Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
mecburi hizmeti tamamlamadan görevden ayrilma •sorumlulugun kapsami
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 21-07-2011 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2704 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
mecburi hizmeti tamamlamadan görevden ayrilma •sorumlulugun kapsami
 
ÖZET: Mecburi hizmetini tamamlamadan görevinden ayrılan
öğretim görevlisinden yüklenme senedinde sayılmayan
kalemlerin tahsili mümkün değildir.
Bu nedenle yüklenme senedinde yazılmamış olan “maaş”
görevinden ayrılan kişiden istenemez
Esasen böyle bir durumda görevinden ayrılan kişiden maaşlar
haricinde eğitim giderlerinin isteneceği yasada da
öngörülmüştür.
YHGK E: 2008/18-553 K: 2008/563 T: 24.09.20083
Taraflar arasındaki "menfi tespit ve istirdat" davasından dolayı yapılan
yargılama sonunda; Mersin Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın reddine
dair verilen 31.10.2006 gün ve 260-671 sayılı kararın incelenmesi davacılar
vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin
17.4.2007 gün ve 1825-3483 sayılı ilamı ile; (...Dava dilekçesinde, davacı
Didem Ekici'nin üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışırken 2547 Sayılı
Yasanın 35. maddesi gereğince yüksek lisans eğitimi yapmak üzere Orta Doğu
Teknik Üniversitesi’ne gönderildiğini, ancak bir süre sonra istifa ederek
ayrıldığını, davalı üniversitenin davacıdan yüklenme senedi uyarınca
6.900.470.000 TL anapara alacağı ile cezai şart tazminatı 3.450.325.569 TL
istediğini, yapılan ödeme üzerine bu kez de 4.119.912.000 TL işlemiş faiz talep
edildiğini, icra korkusu üzerine dava tarihine kadar 3.201.365.500 TL'nin da
ödendiğini, davacının yapmış olduğu görevin karşılığı olan ücreti ve maaşı
aldığını, tek taraflı konulan cezai şart ve faizin istenmesinin doğru olmadığını,
ödenen paraların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte
istirdadı, ödenmeyen kısımdan ise borçlu olmadıklarının tespitini istemiş,
mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz
edilmiştir.
Davacı D.E'nin davalı Üniversite tarafından 2547 Sayılı Yasanın 35.
maddesi gereğince yüksek lisans ve doktora eğitimi yapmak üzere Orta Doğu
Teknik Üniversitesi’ne gönderilmesi ve eğitimi sırasında istifa ederek
görevinden ayrılması konusunda bir anlaşmazlık yoktur. Adı geçen maddeye
göre, yükseköğretim kurumları, kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak
diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyaçları için yurt içinde ve dışında,
kalkınma plan, ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği
ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanları yetiştirecekler, öğretim elemanı
yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma
3Gönderen: Av. Hulki ÖZEL
Yargıtay Kararları
227
ve doktora çalışması yapmak üzere başka bir üniversiteye Yükseköğretim
Kurulu’nca geçici olarak tahsis edilebilecek, bu şekilde doktora ve tıpta
uzmanlık veya sanatta yeterlilik payesi olanlar, bu eğitimlerinin sonunda
kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine döneceklerdir. Yurtiçi ve yurtdışında
yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yüksek
öğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorunda olup, bu
yükümlülüğü yerine getirmeyenlere yüksek öğretim kurumlarında görev
verilmeyecektir. Buna göre öğretim elemanı yetiştirilmek üzere başka bir
üniversiteye kadrosu tahsis edilen öğrencilerin başarısız olmaları veya
görevlerinden ayrılmaları halinde kendilerine yapılan ödemeleri geri
ödeyeceklerine ilişkin hiçbir düzenleme öngörülmemiştir. Ancak taraflar
arasında sözleşme yapılmasını engelleyen bir hükme de yer verilmemiştir.
Bu durumda davacı D.E.’nin yüklenme ve kefalet senedi hükümlerine göre
sorumluluğunun tespiti gerekeceği açıktır. Adı geçen taahhütname bir bütün
halinde incelendiğinde davalı hakkında taahhütnamenin 5. maddesinin ve bu
maddenin yaptırımını gösteren 12. maddeden sonra gelen fıkranın
uygulanacağı anlaşılmaktadır. Bu fıkraya göre ise "Üniversite veya İleri
teknoloji Enstitüsü tarafından benim için yapılmış olan bütün masrafların (Türk
lirası olarak) her biri için ödeme tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek kanuni
faiz v.b. vergi ve kanuni ödemelerle birlikte ve iki katı olarak Üniversitenin/İleri
teknoloji Enstitüsünün hazine emrine ödeyeceğimi." şeklinde düzenlenmiştir.
Buna göre davacının sorumlu olacağı kısım öğretim ve eğitim için yapılan
masraflar olup araştırma görevlisi kadrosunda bulunmanın karşılığı olan maaş
ödemeleri bunun dışında kalmaktadır. Mahkemece taahhütnamenin bu hükmü
dikkate alınarak davacıya eğitimi süresince maaş ödemeleri dışında yapılan
masraflar (vize, yabancı dil ücreti, ders ücreti, yatı ücreti, tez hazırlama, harç
vs) varsa tespit edilerek bunlardan sorumlu tutulması, bunun dışında kalan
ödemeler açısından ise -davalı üniversitenin daha önceden temerrüde
düşürülmediği de dikkate alınarak dava dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren
faiz işletilerek- davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan
gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir)
gerekçesi ile bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan
yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Dava, eğitim ve öğretim gideri alacağına dayalı istirdat ve bakiye borcun
bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacılardan D., geçici olarak ODTÜ'de araştırma görevlisi kadrosunda
görev yapmakta iken istifa etmek durumunda kaldığını, davalı Üniversite ile
aralarında düzenlenen yüklenme ve kefalet senedine dayanılarak aleyhlerinde
başlatılan icra tehdidi altında bildirilen tutarların ödetildiğini, hatta bir
İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 85 • Sayı: 2 • Yıl: 2011
228
miktar daha borçlarının kaldığının bildirildiğini, ancak yaptıkları bu
ödemenin yasal olmadığını öğrendiklerini ileri sürerek,yapılan ödemelerin geri
ödenmesini ve bakiye borçlarının bulunmadığının tespitine karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
Davalı Üniversite, davacı D.'nin 2547 sayılı Yasanın 35. maddesine göre
ODTÜ'ye yüksek lisans yapmak üzere gönderildiğini, ancak mecburi hizmet
süresi dolmadan istifa ederek görevinden ayrıldığını, gönderilmeden önce
imzaladığı yüklenme senedindeki taahhüt ettiği eğitim giderlerini talep
etmeleri üzerine ödediklerini, alınan kefalet senedinin iptal de edilmediğini
bildirerek, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Davacılar ile davalı Üniversite
arasında 3.1.2000 tarihinde Üniversiteler tarafından lisansüstü eğitim
öğretim yapmak üzere yurt içindeki diğer üniversitelere gönderilecek
araştırma görevlilerince düzenlenecek taahhüt senedinde "....2547 sayılı
Yüksek Öğretim Kanunu’nun 35.maddesine göre Mersin Üniversitesi Yüksek
Teknoloji Enstitüsü adına ve hesabına Ortadoğu Teknik Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü bina bilgisi dalında yüksek lisans öğrenimi yapmak üzere
Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversite de Lisansüstü Eğitim gören
Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; Lisansüstü
Eğitim öğretim suresi (tatiller dahil) kadar mecburi hizmeti yerine getirmek
üzere döndükten sonra namına ve hesabına öğrenim yaptığım
Üniversite/Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nce görevlendirilmenin uygun
bulunduğu Eğitim birimlerinde bunların bütün şartlarına uyarak hizmet
yapmak üzere görev almayı, bu yükleme senedini zincirleme kefil ve ortak
zincirleme borçlu sıfatıyla üniversitem/Yüksek Teknoloji Enstitüsü tarafından
muteber sayılacak üç şahsın kefaletine bağlamayı şimdiden kabul ve taahhüt
ederim. Bu süre zarfında benim için yapılan masraf ve her türlü ödemelerin
de borcuma ekleneceğini aşağıda yazılı hususlarla birlikte şimdiden kabul ve
taahhüt ederim….. a-Öğrenim süresi ve sonrasında….. 5-Kendi isteğimle
öğrenimimi bıraktığım..... 12-Mecburi hizmet yükümlülüğüm bitmeden
görevden ayrıldığım, izinsiz iş yerimi değiştirdiğim veya mecburiyetten
çıkarıldığım takdirde Üniversite veya İleri teknoloji enstitünü tarafından
benim için yapılmış olan bütün masrafların (TL olarak) her biri için ödeme
tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek kanuni faiz vs. vergi ve kanuni
ödemelerle birlikte ve iki katı olarak Üniversitenin/Yüksek Teknoloji
Enstitüsünün hazine emrine nakten ve defaten ödeyeceğimi, ancak mecburi
hizmetim dolmadan üniversitenin muvafakati ile görevimden ayrıldığım
taktirde işbu yükleme senedi gereğince yukarıda belirtilen şekilde adıma
tahakkuk ettirilecek borç tutarından, ifa ettiğim mecburi hizmet süresine
tekabül eden miktarı düşüldükten sonra kalanını nakten ve defaten
ödeyeceğimi, ödenmeyen kısım için kanuni faiz uygulanmasını şimdiden
kabul ve taahhüt ederim..." hükmünü içermektedir.
Davacı D., asıl borçlu olarak, diğer davacılar ise kefil olarak taahhüt
senedini imzalamışlardır.
Yargıtay Kararları
229
Davalı Üniversiteye davacı E., 15.10.2001 tarihinde 6.900.181.125.00
TL'yi 6.2.2002 tarihinde 3.450.325.569,00 TL'yi 21.10.2002 tarihinde de
200.073.500.00 TL, 15.11.2002; 17.12.2002 tarihinde aynı; 16.1.2003
tarihinde 200.105.000 TL olarak; 17.2.2003; 17.3.2003; 17.4.2003;
17.5.2003; 17.6.2003; 16.7.2003; 18.8.2003; 16.9.2003; 17.10.2003;
17.11.2003; 17.12.2003; 19.1.2004 tarihlerinde de aynı bedeli Mersin
Üniversitesi'ne ödemiştir. Davalı Üniversite tarafından bakiye 918.326.500 TL
borcun kaldığı bildirilmiştir.
Yerel Mahkemece, davacılar tarafından yapılan ödemenin eksik olduğu,
itirazlarının haksız olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; Özel
Dairece yukarıdaki gerekçe ile karar bozulmuş, yerel mahkeme gerekçesini
tekrar ederek ve genişleterek önceki kararında direnmiştir.
Davalı Üniversite tarafından ödenecek kalemler arasında davacı D.'ye
ödenen maaşlar da hesaplanmıştır. Bilindiği üzere, maaş hizmet karşılığında
kadroya dayanılarak ödenen parayı ifade eder. Davacı D.'ye de araştırma
görevlisi kadrosunda bulunması karşılığında maaş ödenmiştir.
Somut olayda, maaş, yüklenme senedinde açıkça masraf olarak sayılan
kalemler arasında yer almamaktadır. Açıkça yüklenme senedinde sayılmayan
kalemlerin tahsili de mümkün değildir.
Kaldı ki, 8.7.2006 T.de yürürlüğe giren 5535 sayılı "Bazı Kamu
Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanunun 2.md..sinde " 4/11/1981
tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa eklenen ...." Geçici Madde 53-
33. maddeye göre lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt dışına
gönderilenler ile 35. maddeye göre yurt içinde başka bir üniversiteye
lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla gönderilenlerden veya üniversitelerinde
görev yapanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar; d)
Eğitimlerinin herhangi bir aşamasında istifa etmiş olmaları nedeniyle
kadrolarıyla ilişikleri kesilenler, sürelerinin bitiminde mecburi hizmetlerini
tamamlamak üzere görevlerine başlamayıp çekilmiş sayılanlar ile görevlerine
başlayıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden
görevlerinden ayrılanlardan....
...Ancak, üniversiteye veya başka bir kamu kurumuna dönmek
istemeyenlerden mecburi hizmet karşılığı olarak, hizmetleri karşılığında
aldıkları yurt içi maaşlar talep edilemez. Bu maaşlar haricinde eğitimleri için
yapılan diğer ödemeler talep edilir" hükmü de bu görüşümüzü
doğrulamaktadır. Yine bu konuda Maliye Bakanlığı tarafından 5.8.2006
tarihinde resmi gazetede yayınlanan genelgede de (ll/7.md.sinde) benzer
açıklama yapılmıştır.
Öte yandan, Hukuk Genel Kurulu'nun 22.11.2006 gün ve E:2006/15-
743, K:740 sayılı;
gün ve E:2006/18-757, K:763 sayılı; 02.05.2007 gün ve E:2007/18-229,
K:238 sayılı;
İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 85 • Sayı: 2 • Yıl: 2011
230
03.10.2007 gün ve E:2007/18-643, K:714 sayılı; 03.10.2007 gün ve
E:2007/18-644, K:715 sayılı;
31.10.2007 gün ve E:2007/18-785, K:806 sayılı; 31.10.2007 gün ve
E:2007/18-796, K:800 sayılı;
1. gün ve E:2007/18-863, K:836 sayılı; 05.12.2007 gün ve E:2007/18-
913, K:948 sayılı;
20.02.2008 gün ve E:2008/18-137, K: 153 sayılı; 27.02.2008 gün ve
E:2007/18-209, K: 203 sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenerek,
davacıların yüklenme senedinde harcama kalemleri arasında açıkça yer
verilmeyen giderlerden sorumlu tutulmalarına olanak bulunmadığı sonucuna
varılmıştır. Bu itibarla yüklenme senedinde gösterilmeyen maaşların
hesaplamaya dahil edilmemesi gerekmektedir.
O halde, yukarıda açıklanan ve bozma ilamında bildirilen nedenlere göre
Özel Dairenin bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda
direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme
kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’un 429. maddesi
gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine,
24.9.2008 gününde oy birliği ile karar verildi.

Forum