Bir bebeğin yaşamı

11.02.2006 tarihinde ... devlet hastanesinde bir bebeğimiz dünyaya geldi.Bebeğimiz dünyaya gelmeden önce İlçemizde tabeledeki ismi Kadın Doğum Kliniği şeklinde lanse edilen, bu kliniğin ortaklarından biri olan ve aynı zamanda devlet hastanesinde de görev yapan bir kadın doğum uzmanına, Sevgilimi eşimi belirli aralıklarla ve belli bir ücret ödeyerek muayeneye götürüyordum.Hekim her gidişimizde yapmış olduğu kontroller sonucu bebekte her hangi bir problemin olmadığını gayet sağlıklı bir erkek çocuğu olduğunu İFADE ederek bizi sevindiriyordu.

Lakin 11.02.2006 tarihinde bebeğimiz dünyaya KARIN İÇ ORGANLARI dışarda bir şekilde dünyaya her bebek gibi ağlayarak geldi.Bu BENİM ve AİLEM için tek kelimeyle bir YIKIMDI...

Bebeğimizin bu şekilde dünyaya gelmesi üzerine bebeğimizi İzmir Dr.Behçet UZ Hastanesine sevk ettiler...Burada bebeğimize konulan ÖN TANI-TANI-FİZİKİ MUANE-TEŞHİS gayet açık ve netti....Bebeğimiz GASTRŞİSİZ hastasıydı..(Karın Ön Duvar defekti)

Bebeğimiz burada 3 Cerrahi operasyon geçirerek 63 günlük YAŞAM SERÜVENİ sonucunda KISMENDE olsa sağlığına kavuştu...

Sözde duyarlı bir baba olarak , yaptığım araştırmalar sonucu bu hastalığın ANNE KARNINDA TESPİTİNİN mümkün olduğunu öğrendikten sonra ,

Eşimin doktoru olan zatı , DİKKATİNİZİ ÇEKEREK İFADE EDİYORUM...Başta Başbakanlık olmak üzere , sağlık bakanlığı , il sağlık müdürlüğü , Valilik , tabipler odasına GÜYA adalet için şikayet hakkımı kullandım...

Sonuç itibariyle bütün yapmış olduğum bu şikayetler İLÇE SAĞLIK GRUP BAŞKANLIĞINA havale edildi. Sağlık Grup Başkanlığı da, hekim hastayı MESAİ saatleri dışında kendi özel muayenesinde baktığı için dosyayı Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirdi...

Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık dosyası açarak bebeğimizi İstanbul ADLİ TIP KURUMUNA gönderdi..ve Gelen ADLİ TIP RAPORU üzerine savcılık hazırlık dosyasına TAKİPSİZLİK kararı verdi…

Gelen adli tıp raporunda kısaca...bu GASTROŞİSİZ hastalığının anne karnında TESPİTİNİN MÜMKÜN OLDUĞUNU , HEKİMİN HASTALIĞI TESPİT ETMEYEŞİNİN BİR EKSİKLİK OLDUĞUNU , Tespiti durumunda da gebelik takibini değiştirmeyeceğini , sonlandırılamayacağını ve hekimin hastalığın oluşumunda bir katkısı olmadığını ifade ediyordu...

Şimdi bu mu ADALET...

Hekimi bu hastalığı anne karnında tespiti mümkün olduğu halde TESPİT edemediği için ŞİKAYET etmiştim zaten ..Tespit etmiş olsaydı Eşimin ve bebeğimin hayatını riske sokmadan TAM DONANIMLI bir hastaneye götürür, gerekli önlemleri yapardım..Tabiki hastalığın oluşumunda hekimin katkısı yoktur olamazda zaten...

Verilen bu; TAKİPSİZLİK kararına AĞIR CEZA MAHKEMESİNE itirazda bulundum.Ve Ağır Ceza Mahkemesi verilen bu kararı onadı.

ADALET ARAMAK NE KADAR ZORMUŞ....

Bunun üzerine bu kez AHİM gitmeden önce Bu kezde SAĞLIK BAKANLIĞI TEFTİŞ KURULUNA şikayette bulundum.Şikayetim üzerine Bakanlık Müfettiş görevlendirdi.Sonuç itibariyle Teftiş Kurulunun almış olduğu karar şu...
Manisa İli......Devlet Hastanesinde görevli Kadın Doğum Uzmanı................. hakkında Bakanlığa yolladığınız dilekçenizdeki İDDİA konularında Bakanlığımızın Müfettişince gerekli inceleme yapılmış olup düzenlenen raporlar bakanlık Makamının .....sayılı onayı ile muameleye konularak gereği yapılmak üzere İnceleme Raporu Bakanlığımızın Personel Genel Müdürlüğüne , Suç Duyurusu Raporu ise Türk Tabipler Birliğine gönderilmiştir.....Bilgilerinize rica olunur.


Sizden ÖNEMLE RİCE EDİYORUM ...Bu aşamadan sonra NE YAPABİLİRİM........AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE gitmeme gerek var mı.Maddi imkanlarım kısıtlı olduğu için kendi çabamla bir şeyler yapıyorum.

BU DAVA ARTIK BENİM YAŞAM MÜCADELEM OLDU...BİZ BU ACIYI;YAŞADIK ve YAŞIYORUZ...BAŞKA İNSANLAR YAŞAMASIN ve MAĞDUR OLMASIN.....
Saygılarımla

BİR BEBEĞİN YAŞAM SERÜVENİ ve ONURLU HUKUK MÜCADELESİ..

Merhaba....
Gastroşizis anne karnında iken TESPİT EDİLEBİLECEK bir fetüs patolojisidir.Lütfen dikkat edin TESPİT EDİLEBİLİR dedim. Tespit edilememesi adli suç değildir olsa olsa teşhis edilememiş tıbbi bir vakadır..
Gelelim asıl soruna...
Gastroşizis hayatı tehdit eden, anne karnında ( in utero ) tespit edildiğinde terapötik abortus ( tıbbi gerekçelerle düşük yaptırılması) gerektiren bir durum değilidir. Bunu bilmenizi önemle rica ediyorum.
Bu nedenle benim çocuğum gastroşizisli doğdu bunun sorumlusu dr demek farklı şey benim çocuğuma anne karnında teşhis konmadı bunun sorumlusu dr demek çok farklı şeydir.
Hukuki takiplerinize devam edip etmemek şüphesiz sizin anayasal hakkınızdır... lakin durum da yukarda izah ettiğim şekildedir.
Saygılarımla

Kemal Bey ilgi alakanız için çok teşekkür ederim.

Bizler çok sıkıntılar çektik ve halada çekiyoruz.
Gastrosisiz hastalığının oluşumunda muhakkak ki hekimin hatası yoktur.Zaten olamazda..Lakin bizim meselemiz hekim kontrolu altında tuttuğu bir hastada nasıl olurda koyması gereken ÖN TANI-TANIYI koyamamasıdır.Ve bu vesile ile başta yavrumuz olmak üzere bizleri mağdur duruma düşürmesidir.
Malum önümüzde çok engeller var , ve bunları mesleki dayanışmadan dolayı aşamıyoruz.Aman İLAHİ ADALET muhakkak decelli edecektir.Buna eminiz.
Aslında şahsen benim için AHİM gitmek utanç verici bir şey.Ama başka çare galiba kalmadı.

öncelikle geçmiş olsun abdullah bey.benim oğlumda 26.01.2006 tarihinde Rize devlet hastanesinde normal doğumla dünyaya geldi ve gastroşizist liydi.ayrıca midesinin de tamamı vücut dışındaydı ve göbek bağı çok kısaydı.
düznli geblik takibi yaptırmama ve 8 haftalıktan itibaren tüm kontrollerimi hiç aksatmama rağmen 27 tane ultrasyon sonucunda dahi oğlumun bu rahatsızlığı belli olmadı ki bu ultrason sonuçlarından 2 si özel bir klinikte 2 si devlet hastanesinde 23 üde doktorumun muayenehanesinde olmasına rağmen.
ancak şöyle bir gerçekte var bağırsak dokusu yumuşak doku olduğundan dolayı oluşabilecek anormalikler çok nadir belli olur 64 gün Trabzon farabi hastanesinde 4 ameliyat geçirdi benim oğlum ve meç ile göbek açıklığı kapatıldı 5 defa kanı değişti 28 gün kakasını bekledik ve bağırsak nakli gümndeme geldi ve halen dahi bizi bekleyen bir göbek düzeltme ameliyatı da var.bu tip durumlarda ki hukuki yollarada başvurduk şöyle bir gerçekle karşılaştık.bebeğin duruş pozisyonu çok önemli ve bu olay tamamiyle genlerden kaynaklanan bir olay.o anki ultrasonda çocuğun duruşu çok önemli.yani doktoru bizde suçladık iki ayrı dava açtık.ancak doktorum sadece sezeryan doğumu normal doğuma çevirdiği için hatalı bulundu.unutmayın bu vaka ile çok fazla karşılaşılıyor
kimi bebekler erken tanı ile sezeryan ile dünyaya getiriliyor.kimileri de bizim bebeklerimiz gibi oluyor.AHİM dende birşey çıkmaz bunu söyleyeyim.çünkü bu doktoru şöyle bir savunma ile kurtarıyor gastroşizist bebeğin anne karnındaki pozisyonundan görülemeyebiliyor.Çünkü cenin pozisyonundaki bebek bu durumu arka plana atıyor.Yapacağınız tekşey çocuğunuzun ki benim oğlumun diyaframı yok bu sebepten akciğerler onu çok zorluyor şu anki sağlığına dikkat etmek.Size tekrar geçmiş olsun diyorum.

öncelikle geçmiş olsun.

anlattığınız olayda doktorun ceza almasını gerektirecek bir durum yok gibi görünüyor. Adli tıp zaten tespiti halinde değişen herhangi bir şey olmadığını yazmış. Birde doktorun gerçekten pozisyondan dolayı görememe ihtimali var.
Ancak elinizde ultrason görüntüleri varsa bu görüntüleri başka doktorlara inceleterek hastalığın tespit edilebilir olduğunu ispat edebilirsiniz. Bu durumda bile TCK 257/2 ye göre kişilerin zararına yol açmadığı gerekçesiyle işlem yapılmaz diye düşünüyorum. Ama disiplin yönünden ceza almasını sağlama ihtimaliniz olur.

Alıntı:

---

greyder rumuzlu üyeden alıntı

öncelikle geçmiş olsun.

anlattığınız olayda doktorun ceza almasını gerektirecek bir durum yok gibi görünüyor. Adli tıp zaten tespiti halinde değişen herhangi bir şey olmadığını yazmış. Birde doktorun gerçekten pozisyondan dolayı görememe ihtimali var.
Ancak elinizde ultrason görüntüleri varsa bu görüntüleri başka doktorlara inceleterek hastalığın tespit edilebilir olduğunu ispat edebilirsiniz. Bu durumda bile TCK 257/2 ye göre kişilerin zararına yol açmadığı gerekçesiyle işlem yapılmaz diye düşünüyorum. Ama disiplin yönünden ceza almasını sağlama ihtimaliniz olur.

---

Alıntı:

---

pınarakkaya rumuzlu üyeden alıntı

öncelikle geçmiş olsun abdullah bey.benim oğlumda 26.01.2006 tarihinde Rize devlet hastanesinde normal doğumla dünyaya geldi ve gastroşizist liydi.ayrıca midesinin de tamamı vücut dışındaydı ve göbek bağı çok kısaydı.
düznli geblik takibi yaptırmama ve 8 haftalıktan itibaren tüm kontrollerimi hiç aksatmama rağmen 27 tane ultrasyon sonucunda dahi oğlumun bu rahatsızlığı belli olmadı ki bu ultrason sonuçlarından 2 si özel bir klinikte 2 si devlet hastanesinde 23 üde doktorumun muayenehanesinde olmasına rağmen.
ancak şöyle bir gerçekte var bağırsak dokusu yumuşak doku olduğundan dolayı oluşabilecek anormalikler çok nadir belli olur 64 gün Trabzon farabi hastanesinde 4 ameliyat geçirdi benim oğlum ve meç ile göbek açıklığı kapatıldı 5 defa kanı değişti 28 gün kakasını bekledik ve bağırsak nakli gümndeme geldi ve halen dahi bizi bekleyen bir göbek düzeltme ameliyatı da var.bu tip durumlarda ki hukuki yollarada başvurduk şöyle bir gerçekle karşılaştık.bebeğin duruş pozisyonu çok önemli ve bu olay tamamiyle genlerden kaynaklanan bir olay.o anki ultrasonda çocuğun duruşu çok önemli.yani doktoru bizde suçladık iki ayrı dava açtık.ancak doktorum sadece sezeryan doğumu normal doğuma çevirdiği için hatalı bulundu.unutmayın bu vaka ile çok fazla karşılaşılıyor
kimi bebekler erken tanı ile sezeryan ile dünyaya getiriliyor.kimileri de bizim bebeklerimiz gibi oluyor.AHİM dende birşey çıkmaz bunu söyleyeyim.çünkü bu doktoru şöyle bir savunma ile kurtarıyor gastroşizist bebeğin anne karnındaki pozisyonundan görülemeyebiliyor.Çünkü cenin pozisyonundaki bebek bu durumu arka plana atıyor.Yapacağınız tekşey çocuğunuzun ki benim oğlumun diyaframı yok bu sebepten akciğerler onu çok zorluyor şu anki sağlığına dikkat etmek.Size tekrar geçmiş olsun diyorum.

---

İlgi ve Alakanız için müteşşekirim , Lakin dikkatli okursanız konu 01.10.2007 tarihinde forumda yazılmış..ve Yıl 2009 ve aylardan Mayıs.

O tarihlerde Konuyu bu tip forumlara taşımamın tek nedeni ,Olaki bu veya buna benzer durumları yaşamış olan arkadaşlardan bilgi vs. almaktı.Netice itibariyle böyle üzücü ve yıkıcı bir olayın başımıza gelmesi bizi SAĞLIK HUKUKU konusunda yeterince DENEYİM ve TECRÜBE sahibi yaptı.


'''Bunun üzerine bu kez AHİM gitmeden önce Bu kezde SAĞLIK BAKANLIĞI TEFTİŞ KURULUNA şikayette bulundum.Şikayetim üzerine Bakanlık Müfettiş görevlendirdi.Sonuç itibariyle Teftiş Kurulunun almış olduğu karar şu...
Manisa İli......Devlet Hastanesinde görevli Kadın Doğum Uzmanı................. hakkında Bakanlığa yolladığınız dilekçenizdeki İDDİA konularında Bakanlığımızın Müfettişince gerekli inceleme yapılmış olup düzenlenen raporlar bakanlık Makamının .....sayılı onayı ile muameleye konularak gereği yapılmak üzere İnceleme Raporu Bakanlığımızın Personel Genel Müdürlüğüne , Suç Duyurusu Raporu ise Türk Tabipler Birliğine gönderilmiştir.....Bilgilerinize rica olunur.''

Son cümlelerimiz bu şekilde bitiyordu bizler bu foruma bu yazıları yazdığımızda...

Ve Gelelim Teftiş Kurulu Başkanlığının görevlendirmiş olduğu BAŞ MÜFETTİŞİN hazırlamış olduğu ve SAĞLIK BAKANLIĞINA sunmuş olduğu RAPORA...

_BİLGİ EDİNME KANUNU olduğu halde ,Kanuni olarak hakkım olan bu rapora ulaşmam ve elde etmem bile ZOR oldu..Zor oldu dedim ,Çünkü tam ÜÇ kez müracaat ettik...

_BİLİRKİŞİ RAPORU KISACA..

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği ..Konusunda uzman İKİ HEKİM..

''Karın Ön Duvar Defektlerinin tanısında,ultrasonografik incelemenin oldukça önemli bir yer tuttuğunu ,özellikle gebeliğin 14.haftasından sonra ultrasonografi ile bu defektlerin saptanabirliğinin %80'ler seviyesinde olduğunu.
Diğer bir tanı yönteminin ise amniosentez yapılarak,amnion sıvısında alfa fetoprotein ve asetilkolinesteraz bakılması olduğunu,bu yöntemle defektlerin saptanabilrliğinin %90'lar seviyesinde bulunduğunu,

..adı geçen HEKİMİN bebekte mevcut olan gastroşizisi .....tarihlerinde TESPİT ETME olasılığının %80 ihtimalle olduğunu
vs.

SONUÇ...

''......zamanında Gastroşisiz (Karın Ön Duvar defekti) teşhisi koyamayarak ,adı geçen hakkında TÜRK CEZA HUKUKU açısından yapılacak HER HANGİ BİR İŞLEME MAHAL BULUNMADIĞI,''

''Yine Op.Dr..........nun gebelik takiplerini, özel muayenesinde yaptığı, bu nedenle adı geçen hekim hakkında mevcut olan rahatsızlığı, ULTRASONDA %80 oranında TESPİT ETMESİ GEREKTİĞİ HALDE, GÖREMEDİĞİ İÇİN, daha DİKKATLİ olması GEREKTİĞİ YÖNÜNDE idari İŞLEM yapılamıyacağı ''

'Op.Dr..........hakkında Mesleki açıdan gerekli dikkat ve özeni göstermediği konusu ile ilgili olarak, Türk Tabipler Birliğine SUÇ DUYURU'sunda bulunulmuştur ....


Sonuç olarak , Hukuki yönden Mevcut Anayasamızdaki Kanunlara göre Hakkımızı sonuna kadar ARADIK..ve Hekimin bu konuda kusuru ve hatası olduğunu ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORLARI ile İSPATLADIK.Hekim mevcut yasalara göre her hangi bir ceza almadı.
AMA şuna eminiz ki ..İLAHİ ADALET BİR GÜN MUHAKKAK TECELLİ edecektir.

Öldü diye verdikleri bebek sağ çıktı

Balıkesirli Hatice-Hüseyin Bölme çifti, 9 yıl boyunca çocuklarının olması için tedavi gördü. İstanbul'da tüp bebek yöntemiyle hamile kalan anne Hatice Bölme, geçen çarşamba akşamı Balıkesir Doğumevi'ne yatırıldı.

Perşembe sabahı ikiz bebek dünyaya getiren anne büyük sevinç yaşadı. İkiz erkek çocukları olan baba Hüseyin Bölme de büyük mutluluğa ortak oldu. Ancak doğumdan 15-20 dakika sonra bebeklerden birinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Halil adını verdikleri diğer bebeklerinin hayatta kalmasıyla teselli bulan aile, dün sabah hastaneden taburcu oldu. Erken gerçekleşen doğum sebebiyle tam gelişmemiş haldeki bebek kuvözde bekletilirken, öğle saatlerinde doğumevinden gelen telefonla aileye ikinci bebeğin de öldüğü açıklandı. Bölme ailesi doğumevinden gelen haberle yıkılırken, bebeğin cenazesini almaya giden baba Hüseyin Bölme'ye alt bezine sarılıp mutfaktaki boş bir reçel kutusunun içine konulup paketlenerek verilen Halil bebek, köyde ikizinin yanında hazırlanan mezardan önce son bir defa annesinin görmesi için eve götürüldü.

Reçel kutusundaki bebeğini alıp seven anne gözyaşı dökerken, yanındakiler çocuğun nefes aldığını fark etti. Birden şoka giren aile telaşla bebeği özel bir hastaneye kaldırdı. Yoğun bakımda çocuk doktorunun yaptığı müdahaleler sonucunda, öldüğü bildirilen bebeğin yaşadığı anlaşıldı. Mor bedeni pembeleşen Halil bebek akciğerine tüp takılarak donanımlı özel bir ambulansla Bursa'daki tam teşekküllü özel bir hastaneye sevk edildi. Seferber olan hemşire ve doktorlar Balıkesir'den Bursa'ya gelene kadar 2 saat boyunca elle solunum desteği sağladı. Bursa'daki özel bir hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Halil bebeğin yaşatılmaya çalışılacağı öğrenildi.

"Mezara giderken bebeğe baktık, yaşadığı ortaya çıktı"

İHA muhabirine konuşan baba Hüseyin Bölme, eşinin Balıkesir Doğumevi'nde doğum yaptığını belirterek, "İlk bebeğimizi kaybettik. İkinci bebeğimize sevinirken sevincimiz yarım kaldı. Ölüm raporu verilen bebeğimizi gömmeye giderken eşim, "Son bir defa göreceğim" dedi. 2 saat sonra bebeğin kutusunu açtığımızda yaşadığını gördük. Özel bir hastaneye kaldırdık. Bu nasıl bir iş anlamıyorum. Hastane hakkında şikayetçi olacağım. Sevincimiz kursağımızda kaldı" diye konuştu.

Bölme ailesinin fertleri de kendilerine ölüm raporuyla birlikte bir kutunun içinde paketlenip ağzı bantlanarak teslim edilen bebeklerinin gerçekte ölmediğinin anlaşılması üzerine doğumevindeki görevlilere büyük tepki gösterdi. Olayın bir skandal olduğunu öne süren aile mensupları, ölüm belgesine imza atan doktordan diğer görevli personele kadar herkesin görevini doğru bir şekilde yapması gerektiğini söyledi.

Bölme ailesinin fertleri, Başbakan ve Sağlık Bakanı'na seslenerek doğumevindeki sorumsuzluğun hesabını sormalarını istedi. Ellerinde ölüm raporuyla yaşayan bebeklerinin hayatta kalması için mücadele eden Bölme ailesi, acılarının sevince dönüşmesi için dua ediyor. Anne Hatice Bölme, "9 yıldır çocuk hasretimiz var. İstanbul'da tüp bebek yöntemiyle hamile kaldım. Allah'ın bir mucizesi işte. O da erken oldu. İnşallah bebeğime sağ salim kavuşurum" dedi.

"Yaşatmak için çalışacağız"

Bursa'daki özel hastanenin acil servis doktoru ise, Balıkesir'deki özel hastanenin kendilerini arayıp yoğun bakımda imkan olup olmadığını sorduğunu belirterek, "Hastayı kabul edebileceğimizi söyledik. Hastamız entübe vaziyette solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakıma alındı. Bu tip hastalarda solunum olmadığı için akciğerine tüp takıyoruz. Solunumu kendi elimizle yaptırıyoruz. Yoğun bakım ambulansıyla Bursa'ya getirildi.

Yaşatmak için elimizden gelen çabayı göstereceğiz" diye konuştu.
Öte yandan, Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu'nun doğumevindeki olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi. Gerekli raporların hazırlanması ve aile fertlerinin ifadelerinden sonra, sorumlular hakkında adli ve idari işlem başlatılacağı bildirildi.



İHA

Yaşayan bebeği öldürenlere ilk ceza
Öldü diye reçel kutusunda ailesine teslim edilen bebeğin yaşadığı ortaya çıkmasının ardından olayla ilgili sorumluluğu tespit edilen iki doktor, görevlerinden uzaklaştırıldı.


Balıkesir Çocuk Hastalıkları Doğum ve Bakımevi'nde meydana gelen olayla ilgili sorumluluğu tespit edilen iki doktorun, görevlerinden uzaklaştırıldığı bildirildi.

Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakanlık Teftiş Kurulu'nca yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, sorumluluğu tespit edilen iki çocuk hastalıkları uzmanı doktorun, soruşturmanın selameti açısından görevlerinden uzaklaştırıldığı kaydedildi.

Açıklamada, soruşturmanın, müfettişler tarafından derinleştirilerek sürdürüldüğü de vurgulandı.

OLAY NASIL OLMUŞTU?
BALIKESİR’DE 9 yıllık tedavinin ardından tüp bebek yöntemiyle hamile kalan Hatice Bölme, 3 gün önce erken doğumla ikiz bebek dünyaya getirdi. Ancak doğumdan 15 dakika sonra bebeklerden biri öldü. Anne, Balıkesir Doğumevi’nden taburcu edilirken, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. S.G.T, 2 gün sonra baba Hüseyin Bölme’yi arayarak, Halil adını verdikleri bebeğin de öldüğünü söyledi. Hastaneye giden Bölme, reçel kutusuna konulan oğlunun cenazesini aldı. Bebek için defin malzemelerini alan baba, 2 saat sonra evine gitti.

‘EN AĞIR CEZAYI ALACAKLAR’
ANNE Hatice Bölme, oğlunu son kez görmek isteyince bebeğin yaşadığı ortaya çıktı. Önce özel bir hastaneye ardından ambulansla, doktor ve hemşire gözetiminde Bursa’da başka bir hastaneye kaldırılan Halil bebek, öldü.

Olaya büyük tepki gösteren Sağlık Bakanı Recep Akdağ ‘Sorumluların en ağır cezayı almaları için Teftiş Kurulu Başkanlığı’na talimat verdim’ diye konuştu.