Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1993/4-195
K. 1993/234
T. 11.10.1993

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  HÜKMÜN KESİNLEŞMESİ
   TEMYİZ
   TEBLİGAT
 
KARAR ÖZETİ Olayda, 21.51992 günü sanık vekilinin yüzünde verilen direnme kararına karşı temyiz davası açılmamış ve hüküm kesinleşmiştir.
Yasal bir zorunluluk yokken usulsüz olarak hükmün kesinleşmesinden sonra sanığa yapılan tebligat, temyiz hakkı vermeyeceğinden sanık vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmelidir.
(1412 s. CMUK. m. 310/2, 33,261)
(7201 s. Tebligat K. m. 11)
 
Bıçakla yaralamak suçundan sanık Ali'nin, TCK.nın 456/2, 457/1. maddeleri gereğince 2 sene, 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (Tarsus 2. Aslîye Ceza Mahkemesi)nce verilen 31.1.1991 gün, 394/21 sayılı hükmün C. Savcısı ve sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 25.12.1991 gün, 7141/8305 sayı ile; "sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmaması" nedeniyle kararı bozmuş, bozmaya uyan Yerel Mahkeme, 21 .5.1992~gün, 11/247 sayı ile; sanığın TCK.nın 456/2, 457/1, 51/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar vermiştir.
 
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenildiğinden, dosyayı inceleyen 4. Ceza Dairesi, 13.5.1993 gün, 3217/3930 sayı ile; hükmün onanmasına karar vermiştir.
 
Yargıtay C. Başsavcılığı, 28.6.1993 gün, 75447 sayı ile; "Hüküm sanık vekilinin yüzüne karşı verilmiş ve temyiz edilmemiştir. Gereksiz yere sanığa yapılan tebligat üzerine temyiz yoluna başvurulmuş ve dosya incelenmiştir. Vekilin yüzüne karşı verilen kararlar, tefhiminden itibaren başlayan yasal süre içinde temyiz edilemeyince kesinleşeceğinden sonradan vaki temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Dosyanın esası incelenemez" gerekçesiyle itiraz ederek, Özel Daire onama kararının kaldırılıp, temyiz isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
 
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Özel Daire ile Yerel 0. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, temyiz davasının süresinde açılıp açılmadığına ilişkindir.
 
CMUY.nın 310/2. maddesinde, temyiz davasının hükmün tefhiminden itibaren bir hafta içerisinde açılabileceği hükme bağlanmıştır. Maddeye göre, temyiz talebinde bulunma süresi hükmün tefhimiyle başlamaktadır. Aynı Yasanın 33/1 ve 261. maddelerinde, al~kadar tarafın yüzüne karşı ittihaz edilen kararların duruşma tutanağına geçirilerek okunması "tefhim" olarak kabul edilmiştir. 310. maddenin 2. fıkrasında; hükmün tefhiminin, sanığın yokluğunda yapılması halinde temyiz süresinin, kararın tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı, 33. maddenin 2. fıkrasında ise tefhim olunmayan kararların ilgilisine tebliğ edileceği belirtilmiştir.
 
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Yasasının 11. maddesinde; "vekil ile takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır' hükmüne yer verilmiştir.
 
Yukarıda açıklanan yasal hükümler birlikte incelenip değerlendirildiğinde, sanık ve vekilinin yokluğunda tefhim olunan kararın, vekile tebliğ edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, sanığa tebligat yapılmasına gerek yoktur. Kararın sanık müdafiinin yüzüne karşı verilmesi halinde ise, tefhimle birlikte temyiz süresi başlayacaktır. Kamu davasının tüm aşamalarında sanığın savunmasını üstlenen müdafiin, sanık aleyhine verilen bir hüküm için kanun yoluna başvurması, savunmanın gereği ve CYUY.nın 290. maddesi uyarınca yasal görevleri içinde bulunmaktadır. Hal böyle olunca, duruşmada hazır bulunan ve temyiz yetkisi olan sanık müdafiinin yüzüne karşı tefhim olunan hükmün ayrıca hazır bulunmayan sanığa tebliğine yasal olarak gerek bulunmamaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ve Özel Dairelerin duraksamasız uygulamaları bu doğrultudadır. Sürekli ve duraksamasız bu uygulamanın yasal bir değişiklik olmadıkça sürdürülmesinde de uygulama açısından zorunluluk bulunmaktadır. Yargıtay'ın bir görevi de hukuki istikrarı sağlamaktır. Aksi kabul, infaz ve zamanaşımına ilişkin bir çok karışıklıkları da beraberinde getirecek, karışıklığa ve haksızlığa neden olacaktır.
 
Olayda, 21.5.1992 günü sanık vekilinin yüzünde verilen direnme kararına karşı temyiz davası açılmamış ve hüküm kesinleşmiştir. Yasal bir zorunluluk yokken usulsüz olarak hükmün kesinleşmesinden sonra sanığa yapılan tebligat, temyiz hakkı vermeyeceğinden sanık vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmelidir.
 
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyeleri; "CYUY.nın 33 ve 370. maddeleri gereğince yokluğunda verilen hükmün bizzat sanığa tebliği zorunlu olduğundan, sanığa yapılan tebligat üzerine açılan temyiz davası süresindedir. İtirazın reddi gerekir" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
 
S o n u ç Açıklanan nedenlerle, Yargıtay 0. Başsavcılığı itirazının kabulüne, 4. Ceza Dairesi'nin 13.5.1993 gün 3217/3930 sayılı onama kararının kaldırılmasına, sanık vekilinin süresinden sonra vaki temyiz isteminin CMUY.nın 317. maddesi gereğince (REDDİNE), 11.10.1993 günü oyçokluğuyla karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini