Davacı kimliğine ve davalı bankaya ait bilgi ve belgeleri saklamada, kontrolde gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek bu belgelerin çalınmasına neden olmuş, bu durumdan zamanında haberdar olamadığından bankayı da bilgilendirmeyerek hesaptaki paranın çekilmesine neden olmuştur. Bu itibarla, BK.nun 98/2 nci maddesi yollaması ile aynı Yasanın 44 ncü maddesi hükmü uyarınca zararın oluşumunda davacının da kusuru bulunmaktadır. Ancak, tacir sıfatına haiz ve bir güven kurumu olan bankanın da mudilerinden topladığı para ve diğer menkul değerleri saklama, işletme, iade ve ödemede gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiğinden müterafik kusur oranlarının belirlenmesi gerekir.
Takip dayanağı kredi kartı sözleşmesi resmi merciler önünde düzenlenmediği gibi, alacaklı banka kamu kurumu niteliğinde de olmadığından Tebligat kanunu 35'e göre tebligat yapılamaz.
Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden, ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, imzaya itirazı sabit olana karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir.