Bilirkişi raporu ve Yargıtay kararları hk.
Destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) davamız yaklaşık 6 ay gibi bir sürede Karara Çıkmış şekilde tamamlandı. Kısaca özetlemek gerekirse, davacı taraf tanık beyanları ve belgeler ile, davalı taraf ise ek süreler isteyerek ek sürelerde herhangi bir tanık delil sunamadığı için bilirkişiye dosyalar teslim edilip inceleme ve alacakların hesaplanması istenmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde 2 tür hesaplama yapılmış ve karar mahkemeye bırakılmıştır. Bu arada davacı iş yerinde tek başına yaklaşık 1,5 yıl çalıştığını tanık beyanı için sadece yine kendisi gibi işten çıkarılan 1 ay birlikte çalıştığı 1 kişiyi göstermiştir. Bu nedenle en yakın tanık olarak binaları yan yana olan ve görüş açısı açık olan camlar sayesinde birbirlerini görebilen iş yerinden komşu SGK kayıtları ile o iş yerinde çalıştıklarını belgeleyen çalışanlar tanıklık yapmak zorunda kalmışlardır.
1. Tür hesaplamada davacı açıklamalarına, SGK kaydına ve aynı dönem aynı iş yerinde ve SGK kaydında çalışan 1 tanık beyanına göre 1 aylık hesaplama
2. Tür hesaplamada davacı açıklamalarına, diğer komşu iş yeri tanıklarına göre hesaplanmıştır.
Bilirkişi komşu iş yeri tanıkları için Yargıtay kararını raporuna eklemiş ve kararı mahkemeye bırakmıştır.
7. Hukuk Dairesi 2013/21061 E. , 2013/15914 K.
"İçtihat Metni"
"Diğer davacı tanığı ise komşu işyerinde çalışan bir kişidir. Her iki tanık da davacı ile aynı işyerinde çalışan iş yerinin çalışma düzenini ve davacının mesai gün ve saatlerini bilen kişiler değildir. Dışarıdan gözleme dayalı bilgilerini aktarmışlardır. İş yerinin ve davacının çalışma düzenini bilmesi mümkün olmayan davalı işyerinde davacı ile birlikte çalışmamış tanık beyanlarına göre hafta tatili ile milli bayram ve genel tatil çalışması yapıldığının kabulü ile alacak hesaplanması yerinde değildir."
İstinaf yolu açık olan davamızda davalı taraf davanın hizmet tespit davası şeklinde açılmadığı Alacak davası şeklinde açıldığı için davanın usule aykırı olduğunu ve reddini talep etti. Ayrıca bilirkişi raporunda belirtilen Yargıtay kararına vurgu yaparak komşu iş yeri tanıklarının beyanlarının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Davacı avukatı hizmet tespit davası açılması açıklamasına karşı alt kısımda yazılı yargıtay kararını göstererek bu konuda haksız olduklarını belitti.
Nitekim Yargıtay 7.Hukuk Dairesi 03.11.2014 tarih ve 2014/9313 E.-20041 K.sayılı ilamında;
" ..Hiç kimse hizmet tespiti davası açmaya zorlanamaz. Hizmet tespiti davası sosyal güvenlik hakkını ilgilendirir. Bir kişinin işçi sayılması için mutlak surette SSK'lı çalışması gerekmez. Kaldı ki, davacı tanıklarının davacının davalı yanında çalıştığı süre ile çalışma gün ve sayılarına ilişkin somut bilgiler verdikleri görülmektedir. Bu nedenlerle açılan davanın toplanan delillere göre esastan değerlendirilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddi hatalı olup, bozma nedenidir." denilmiştir.
Yerel mahkeme kararı alırken SGK kayıtlarına, davalı tarafın belge, delil gibi şeyler sunamadığına ve komşu iş yeri çalışanlarının şahitliğinin geçersiz olduğuna hükmederek istinaf yolu açık şekilde davayı gerekçeli kararını açıkladı.
Yargıtay arşivlerinden araştırdığım ve birbirine tıpatıp benzer yaşanmış olay. Neden mahkemenin ve davacı avukatının bu yargıtay kararı ile davaya etki etmemesini anlayamadım.
9. Hukuk Dairesi 2019/6622 E. , 2019/16305 K.
"İçtihat Metni"
...Davacı işçi fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti isteklerinde bulunmuş olup, bozma öncesinde mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda isteklerle ilgili hüküm kurulduğu halde, görev yönünden araştırmaya yönelik verilen bozma kararı sonrası komşu işyeri çalışanlarıyla ispatın sağlanamayacağı gerekçesiyle her iki isteğin de reddine karar verilmiştir.
Tanıkların işyerinde çalışma düzenini bilebilecek durumda olmaları önemli olup, kural olarak işyeri çalışanları ile ispat gerekir ise de, işyerinin özelliğine göre komşu işyerinde çalışanların beyanları ile de günlük ve haftalık çalışma sürelerinin belirlenmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, Bostancı İlköğretim Okulu'nun karşısında bulunan kırtasiyede çalışan davacı işçinin günlük ve haftalık çalışma süreleri bakımından, okulun kantininde çalışan işçilerin tanıklığı yeterli görülmelidir.
Yeni benzer yargıtay kararlarının hepsinde de şu ifadeler her seferinde kullanılmış
9. Hukuk Dairesi 2019/4921 E. , 2021/2626 K.
"İçtihat Metni"
...Taraflar arasında hizmet süresi yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır. İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Sorularım şu şekilde.
1. Yerel mahkeme ve davacı avukatı bilirkişi ve davalının tanık ile ilgili Yargıtay kararına karşı yeni güncel Yargıtay kararları ile karşı beyanda neden bulunmaz ve karar vermez?
2. İstinaf mahkemesinde sonuçlanma süresi ne kadardır?
3. İstinaf kararı sonrası temyize gitme durumunda sonuç ne kadar sürer?
Tekrar teşekkür eder, iyi günler dilerim.
Cevap: Bilirkişi raporu ve Yargıtay kararları hk.
Peki siz mahkemeye bu yargıtay kararlarını da emsal olarak göstererek beyanda bulundunuz mu?
Cevap: Bilirkişi raporu ve Yargıtay kararları hk.
Avukattan beklentimiz oldu bu yönde fakat böyle bir beyanda bulunmadı. Görüşmede dile getirdik. Evet Yargıtay kararları değişebiliyor vs. dedi. Bir bildiğimi var yoksa davaya normal mi bakılıyor anlamadığım için burada sormak istedim. Beyanda bulunsada davalı yine üst mahkemeye götürecek gittiği yere kadar itirazlarını yapacaktı. Ama sonuçta bizde hukuki haklarımızı her şekilde arayalım isterdim. Üst mahkemeye gittiğinde üst mahkeme zaten her şeyin yapıldığını görsün öyle karar versin isterdim. Mesela bu duruma itiraz edip iş verenin sicilinin araştırılmasını. Komşu işyerinin araştırılıp gidip yerinde incelenmesini bilirkişi ile rapor tutulmasını isterdim. Neden bu şekilde bu noktadayız onu çözmeye çalışıyorum.
Konu hakkında görüşlerinizi yok gösterici yardımlarınızı bekliyorum.
Cevap: Bilirkişi raporu ve Yargıtay kararları hk.
[GÜNCEL]
Sorularım şu şekilde.
1. Yerel mahkeme ve davacı avukatı bilirkişi ve davalının tanık ile ilgili Yargıtay kararına karşı yeni güncel Yargıtay kararları ile karşı beyanda neden bulunmaz ve karar vermez?
2. İstinaf mahkemesinde sonuçlanma süresi ne kadardır?
3. İstinaf kararı sonrası temyize gitme durumunda sonuç ne kadar sürer?
Tekrar teşekkür eder, iyi günler dilerim.
Cevap: Bilirkişi raporu ve Yargıtay kararları hk.
Sorularınıza net cevap vermek zor. Hakimin, avukatın neden yeni yargıtay kararlarını uygulamadığı tamamen takdire dayalı. Diğer taraftan istinaf işlemlerinin ne kadar zaman süreceğine dair kesin bir tarih maalesef yok. Sıra ne zaman gelirse, bölge adliye mahkemesinin iş yoğunluğuna göre sonuçlanır.