabul etmemelidir".
(10): "Avukat davadan ancak geçerli bir sebeple ve müvekkilinin menfaatine aykırı düşmeyecek şekilde çekilebilir".