Yardımcı Doçentlik Yabancı Dil Sınavı Dava
Bende bu sınav nedeniyle mağdurum. Üniversiteye 2016 mart ayında yrd. doç. luk için müracat ettim ve yabancı dil sınavı yapıldı. Yabancı dil sınavından başarılı olmak için kaç puan alınması gerektiği üniversitenin yönetmelik, mevzuat ve kadro ilanında belirtilmedi.
Sınavdan bir gün sonra telefonla sınavdan 55 puanla başarısız olduğum söylendi. Sınavdan başarılı olan kişi aynı üniversitenin başka bölümünde ÖYP kadrosunda. Çalıştığı bölüm kapatılacağı için Kadro ona açılmış. Dosyalar bilimsel juriye gitmeden sınavdan hemen sonra YÖKSİS'de asistan olan kaydı üniversite tarafından yrd. doç olarak değiştirildi.
Bende sınavda başarılı olmak için kaç puan gerektiği belirtilmeden, YÖK yönetmeliğinde sınav sonucunun adaya aynı gün tebliğ edilmesi gerektiği şartı olduğu, henüz atama işlemleri tamamlanmadan adayın YÖKSİS'e yard. doç. olarak girildiğini belirterek Kamu denetçiliğine dilekçe yazdım. Kamu denetçiliği YÖK'den yabancı dil sınavı için bilgi ve belge istemiş;
YÖK Kamu denetçiliğine verdiği cevabında; sınav sonucunun aynı gün adaya tebliğ edilmemesinin atama ve yükseltilme mevzuatı 7. maddesine aykırı ve usulune uygun olmadığını belirtmiştir. Kamu denetçiliği ise sınav sonucunun adaya aynı gün tebliğ edilmemesinin usule aykırı olduğu fakat bu aykırılığın sınav iptalini gerektirip gerektirmeyeceği mahkemelerin kapsamında olduğundan idari mahkemelere başvurmam gerektiğini belirtmiştir.
Aralık 2016'da Rize idare mahkemesine başvurdum ve davayı 4 gün geç açtığım için davam süreden red edildi. İstinafa başvurdum, üniversiteden yürütme durdurma cevap istediler. Üniversite atama prosedürü tamamlanmadan Bu personelleri senota kararıyla Bil. Müh. bölümüne aktardıklarını kabul etti.Sonra Samsun Bölge 3. idari dava dairesi 4 gün nedeniyle davamı süreden red etti. Bölge gerekçeli kararında Davanın süreden red edilme nedeni olarak BİMER üzerinden YÖK'e idare hakkında doğrudan başvuruda bulunulamayacağını belirtti.
Daha sonra üniversite itirazıma verdiği cevapta bana hangi makamlara başvurmam gerektiğini belirtmediği için anayasanın 40/2 md. gereğince dava açma süremin başlamayacağı ve davanın süreden red edilmesinin anayasaya aykırı olduğunu, Danıştay idari kurulunun da bu yönde olan kararını ekleyerek İYUK 53 md göre Bölge 3. idari dava dairesinden yargılamanın yenilenmesini istedim.
(Anayasanın 125. maddesi uyarınca, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı belirtilmişse de; ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağının ve sürelerinin belirtilmesi zorunluluğu getirildiğinden, kişilere bildirilen idari işlemlerde başvuru süresi ve başvuru yerinin de gösterilmesi gerekmektedir.Dava açma süresini başlatacak olan yazılı bildirim, anayasanın amir hükmü (40. maddesi) uyarınca başvuru mercii ve süresini de gösteren yazılı bildirimdir. Bunun dışındaki yazılı bildirimler, amir hükmüne (40. maddesi) uygun olmadığından bu bildirimin dava açma süresini işlemeye başlatması düşünülemeyecektir. )
Dün elime yargılamanın yenilenmesi talebimin red edildiği tebligatı geldi. Kararda, üstü kapalı olarak Bölge idari mahkemelerinin istinaf mah. olduğu ve alt mahkemenin kararlarının hukuka aykırı olup olmadıklarını incelediği bu nedenle yargılamanın yenilenmesi talebimin kabul edilmesinin imkansız olduğu belirtilmektedir. Açıkça nereye başvurmam gerektiği belirtilmemiştir.
Yargılamanın yenilenmesini talep etmek için 60 günlük süre haftaya bitecek. Yargıya, hakimlere zerre kadar güvenim yok. Neye göre karar verdiklerini bilmiyorum.
Cevap: Yardımcı Doçentlik Yabancı Dil Sınavı Dava
İdari yargıda süreler kesindir, kamu düzenindendir, bu bakımdan mahkemelerce resen gözetilmektedir.
İdari işleme karşı başvurulacak kanun yolu ve süresi gösterilmemişse, bu durumda söz konusu idari işleme karşı sonsuza kadar dava açılabilir mi? Bölge İdare ve Danıştay buna hayır diyor.
Sürenin gösterilmemiş olması halinde bilinen genel dava sürelerine göre açılan davaların süresinde açıldığı kabul edilmektedir.
Mesela bir vergi için gönderilen ödeme emrine itiraz için dava açma süresi 7 gündür. Eğer ödeme emrinde 7 gün içinde dava açılması gerektiği yazmıyorsa, Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesi 7 günü geçirdikten sonra ama vergi mahkemeleri için gereken 30 günlük süre dolmadan açılan davaları süresinde açılmış kabul ediyor.
Bu konudaki emsal kararlar hep 7 günü kaçıran ama 30 gün dolmadan açılan davalar için verilmiş.
O kararlarda da, “Bu, süre belirtilmeyen işlemlere karşı sınırsız bir dava açma süresi olduğu anlamına da gelmemektedir. Böyle bir durumda genel dava açma süresi devreye girecektir.”;[1] “Dolayısıyla 30 günlük genel dava açma süresi içinde
açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir.” [2] şeklinde ifadeler var.
Buradan çıkan sonuç, vergi mahkemesinde 30 gün dolduktan sonra açılan davanın süresinde olmadığı yönünde.
Yani yazılı olmasa bile, idare mahkemesinde 60 günlük süreyi herkesin bilmesi gerektiği kabul ediliyor. Bu nedenle yargı organlarının kararlarında bir tutarsızlık yok maalesef.
[1] İstanbul 1. Vergi Mahkemesi’nin 23.08.2007 gün ve E.2007/1120 sayılı yürütmenin durdurulması kararı.
[2] İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin 21.04.2008 gün ve E:2008/3330 K:2008/8016 sayılı kararı.
Cevap: Yardımcı Doçentlik Yabancı Dil Sınavı Dava
Peki 2011'de verilen bu kararlar sizin söylediklerinizin tam aksine değil mi?
(Danıştay VDDK 12.10.2011 gün, 2011/40 E., 2011/594 K; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu tarafından, idarece tesis edilen bir işlemde başvurulacak merci ve süresi gösterilmemiş ise yazılı bildirimin süreyi başlatmayacağı yönünde kararlar verdiği görülmektedir (Danıştay VDDK, E.2013/221, K.2014/88, 19/2/2014; E.2014/613, K.2014/791, 17/09/2014; E.2014/812, K.2014/928, 12/11/2014):
idarenin her türlü işleminde bu işlemlere karşı başvurulacak yargı yeri veya idari makamların göstermesi zorunlu olduğunu ve tesis edilen idari işleme karşı başvurulacak idari merci ve süresi gösterilmeyen yazılı bildirimlerin itiraz süresini başlatmayacağına hükmetti.
Yine Anayasa Mahkemesinin kararı http://www.kararlaryeni.anayasa.gov....ordsOnly=False dava süresinin başlamayacağını belirtiyor.
(Anayasa Mah. tarafından İptal Edilen Hüküm: Olayda, teminat mektubunun nakde çevrilmesi suretiyle tahsil edileceği yolunda tesis edilen işlemin 07.02.2004 tarihinde tebliği akabinde başlayan dava açma süresinin 05.03.2004 tarihinde gümrük başmüdürlüğüne yapılan itiraz başvurusuyla durduğu, itiraz başvurusunun reddine ilişkin Başmüdürlük kararının 29.03.2004 tarihinde tebliği üzerine itiraz edilmekle duran dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayıp, başvurma tarihine kadar geçmiş olan sürenin de hesaba katılmasıyla 01.04.2004 tarihinde sona erdiği, buna karşın 26.04.2004 tarihinde Mahkememiz kayıtlarına giren dilekçe ile davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Buna göre, dava açma süresi içinde yapılan itiraz başvurusunun reddi üzerine en geç 01.04.2004 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 26.04.2004 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-b maddesi uyarınca süre yönünden reddine, ")
Yine sizin söylediğinizin tam aksine "İdari işlemde başvuru yollarının gösterilmesi" http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2011-96-1143 sonuç kısmında;
Nitekim, Danıştay’ın, başvuru yollarının belirtilmemesi durumunda, dava açma süresinin ilgililere karşı ileri sürülemeyeceği şeklindeki kararları var olduğu söyleniyor.
Cevap: Yardımcı Doçentlik Yabancı Dil Sınavı Dava
Alıntı:
damiler rumuzlu üyeden alıntı
Bu makaleyi doğru anlamamışsınız. Orada şöyle diyor. (sayfa 313):
Ancak idari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarda, genel dava
açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması
halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları
dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine
olanak bulunmadığından, Anayasa’nın 40. Madde hükmü
uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen, bu hususun
idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebli-
ği tarihinden itibaren, özel dava süresinin değil, 60 günlük genel dava
açma süresinin uygulanması gerektiği sonucuna varılmaktadır”.66
Dolayısıyla bu kararda, bir yandan, başvuru yolları ve sürelerinin gösterilmesi
yükümlülüğü, özel dava açma süreleri bakımından geçerli kabul
edilmekte, diğer yandan, özel dava açma süresine yer verilmemiş
olması, dava açma süresinin işlemeye başlamaması değil, fakat genel
dava açma süresinin geçerli olması sonucu ile karşılanmaktadır. Zira,
Danıştay, Anayasa’nın 125. maddesi gereği, yazılı bildirimin dava
açma süresini başlatacağı ve usulüne uygun tebliğ edilen veya bütün
unsurlarıyla öğrenilen bir işlemin, “ilgililerce de bilindiği kabulü gereken”
60 günlük genel dava açma süresine tabi olması gerektiği düşüncesindedir
Cevap: Yardımcı Doçentlik Yabancı Dil Sınavı Dava
Alıntı:
Stj.Av.Yusuf Selçuk Ateşkan rumuzlu üyeden alıntı
Danıştay, Anayasa’nın 125. maddesi gereği, yazılı bildirimin dava
açma süresini başlatacağı ve usulüne uygun tebliğ edilen veya bütün
unsurlarıyla öğrenilen bir işlemin, “ilgililerce de bilindiği kabulü gereken”
60 günlük genel dava açma süresine tabi olması gerektiği düşüncesindedir[/I]
Yazdıklarınızdan, Dergide bahsedilenin sadece bir yorum olduğunu anlıyoruz. Yukarıdaki zannedersem sizin yorumunuz.
Peki, anayasa mahkemesinin 15/10/2015 tarihli kararında böyle bir madde var mı? Anayasa Makemesi kararında
36. 3/10/2001 tarihinde kabul edilen değişiklikle Anayasa'nın 40. maddesine "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmü ilave edilmiştir. Bu değişikliğin gerekçesinde ise bireylerin, yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanmasının amaçlandığı, son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, merci ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk hâline geldiği belirtilmektedir (Aktif Elektrik Müh. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2012/855, 26/6/2014, § 40).
37.Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu tarafından, idarece tesis edilen bir işlemde başvurulacak merci ve süresi gösterilmemiş ise yazılı bildirimin süreyi başlatmayacağı yönünde kararlar verdiği görülmektedir (Danıştay VDDK, E.2013/221, K.2014/88, 19/2/2014; E.2014/613, K.2014/791, 17/09/2014; E.2014/812, K.2014/928, 12/11/2014)
38. Bu durumda, Anayasa'nın 40. maddesinde yer alan ve idari işlemlerde ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilerine başvuracağının ve bunun sürelerinin belirtilmesinin zorunlu olduğu kuralına rağmen dava konusu edilen işlemde bu hususlara yer verilmediği için süresi içinde dava açamadığına yönelik başvurucu iddiasının ciddi olduğu ve İlk Derece Mahkemesi tarafından bu iddia değerlendirilemediği için kanun yolu aşamasında ayrıca değerlendirilmesi gerektiği ancak Danıştay Yedinci Dairesince ayrı bir değerlendirme yapılmayarak İlk Derece Mahkemesi kararına atıf yapılmak suretiyle temyiz isteminin ve daha sonra karar düzeltme talebinin reddedildiği oysa bu iddianın atıf yapılmak suretiyle karşılanacak iddia niteliğinde olmadığı, temyiz merciince bu iddianın açık bir şekilde kararlarında değerlendirilmediği ve karşılanmadığı görülmektedir. Bu nedenle yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
39. Açıklanan nedenlerle başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
demektedir.
Samsun 3. idari dava dairesi yarglamanın yenilenmesinin reddi kararında yanlış mahkemeye başvurduğumu, dolayısıyla Bölge idareye değil de Rize idare Mahkemesinden yargılamanın yenilenmesini talep edebileceğimi söylüyor. Üstelik gerekçeli kararda doğrudan Rize idare Mah. başvurda demiyor. Hiç bir basvuru merci gösterilmiyor.
Cevap: Yardımcı Doçentlik Yabancı Dil Sınavı Dava
Alıntı:
damiler rumuzlu üyeden alıntı
Yazdıklarınızdan, Dergide bahsedilenin sadece bir yorum olduğunu anlıyoruz. Yukarıdaki zannedersem sizin yorumunuz.
Bir önceki mesajımda ilk satır [Bu makaleyi doğru anlamamışsınız. Orada şöyle diyor. (sayfa 313):] hariç aşağıda yazan her şey makalenin 313. sayfasından alıntıdır. Bu yazarın Danıştay ve idare/vergi mahkemeleri kararlarından vardığı sonuç. Yani benim yorumum değil. Sadece bu makalede değil, diğer makalelerde de Danıştay'ın görüşünün bu şekilde olduğu ifade ediliyor. Doktrinde farklı görüşte olan hukukçular olabilir, Danıştay'ın kararı içimize sinmiyor olabilir, ama belirleyici olan Danıştay'ın görüşüdür. Mahkemeler de verdikleri kararın bozulmaması için Danıştay emsal kararlarına uygun karar vermeyi seçer. Konuyu dağıtmadan sizin emsal gösterdiğiniz makaleden yaptığım alıntıyı, iyice anladığınıza emin olana kadar okuyun.
Atıfta bulunduğunuz kararlardan hiçbirini açıp okuduğunuzu sanmıyorum. Ben de içeriğinde ne olduğunu bilmiyorum.
Karar inceleme hukuk öğrencilerinin bile zorlandıkları bir iştir.
Oradan iki üç cümle çıkarıp öncesini ve sonrasını okumazsanız yanlış anlaşılmaya müsaittir.
Alıntı:
damiler rumuzlu üyeden alıntı
Samsun 3. idari dava dairesi yarglamanın yenilenmesinin reddi kararında yanlış mahkemeye başvurduğumu, dolayısıyla Bölge idareye değil de Rize idare Mahkemesinden yargılamanın yenilenmesini talep edebileceğimi söylüyor. Üstelik gerekçeli kararda doğrudan Rize idare Mah. başvurda demiyor. Hiç bir basvuru merci gösterilmiyor.
Yargılamanın yenilenmesi için başvurulacak makam o değil, bu demek;
yargılamanın yenilenmesi için başvurduğunuz zaman talebiniz kabul edilecektir demek değildir.
Yargılamanın yolu olağanüstü kanun yoludur. Kararda olağan kanun yolları gösterilir.
Şu kadar gün içinde istinaf yolu / temyiz yolu açık olmak üzere diye belirtilir.
Hiçbir kararda Samsun Bölge İdare Mahkemesi'ne veya Yargıtay'a başvur denmez.
Cevap: Yardımcı Doçentlik Yabancı Dil Sınavı Dava
Alıntı:
Stj.Av.Yusuf Selçuk Ateşkan rumuzlu üyeden alıntı
Mahkemeler de verdikleri kararın bozulmaması için Danıştay emsal kararlarına uygun karar vermeyi seçer. Konuyu dağıtmadan sizin emsal gösterdiğiniz makaleden yaptığım alıntıyı, iyice anladığınıza emin olana kadar okuyun.
Atıfta bulunduğunuz kararlardan hiçbirini açıp okuduğunuzu sanmıyorum. Ben de içeriğinde ne olduğunu bilmiyorum.
Karar inceleme hukuk öğrencilerinin bile zorlandıkları bir iştir.
Oradan iki üç cümle çıkarıp öncesini ve sonrasını okumazsanız yanlış anlaşılmaya müsaittir.
Yargılamanın yenilenmesi için başvurulacak makam o değil, bu demek;
yargılamanın yenilenmesi için başvurduğunuz zaman talebiniz kabul edilecektir demek değildir.
Davama iyi çalıştım. Kim ne derse desin haklıyım :)
1. Makaleyi geçen ay etraflıca okudum. Alıntı yaptığınız yerin hemen altında,
Bu sonuç (60 günlük genel dava açma süresine tabi olması gerektiği düşüncesi), ilgililer lehine yorumlanması gereken Anayasa kuralını
(40. madde), kuralın içermediği bir sınırlama ile ele almaktan başka, özel dava açma sürelerinin de “ilgililerce de bilindiği kabulü gereken” kanunlarla konulmuş olması karşısında, tutarlılığı bakımından tartışmalı bir gerekçeye dayanmaktadır demektedir.
Makalenin amacı Anayasanın 40. maddesinde özel yada genel dava açma sınırlamasının bulunmadığıdır.
2. Atıfta bulunduğum Anayasa mahkemesinin kararında özel ve genel dava açma süresi geçmiyor.
3. Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/9625 E. , 2016/5810 K. özetle;
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirkete ait plaka sayılı çekici ve plaka sayılı dorsenin içerisinde bulunan 31.787 litre motorin ile birlikte Mardin İli Dargeçit İlçesini geçtikten sonra Ilısu(Hes) Barajına varmak üzere iken Akçaköy yol ayrımı civarında terör örgütü tarafından kundaklanarak kullanılamaz hale getirilmesi üzerine, davacı tarafından terör nedeniyle doğan zararlarının 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca karşılanması için yapılan başvurunun 04.12.2014 tarihli ve 47/01/2014/90 sayılı Zarar Tespit Komisyonu kararı ile reddedildiği, anılan kararın 25.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu işlemin iptali istemiyle Adana İdare Mahkemesi Başkanlığı nezdinde 25/02/2015 kayıt tarihli dilekçe ile dava açıldığı, Mardin İdare Mahkemesince red işleminin tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açılmadığından bahisle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemde, davacının yargı yoluna başvurma hakkının olduğu belirtilmiş, ancak hangi kanun yolları ve mercilere başvurulacağı ve süreleri belirtilmemiştir. Bu durumda; kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu kurala bağlayan Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye rağmen, 04/12/2014 tarihli Komisyon kararında davacının hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceği ve dava açma süreleri belirtilmediğinden, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve hak arama özgürlüğünün ihlal edilmiş olması karşısında, bakılan davada süre aşımından söz edilemeyecek olup Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
şeklinde anayasanın kararını özel ve genel dava süresi belirtmeden onaylıyor.
Yargılamanın yolu olağanüstü kanun yoludur. Kararda olağan kanun yolları gösterilir.
Şu kadar gün içinde istinaf yolu / temyiz yolu açık olmak üzere diye belirtilir.
Hiçbir kararda Samsun Bölge İdare Mahkemesi'ne veya Yargıtay'a başvur denmez.
4. Sorunda orda. Kararda istinaf yada danıştay temyiz yolu belirtilmemiş.
Sadece "kendilerinin istinaf mahkemesi olup alt mahkemelerin kararlarının hukuka aykırı olup olmadığını incelemek olduğunu söyleyip bu nedenle yargılamanın yenilenmesinin reddine karar vermek gerekmektedir "
yazılmıştır.
En iyisi Samsun Bölge 3. idari dava dairesinin yargılamanın yenilenmesinin reddine verdiği kararı ekleyerek, kararda başvuru yeri ve yolları gösterilmediğinden Adalet Bakanlığına dilekçe yazayım.
Hafta içi 60 gün dolacağından (Hak ihlali olduğu için süre 1 yılmı onu bilmiyorum), Rize idare mahkemesinden yargılanmanın yenilenmesini talep edeceğim. O da ret gelirse Anayasa Mahkemesine taşıyacağım.
Cevap: Yardımcı Doçentlik Yabancı Dil Sınavı Dava
Alıntı:
damiler rumuzlu üyeden alıntı
Davama iyi çalıştım. Kim ne derse desin haklıyım :)
...
O zaman burada ne arıyorsunuz ?