-
Büyük insanlık
Bu ülkenin "büyük insanları" ; Türk, Kürt, Sünni, Alevi olmaları bir şey değiştirmeksizin gemide güverte yolcusu, trende 3. mevki, sosede yayan oldular hep...
Bu ülkenin "büyük insanları" ; sekizinde işe gidip, yirmisinde evlenip, kırkında öldüler hep...
Bu ülkenin "büyük insanları"na ; sahibi başkaları olan ekmek de, pirinç de, şeker de, kumaş da, kitap da gidemedi, yetemedi ne yazık...
Büyük insanlığın toprağı yok ki, toprağında gölgesi olsun. Şehrin kenar semtlerindeki sokağında gece lambası, mafyadan kiralık gecekondusunun penceresinde cam olsun.
Ama umudu var büyük insanlığın diyeceğim o da yok...
129 liralık onbaşı maaşını, briketten yapılma, kapısı naylon, sıvasız evde yaşayan ailesine gönderen de "büyük insanlık", onu kuytularda pusuya düşüren yokluktan dağa çıkmış, cahil de...
Siz bakmayın hamasi nutuklara, açılımlara, ağaların demokrasi söylemlerine, liboşların desteklerine falan...
Türk, Kürt, Sünni, Alevi veya başka birşey, "BÜYÜK İNSANLIK" KÜÇÜLMEDEN bu kavga bitmez...
-
Cevap: Büyük insanlık
Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.
Nazım HİKMET 7 Ekim, Taşkent, 1958
Demek ki 50 senede değişen birşey yok...
-
Cevap: Büyük insanlık
Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum,
hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler.
Hem bir tek elmadan, hem süpürülen topraktan, hem
zindandan dönen insan ruhundan, hem kitlelerin
daha güzel günler için savaşından, hem bir tek
insanın sevda kederlerinden bahseden şiirler yazmak
istiyorum, hem ölüm korkusundan, hem ölümden korkmamaktan
bahseden şiirler yazmak istiyorum.
Nâzım Hikmet