Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Nafaka Alacaklarının Yabancı Ülkelerde Tahsili Hakkında Genelge
Ekleyen: Aslı Yurtlu | Tarih: 14-07-2006 | Kategori: Diğer | Okunma : 7005 | Not:
Aslı Yurtlu




Profil >
    

    NAFAKA ALACAKLARININ YABANCI ÜLKELERDE TAHSİLİ HAKKINDA GENELGE (ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ)

    T.C.

    ADALET BAKANLIĞI

    Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

    Sayı : B.03.0.UİG.0.00.00.06/010.06.02/2

                                     01/01/2006

    Konu: Nafaka alacaklarının

    yabancı ülkelerde tahsili

    GENELGE

    No:64

    BİRİNCİ BÖLÜM

    NAFAKA ALACAKLARININ YABANCI ÜLKELERDE TAHSİLİ MEVZUATI

    (1) Nafaka alacaklarının yabancı ülkelerde tahsiline ilişkin antlaşmaların uygulanması dolayısıyla Cumhuriyet başsavcılıklarınca düzenlenerek Bakanlığımıza gönderilen belgelerde birçok eksiklik ve yanlışlıklar görüldüğü, yurt dışından Türkiye'deki borçlulardan nafaka istenmesi halinde yapılacak işlemler dolayısıylatereddüde düşüldüğü tespit edildiğinden, aşağıdaki hususların duyurulması zorunlu ve yararlı görülmüştür

    (2) Anayasamızın 90'ıncı maddesinin son fıkrasına göre, "usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir." Devletimiz antlaşmaları onaylamakla, ahdî bakımdan antlaşmadaöngörülen hükümleri uygulamak yükümlülüğü altına girmiştir. Bu nedenle antlaşmalarıtitizlikle uygulamak devletin itibarı ve ahdî vecibeleri yönünden zorunludur.

    (3) Türkiye'nin katıldığı, onaylayıp yürürlüğe koyduğu Milletlerarası Özel Hukuka ait hükümler ihtiva eden konuyla ilgili milletlerarası antlaşmalar şunlardır:

    a) Nafaka Alacaklarının Yabancı Memleketlerde Tahsili İle İlgili 1956 tarihli New York Sözleşmesi,

    b) Çocuklara Karşı Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınması ve Tenfizine İlişkin 1958 tarihli Lahey Sözleşmesi,

    c) Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınması ve Tenfizine İlişkin 1973 tarihli Lahey Sözleşmesi.

    İKİNCİ BÖLÜM

    ANTLAŞMALARIN KAPSAMI VE UYGULAMA ALANI

    I- NAFAKA ALACAKLARININ YABANCI ÜLKELERDE TAHSİLİNE İLİŞKİN 1956 TARİHLİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLERSÖZLEŞMESİ

    (1) New York Sözleşmesiolarak daanılanbuSözleşmenin onaylanması 26/01/1971 tarih ve 1331 sayılı Kanunla uygun bulunmuştur. Sözleşme metni 18/03/1971 tarih ve 13782 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.(Ek:1)

    (2) Sözleşmenin amacı, yabancı bir ülkede bulunan ve devletin yargısına tâbi olan borçludan nafaka alacağının tahsilini kolaylaştırmaktır. Sözleşmenin amacı bu olmakla beraber,Sözleşmenin 1'inci maddesinin 2'nci fıkrası ile 6'ncı maddesinin 3'üncü fıkrasının getirdiği hükümler bu kolaylıktan yararlanmayı şarta bağlamaktadır.

    (3) 1'inci maddenin 2'nci fıkrası Sözleşmede öngörülen çözüm yollarının ulusal veya uluslararası hukuk yollarının yerini alamayacağını, ancak bunlara ek olduğunu belirtmiştir. Bu hüküm ile, Sözleşmenin bir tenfiz Sözleşmesi olmadığı, âkit devletlerin Sözleşmenin getirdiği kolaylaştırıcı hükümleri ancak kendi millî hukuklarına ve benimsedikleri devletler özel hukuk kurallarına aykırı düşmediği takdirde uygulayacakları ifade edilmektedir. 6'ncı maddenin 3'üncü fıkrası ise, Sözleşmenin bütün hükümlerinin uygulanmasında karşılaşılacak sorunların çözümlenmesinde borçlunun bulunduğu devletin kanunları ve onun devletler özel hukukuna ilişkin kurallarının mer'i olacağını öngörmektedir. Bu maddeye göre nafakaya hak kazanmak ve onu tahsil etmek konularında bu Sözleşmeyle nafaka alacaklısına tanınan kolaylıklar, ancak borçlunun bulunduğu devletin mevzuatına aykırı düşmediği takdirde uygulanacağı gibi, bu uygulama dahi sözü edilen kanunlara göre olacaktır.

    (4) Sözleşmenin 5'inci maddesinde, nafakanın yabancı ülkelerden tahsili için iki farklı yol öngörülmektedir.

    (5) Bu yollardan birincisi, nafaka alacaklısının, uyruğunda bulunduğu veya ikamet etmekte olduğu devletin yetkili merciine başvurarak aldığı nafaka ilâmını veya nafaka ödenmesini öngören ara kararını infaz edilmek üzere gönderici makam aracılığı ile borçlunun ikamet ettiği ülkenin aracı kurumuna göndermesidir. Bu yol tercih edildiği takdirde; ilâmın yabancı bir ülkede tenfizi söz konusu olacaktır. Sözleşmenin bu yolu kapsamı içine alması her ne kadar yabancı mahkemelerden alınan ilâmların infazının Sözleşme hükmüyle zorunlu olduğu izlenimini vermekte ise de, daha önce sözü edilen Sözleşme hükümleri çerçevesinde, bu ilâmların infaz edilip edilmemesi her ülkenin kendi millî ve uluslararası hukuk mevzuatına bağlıdır. Yabancı mahkeme ilâmlarının tenfizine mevzuatında yer vermemiş olan bir âkit devletin, bu Sözleşme hükmüne dayanılarak nafaka ilâmlarını ülkesinde infaz ettirmesi beklenemez.

    (6) Nafaka alacaklısı tarafından seçilebilecek ikinci yol, Sözleşme'nin 3'üncü maddesinde belirtilen belgeleri göndermek suretiyle, borçlunun bulunduğu ülkedeki "aracı kurum" vasıtasıyla, yetkili merciden bir nafaka ilâmı veya kararı almak ve bu ilâmı o ülkede infaz ettirmektir. Böyle bir talep üzerine yabancı yetkili merci, yine kendi mevzuatına göre davaya bakacak ve hükme bağlayacaktır. Nafaka ödenmesine dair verilen bu hüküm "aracı kurum" tarafından o ülkenin mevzuatına göre infaz edilecek ve tahsil edilen nafaka diğer ülkedeki alacaklısına iletilecektir.

    (7) Yukarıda anılan hükümler nedeniyle, mahkemelerden nafaka konusunda alınacak kararlar ancak borçlunun bulunduğu ülke iç hukukunda öngörülmesi halinde tenfiz edilebilecek, aksi takdirde mahkeme ilâmları ve diğer makamlardan alınacak kararlar borçlunun bulunduğu devlet makamları tarafından delil olarak kabul edilecektir. Bununla beraber, söz konusu Sözleşme aşağıda belirtilen diğer iki tenfiz sözleşmesi ile birlikte uygulandığından, bunlara dayanılarak nafaka konusundaki kararın tenfizini sağlamak mümkündür. Nafakaya ilişkin ilâmların nasıl tenfiz edileceği ise ilgili bölümlerde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

    (8) New York Sözleşmesinin uygulanabilmesi için gerekli en önemli şart, nafaka alacaklısıyla borçlusunun değişik ülkelerde bulunmalarıdır. Sözleşmeyi onaylayan her devlet, Sözleşmenin 2'nci maddesi uyarınca onay veya katılma belgesinin tevdii sırasında kendi "merkezî makam" ını belirtecek,borçlu ve alacaklının bulundukları devletler bu "merkezî makam"lar aracılığıyla ve doğrudan doğruya iletişim sağlayacaklardır. Bu nedenle Sözleşmenin uygulanmasında ilgili devletlerin yurtdışı temsilciliklerine herhangi bir görev düşmemektedir.

    (9) Bu Sözleşmeyi onaylayan devletler:

    Almanya, Arjantin, Avustralya, Avusturya, Barbados, Belçika, Belarus (Beyaz Rusya), Bosna Hersek, Brezilya, Burkina Faso, Cape Verde (Yeşil Burun Adalar), Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Çin, Danimarka, Ekvator, Estonya, Fas, Filipinler, Finlandiya, Fransa, Guatemala, Haiti, Hırvatistan, Hollanda, Birleşik Krallık, İrlanda, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Kazakistan, Kolombiya, Lüksemburg, Macaristan, Makedonya, Meksika, Monako, Nijer, Norveç, Orta Afrika Cumhuriyeti,Pakistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan ve Karadağ, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, Srilanka, Surinam, Şili, Türkiye, Tunus, Uruguay, Vatikan, Yeni Zelanda ve Yunanistan.

    Aşağıda ki devletler ise Sözleşmeyi imzalamış fakat henüz onaylamamıştır.

    Bolivya, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Kamboçya ve Küba.

    (10) Taraf Devletlerin merkezî makamlarıEk:2 de gösterilmiştir.

    (11) Türkiye Cumhuriyeti açısından Sözleşmenin uygulanmasında "merkezî makam" görevini Bakanlığımız Uluslararası Hukukve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün üstlenmiş olduğu ve bu görevini yerel Cumhuriyet başsavcılıkları aracılığıyla yerine getireceği, Sözleşmenin tevdî makamı olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine bildirilmiştir. Cumhuriyet başsavcılıklarının bu görevleri iki bölümden oluşmaktadır:

    a)Gönderici makam olarak;

    Alacaklısı Türkiye'de, borçlusu yabancı ülkelerde bulunan nafaka işlemlerinde Cumhuriyet başsavcılıkları "gönderici makam" durumundadır. Cumhuriyet başsavcılıklarının bu konudaki en önemli görevleri, gerekli belgeleri Sözleşmenin öngördüğü şekilde düzenlettirerek yabancı ülke yetkili makamlarına iletilmek üzere "merkezî makam" durumundaki Bakanlığımıza göndermektir. Belgelerin nasıl düzenleneceği ayrıntılı bir şekilde ve örnekleriyle birlikte Genelgemiz ekinde gösterilmiştir.

    b)Aracı kurum olarak;

    Alacaklısı yabancı ülkede, borçlusu Türkiye'de bulunan nafaka işlemlerinde ise, Cumhuriyet başsavcılıkları nafaka alacağının tahsilini sağlayan "aracı kurum" durumundadır. Alacaklının bulunduğu devlet merkezî makamı tarafından Sözleşmenin öngördüğü belgelerin Bakanlığımıza gönderilmesi üzerine, Bakanlığımızca söz konusu belgeler incelenip Sözleşmeye uygunluğu tespit edilerek, varsa eksikleri tamamlattırıldıktan sonra gereği yapılmak üzere borçlunun bulunduğu yerdeki Cumhuriyet başsavcılığına gönderilecektir.

    (12) Cumhuriyet başsavcılıkları "aracı kurum" sıfatıyla, belgeler arasında bulunan ve Bakanlığımıza yetki veren vekâletnameye dayanarak, Sözleşmenin 6 ncı maddesi uyarınca, "alacaklının verdiği yetki sınırları dahilinde hareket ederek alacaklı namına nafakanın tahsilini temin için gereken bütün tedbirleri" alacaktır. Cumhuriyet başsavcılıkları bu tedbirler çerçevesinde, Bakanlığımızın onayını aldıktan sonra, sulh yoluna gidebilir, gerekirse nafaka davası açabilir ve alınacak nafaka ilâmının infazı için icra memurlukları aracılığıyla cebrî icra yoluna başvurabilir.

    (13) Borçlunun, nafakayı rızasıyla ödememesi halinde, Sözleşme uyarınca hakkında dava açılması gerekeceğinden, Bakanlığımızdantemin edilecek dilekçe örneğine göre dava açılması uygun olacaktır.

    (14) Nafaka kararı alındıktan sonra, borçlu hakkında cebrî icra yoluna başvurularak nafaka tahsil edilip, alacaklı adına bulunduğu ülkeye transfer edilecek ve Bakanlığımıza da derhal bilgi verilecektir.

    (15) Cebrî icra yoluna başvurulmasına rağmen nafakanın tahsil edilememesi halinde ise, icra müdürlüklerine haczin semeresiz kaldığı ve borçlunun haczi kabil malı bulunmadığına dair ayrıntılı bir belge düzenlettirilerek, ilgili yabancı devlet merkezî makamına ulaştırılmak üzere Bakanlığımıza gönderilecektir.

    II- ÇOCUKLARA KARŞI NAFAKA YÜKÜMLÜLÜĞÜ KONUSUNDAKİ KARARLARIN TANINMASI VE TENFİZİNE İLİŞKİN LAHEY SÖZLEŞMESİ

    (1) Katılmamız 14/09/1972 tarih ve 1620 sayılı Kanunla uygun bulunan bu Sözleşme 11/01/1973 tarih ve 14418 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak Türkiye yönünden 25/06/1973 tarihinde yürürlüğe girmiştir.(Ek:3)

    (2) Bu Sözleşmeye taraf olan devletler:

    Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, İsviçre, İspanya, İtalya, Liechtenstein, Luksenburg, Macaristan, Norveç, Portekiz, Slovak Cumhuriyeti, Surinam ve Türkiye ve Yunanistan.

    (3) Sözleşmenin amacı, evlenmemiş ve yirmi bir yaşını doldurmamış olan sahih veya gayri sahih nesepli veyahut evlât edinilmiş bir çocuğun talebi üzerine verilen nafaka konusundaki kararların Âkit Taraflar arasında karşılıklı olarak tanınması ve tenfizinin sağlanmasıdır.

    (4) Sözleşme bir "merkezî makam" öngörmemiştir. Ancak New York Sözleşmesi ile birlikte uygulandığından, talepler merkezî makamlar aracılığıyla yapılabilmektedir. Nitekim "merkezî makam" olarak Bakanlığımızca yabancı devletlere gönderilen tenfiz talepleri bu devletler tarafından kabul edilerek Türk Mahkemelerinin nafaka konusundaki kararları tenfiz edilmektedir.

    (5) Sözleşmenin uygulanmasında Cumhuriyet başsavcılıklarına "gönderici makam" ve "aracı kurum"olarak aşağıdaki görevler düşmektedir:

    a) Gönderici makam olarak;

    1. Türkiye'den, yurt dışında bulunan bir borçludan, çocuk için nafaka talep edildiği takdirde, Cumhuriyet başsavcılıkları, borçlunun bulunduğu devletin Sözleşmeye taraf olup olmadığını tespit ettikten sonra, bu Genelge ekindeki belgelerin düzenlenmesinde alacaklıya yardımcı olacaklardır.

    2. Uygulamada, mahkemelerimizce çoğunlukla eş ve çocuk için birlikte nafakaya hükmedilmektedir. Böyle bir kararın, Sözleşmeye göre tenfizinin istenmesi halinde, ancak çocuk nafakası Sözleşme kapsamına girdiğinden kısmî bir tenfiz söz konusu olabilecektir.

    3. Sözleşmeye göre tenfizin istenebilmesi için, nafaka kararını veren merciin mensup olduğu devlet kanunlarına göre, davalı tarafın usulüne uygun şekilde mahkemeye çağrılmış ve davada temsil edilmiş olması gerekmektedir. Nitekim Sözleşmenin 4'üncü maddesinin 3'üncü bendi uyarınca tenfiz isteyen taraf, kararın gıyaben verilmiş olması halinde, dava dilekçesinin usulüne uygun bir şekilde borçluya tebliğ edildiğini kanıtlayan bir belgeyi ibraz etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan, dava dilekçesinin yurt dışında bulunan borçluya tebliğ edildiğine dair dava dosyasında bulunması gereken yabancı dildeki tebliğ belgesinin onaylı bir örneğinin de diğer belgelere eklenmesi zorunludur.

    4. Tenfiz istenilebilmesi için, nafaka kararları kesinleşmiş olmalıdır. Bu nedenle ibraz edilen kararların kesinleşme şerhi yoksa, bu şerh mutlaka verilmelidir. Karar henüz kesinleşmemişse, bu Sözleşmeye göre talepte bulunmak mümkün olmadığından, istem hakkında New York Sözleşmesine göre işlem yapılacaktır.

    b) Aracı kurum olarak;

    1. Nafaka borçlusu Türkiye'de bulunuyorsa, yabancı devlet merkezî makamından alınacak nafaka kararı ve Sözleşmedeöngörülen diğer belgeler, merkezî makam olarak Bakanlığımızca incelenerek Sözleşmeye göre tenfiz şartlarının varlığı tespit edildikten sonra, Bakanlığımızca hazırlanacak tenfiz talep dilekçesi ekinde borçlunun bulunduğu yer Cumhuriyet başsavcılığına gönderilecektir.

    2. Cumhuriyetbaşsavcılıkları bu dilekçeyle yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak tenfiz kararı aldıktan sonra, nafakanın tahsili için gerekirse cebrî icra yoluna da başvurarak borçludan tahsil edecekleri nafakayı alacaklıya transfer etmek üzere millî bir bankada depo edecekler ve yabancı ülkeye transferini sağlayacaklardır. İstenilen nafakanın küçük bir meblağ olması halinde bunun bankadaki hesapta biriktirilerek altı aylık veya bir yıllık aralıklarla transferinin sağlanması uygun olacaktır. Nafakanın tahsil edilememesi halinde ise, icra müdürlüklerince haczin semeresiz kaldığı ve borçlunun haczi kabil malı bulunmadığına dair bir belge düzenlettirilerek Bakanlığımıza gönderilecektir.

    III- NAFAKA YÜKÜMLÜLÜĞÜ KONUSUNDAKİ KARARLARIN TANINMASI VE TENFİZİNE İLİŞKİN LAHEY SÖZLEŞMESİ

    (1) Katılmamız 03/11/1980 tarih ve 2382 sayılı Kanunla uygun bulunan bu Sözleşme 16/02/1983 tarih ve 17961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak Türkiye yönünden 01/11/1983 tarihinde yürürlüğe girmiştir.(Ek:4)

    (2) Bu Sözleşmeye taraf olan devletler:

    Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere (Birleşik Krallık), İspanya, İsveç, İsviçre,İtalya, Litvanya, Lüksemburg, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovak Cumhuriyeti, Türkiye ve Yunanistan.

    (3) Bu Sözleşme sadece yukarıda belirtilen devletlerle Türkiye arasındaki nafaka taleplerinde uygulanacaktır. Sözleşme aracı kurumlar tesis etmemiştir. Bununla beraber New York Sözleşmesiyle birlikte uygulanacağı için merkezî makamlar aracılığıyla işlem yapılacaktır.

    (4) Sözleşmenin amacı, aile, hısımlık, evlilik veya sıhriyet ilişkilerinden kaynaklanan nafaka kararlarının tanınması ve tenfizine imkan sağlamaktır. BuSözleşmeyle Çocuklara Karşı Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınması ve Tenfizine İlişkin Sözleşmenin kapsamı genişletilmiş ve çocuklarla birlikte eşler, ana baba ile çocuklar arasındaki nafaka talepleri de tanıma ve tenfizkapsamına alınmıştır.

    (5) Sözleşmenin 6'ncı maddesine göre, gıyapta verilen bir karar, ancak talebin önemli unsurlarını kapsayan dava dilekçesinin kararın verildiği devlet hukuku uyarınca davada hazır bulunmayan tarafa tebliğ edilmesi ve durumuna göre kendisine savunma için yeterli süre verilmiş olması halinde tanınabilir ve tenfiz edilebilir. Bu bakımdan Cumhuriyet başsavcılıklarının gönderici makam olarak gönderecekleri belgelere, dava dilekçesinin borçluya tebliğ edildiğini kanıtlayan ve dava dosyasında bulunması gereken tebliğ belgesinin onaylı bir örneğini de eklemeleri zorunludur. Ayrıca 1958 tarihli Lahey Sözleşmesinde olduğu gibi, tenfiz için ilâmın kesinleşmiş olması şarttır. Bu sebeple kararlar kesinleşme şerhi verildikten sonra gönderilmelidir. Henüz kesinleşmemiş kararlar açısından bu Sözleşmeye dayanmak mümkün olmadığından, New York Sözleşmesine göre işlem yapılacaktır.

    (6) Bakanlığımız, merkezî makam olarak yukarıdaki Sözleşmelerin uygulanmasında ilgili yabancı devlet merkezi makamı ile sürekli iletişim kurmak ve yapılan işlemler dolayısıyla bilgi vermek zorunda olduğundan, Cumhuriyet başsavcılıkları işlemleri titizlikle izlemeli ve tekide gerek kalmaksızın bu işlemlerden Bakanlığımıza ayrıntılı bilgi vermelidir. Bu bakımdan, nafaka tahsiline ilişkin işlemlerin sağlıklı şekilde takip edilebilmesini teminenher bir nafaka talebi içinayrı dosya açılıp, işlemlerin bu dosya üzerindenyürütülmesi gerekmektedir.

    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

    I. GÖNDERİCİ MAKAM OLARAK DÜZENLENECEK BELGELER

    (1) Alacaklısı Türkiye'de, borçlusu yabancı ülkede bulunan nafaka işlemlerinde, Cumhuriyet başsavcılıkları "gönderici makam" olarak aşağıdaki belgelerin düzenlenmesinde nafaka alacaklılarına yardımcı olacaklar ve belgeleri, ilgili devlet merkezî makamına ulaştırılmak üzere Bakanlığımıza göndereceklerdir.

    (2) Uluslararası bir uygulamasöz konusu olduğundan, belgelerin mutlaka Genelgemiz ekindeki örneklere uygun olarak düzenlenmesi zorunludur. Aksi halde, belgeler işleme konulmayacaktır. Belgeler ne kadar titizlik ve özenle hazırlanırsa, nafakanın tahsili de o nispette kolaylaşmaktadır. Belgelerin ve tercümelerinin noterce tasdikinegerek yoktur.

    (3) Alacaklılara kolaylık sağlamak bakımından düzenlenecek belgeler tipleştirilerek Genelgemize eklenmiştir. Uygulamada nafaka genellikle yurttaşlarımızın yoğun olarak bulundukları ülkelerden istendiği için, belgeler bu ülkelerde geçerli dil olan Almanca, İngilizce ve Fransızca'yaçevrilmiştir. Başvuru halinde, bu belgeler, fotokopi yoluyla normal boydaki kaliteli kağıtlara çoğaltılarak verilecektir. Konuya ilişkin Sözleşmeler birbirleriyle bağlantılı bir şekilde uygulandığı için, düzenlenecek belgeler aynı olup şunlardır:

    a) Talep Formu (Ek:5)

    1. Uygulamada nafaka talebinde bulunanlar Adalet Bakanlığı UluslararasıHukukve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne hitaben bir dilekçe yazmakta ve isteklerini belirtmektedirler. Gelişigüzel yazılan bu dilekçeler genellikle istenilen bilgileri ihtiva etmediğinden ve çoğunlukla çevirileri de yetersiz olduğundan, bundan böyle bu uygulamaya son verilerek, dilekçe yerine Genelgemiz ekinde Almanca, İngilizce ve Fransızca çevirisiyle birlikte gönderilen talep formu düzenlenecektir. Kolaylık açısından ve nafaka alacaklılarını çeviri masraflarından kurtarmak için, söz konusu formdaki cevaplar "Evet" "Hayır" şeklinde basitleştirilmiş, nafaka miktarının rakamlarla gösterilmesi sistemi getirilmiştir. "Evet" veya "Hayır"cevaplarından lüzumsuz olanı iptal edilecektir.

    2. Borçlu hangi ülkede bulunuyorsa, o ülkede geçerli olan dildeki form doldurulacaktır. Örneğin, nafaka borçlularının Almanya, Avusturya ve Hollanda'da olmaları halinde Genelgemiz ekindeki Türkçe-Almanca örnek form doldurulacaktır. Diğer devletler bakımından ise hangi dilde formların doldurulacağı aşağıdaki listede Sözleşmeye taraf olan devletlerin hizasında ayrıca gösterilmiştir.

    3. Form doldurulması işlemi basitleştirildiği için, ilgili yabancı dili bilen birisinin yardımı yeterlidir. Noterliklerce düzenlenmesine veya onaylanmasına ihtiyaç yoktur. Onay işlemi, isim ve unvan yazılıp mühürlenmek suretiyle Cumhuriyet başsavcılıklarınca veya muhtarlıklarca yapılacaktır.

    4. Talep formu üç nüsha olarak ve mekanik yazılımla (daktilo, bilgisayar)doldurulacaktır.

    b) Mahkeme ilâmı veya ara kararı örneği ve çevirisi

    1. Nafakaalacağıbir mahkeme kararına dayanıyorsa,talep formuna kararın A4 ebadında, temiz ve düzgün yazılmış üç örneğinin eklenmesigerekmektedir. (Fotokopi, pelür kâğıda yazılmış suret veya yarım ebatta kâğıda yazılmış kararlar kabul edilmeyecektir). Karar veya ara kararı, ilgili mahkemenin başlığını, hakimin imzasını ve mahkeme mührünü ihtiva etmeli, kararlara kesinleşme ve icra edilebilir şerhi verilmeli, ara kararlarına ise sadece icra edilebilir şerhiverilerek aslına uygunluğuyazıişlerimüdürü tarafından onaylanmalıdır.

    2. Tedbir nafakasına hükmeden bir ara kararına dayanan talebin yerine getirilmesi ancak takibin gönderileceği devlette ara kararlarının tenfiz edilmesi imkanı olduğu takdirde mümkündür. Aksi takdirde, ara kararlarına dayanılarak yabancı devletlerde tenfiz talebinde bulunulmayacak,ancak New York Sözleşmesine göre işlem yapılacaktır. Ara kararına dayanarak talepte bulunan alacaklılarabu hususun başvuruları sırasında hatırlatılması gerekmektedir. Ara kararının verildiği davada son karar verildiği ve bu karar kesinleştiği takdirde, yukarıda belirtilen şekilde düzenlenecek ilâmın Bakanlığımıza gönderilmesi gerekmektedir. Zira kesinleşmiş bu ilâma dayanılarak1973 tarihli Lahey Sözleşmesi hükümlerine göreyabancı ülkede tenfiz işlemi için girişimde bulunulması gerekmektedir.

    3. Yukarıdaki nitelikleri taşıyan (kesinleşme ve icra edilebilir şerhini havi, aslına uygunluğu onaylı, temiz, düzgün A4 ebadında kağıda yazılmış, hâkimin imzası ve mahkeme mührü bulunan) karara, ayrıca kararın borçlunun bulunduğu ülke diline tercümesi de eklenecektir. Tercümenin ilgili yabancı dildeki hukuk terimlerini bilen birisi tarafından yapılması yeterli olup, noterlerce tasdikine gerek yoktur. Ancak, tercümeyi yapanın adı, soyadı ve sıfatı yazılarak imzalanmalı ve Cumhuriyet başsavcılığınca imzanın tercümana ait olduğu onaylanmalıdır.

    4. NewYorkSözleşmesindenfarklıolarak,l5 Nisan 1958ve2 Ekim l973 tarihli Lahey Sözleşmelerine göre, nafaka konusundaki ara kararı dışındaki Türk mahkeme ilâmlarının borçlunun bulunduğu ve bu Sözleşmelere taraf olan devletlerde tenfizini istemek mümkündür. Ancak bunun için kararın ara kararı niteliğinde olmaması, dava dilekçesi ve nafaka ilâmının borçluya tebliğ edilmiş ve ilâmın kesinleşmiş olması gerekmektedir. Tenfiz istenirken, dava dilekçesi ve nafaka ilâmının borçluya tebliğ edildiğine dair belgelerin mahkeme yazı işleri müdürünce onaylanmış birer örneklerinin de ilâm ve tercümesine eklenmesi gerekmektedir.

    5. Mahkeme ilâmı Yargıtay'ca onaylanarak kesinleşmişse Yargıtay ilâmı ve çevirisine gerek yoktur. Ancak ilâma Yargıtay'ca onaylanarak kesinleştiği tarih ve kesinleşme şerhi verilip bunun çevirisi gönderilecektir. Eğer ilgili yabancı devlet isterse, Yargıtay ilâmı ve çevirisi de gönderilecektir.

    6. Uygulamada,özellikle eski tarihli nafaka ilâmlarında hükmedilen nafakaların çok düşük ve günümüz şartlarına göre çok yetersiz olduğu görülmektedir. Bu gibi durumlarda, talep tarihine kadar işlemiş olan nafaka düşük de olsa mahkeme kararına göre hesaplanarak talep formunda gösterilerek, işlemekte olan nafaka için makul ölçüler içinde mahkeme kararında belirtilmiş olan miktardan daha yüksek bir miktar istenebilir. Bu takdirde, tenfiz sözleşmelerine dayanmak karardaki düşük nafaka miktarı nedeniyle alacaklı aleyhine sonuç doğuracağından, süreç uzasa dahi, New York Sözleşmesine göre işlem yapılarak, nafaka talebi Bakanlığımızca ilgili yabancı devlet merkezi makamına intikal ettirilecektir.

    c) Adlî müzâheret belgesi ve çevirisi (Ek:6)

    1. Adlîmüzâheret belgesi, muhtarlıklarca tarih, isim ve unvan yazılarak mühürlenmesi suretiyle onaylanacaktır. Alacaklılara kolaylık sağlamak için bu belge örneği Almanca, İngilizce ve Fransızcatercümeleriyle birlikte Genelgemize eklenmiştir. Cumhuriyet başsavcılıkları, başvuran alacaklılara, söz konusu belgenin, A4 ebadında, temiz ve düzgün kâğıtlara yazılmış Türkçe, Almanca, İngilizce ve Fransızca örneklerini sağlamakta yardımcı olacaklardır. Belge ve tercümesi, boş yerlerine nafaka talebinde bulunanların her birinin isim ve adresleri mekanik yazılımla (daktilo, bilgisayar) yazılmak suretiyle Cumhuriyet başsavcılıklarınca doldurulduktan sonra başvuranlara verilecek ve onlar da bu belgeleri muhtarlara onaylattıracaklardır.

    2. Adlî müzaheret belgesi, Sözleşmenin uygulanması açısından altı ay süreyle geçerli olduğundan, işlemin uzaması ve özellikle borçlu hakkında dava açılması gibi durumlarda yeni tarihli belgelerin düzenlenmesi gerekmektedir.

    d) Vekâletname ve tercümesi (Ek:7)

    1. Nafaka alacaklıları yukarıda belirtilen tüm belgeleri (talep formu, varsa mahkeme kararı ve adlî müzâheret belgesi) düzenleyerek Cumhuriyet başsavcılıklarına tevdi ettiklerinde, yabancı ülkelerin merkezî makamlarını nafaka alacağının tahsili için vekil tayin ettiklerine dair örneği ekli vekaletnamenin, Türkçe ve talep edilen devlet dilinde düzenlenen bölümleri Cumhuriyet başsavcılıklarınca ayrı ayrı doldurulacaktır. Vekaletnamelerin noterlerce düzenlenmesine gerek yoktur. Vekaletname, yer ve tarih yazılmak suretiyle vekâleti verene imzalattırıldıktan sonra düzenleyen Cumhuriyet Savcısı tarafından imzalanarak mühürlenecektir. Nafaka alacaklısının avukatı olması halinde dahi, vekâletnamenin bizzat alacaklının kendisi tarafından imzalanması gerekmektedir.

    2. Vekâletnameninilgiliyabancı devletin hangi merkezi makamı adına düzenleneceği, aşağıda, bu Sözleşmeye taraf olan devletler ve merkezi makamları bölümünde gösterilmiştir.

    3. Vekâletname, alacaklı tarafından kendisi adına asâleten, velâyeti altında bulunan çocukları adına velâyeten imzalanacaktır. 18 yaşını bitirmiş reşit çocukların da nafaka istemeleri halinde, velileri artık onları temsil edemeyeceklerinden, adlarına ayrı vekaletname, talep formu ve adlî müzaheret belgesi düzenlenecektir.

    c) Nüfus kayıt örneği ve tercümesi (EK:8)

    Nüfus kayıt örnekleri, nüfus aile kayıt tablosu şeklinde ve nafaka talebinin dayanağı olan evlilik ve hısımlık bağları ile kişi hallerini tümüyle gösterecek şekilde nüfus müdürlüklerince üç suret düzenlenecek, ayrıca üç suret de ekteki Almanca, İngilizce veya Fransızca örneklerine uygun olarak Cumhuriyet başsavcılıklarınca düzenlenerek Bakanlığımıza gönderilecektir.

    d)Tebligat belgelerinin örnekleri

    Nafaka talebi herhangi bir mahkeme ilâmına dayandığı takdirde; dava dilekçesinin, duruşma gününün ve kararın nafaka borçlusuna veya vekiline tebliğ edildiğini tevsik eden mazbatanın aslına uygunluğu onaylanmış örneği ile tercümesinin iki nüsha olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Tebligatın yapıldığına ilişkin Bakanlığımızın ve yurt dışı temsilciliklerimizin üst yazıları ve tercümeleri Bakanlığımıza gönderilmeyecektir.

    e)Nafaka alacaklıları ve borçlunun birer fotoğrafı

    Sağlanabildiğitakdirde,belgelere nafaka alacaklılarıyla borçlunun birer yeni fotoğrafı eklenebilir. Ayrıca fotoğraflar toplu iğnelerle belgelere iliştirilmeyecek ve mutlaka bir zarfa konulacaktır.

    f)Birikmiş nafaka borcuna dair liste (Ek:9)

    Talep tarihinde, nafakaya hükmedilen mahkeme kararı çerçevesinde borçlu tarafından ödenmesi gerekip fakat ödenmemiş olan nafaka borcunun ve o güne kadar ödenmiş olan nafakanın aylık olarak ve miktarlarıyla gösterildiği liste alacaklı tarafından düzenlenerek Bakanlığımızagönderilecektir.

    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

    BELGELERİN DÜZENLENMESİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

    (1) Yabancı ülkeden nafaka tahsili için bir talep yapıldığında, ilgili Cumhuriyet başsavcılığınca bu işlem için mutlaka bir dosya açılacak ve muhafaza edilecektir. Tahsil işlemleri sırasında ilgili yabancı makam veya Bakanlığımızca ek bilgi ve belge istendiğinden, başta alacaklının isim ve adresi olmak üzere, gerekli bilgi ve belgeler bu dosyada muhafaza edilecektir. Aynı yöntem borçlusu Türkiye'de bulunan nafaka işlemleri hakkında da uygulanmalıdır.

    (2) Uluslararasıbir uygulama sözkonusu olduğundan, belgelerinmutlaka Genelgede öngörüldüğü şekilde düzenlenmesi zorunludur. Ayrıca belgeler yabancı devletler merkezi makamlarına intikal ettirileceğinden, bunların temiz, silintisiz ve düzgün olmalarına özellikle dikkat gösterilerek, bu nitelikte olmayan belgeler değiştirilmek üzere ilgiliye iade edilmelidir.

    (3) Genelge ekinde gösterilen formların doldurulmasında ilgili yabancı dili bilen lise öğretmenlerinden yararlanılabilir. Ancak mahkeme kararlarının tercümesi mutlaka hukuk terimlerini bilen birisine yaptırılmalıdır. Tercümeyi yapan kişi tarafından adı, soyadı ve unvanı yazılarak tercümenin her sayfası imzalanmalı ve imzanın tercümana ait olduğu Cumhuriyet Savcılığınca onaylanmalıdır.

    (4) Bakanlığımıza gönderilen belgeler arasında, Genelgede belirtilmeyenve istenmeyen küçük ve buruşuk kağıtlara yazılmış sevk yazıları, sarf belgeleri, muhtarlık belgeleri ve benzeri bir çok gereksiz belgeler görülmektedir. Genelgede öngörülmeyen bu tür belgeler kesinlikle Bakanlığımıza gönderilmeyecek ve Cumhuriyet başsavcılıklarında açılan dosyalarda muhafaza edilecektir.

    (5) Nafaka alacağına ilişkin belgeler, çoğu kez icra takibi için icra müdürlüklerine verilmekte, nafaka borçlusu Türkiye'de bulunmadığı için, icra müdürleri Sözleşme hükümleri uyarınca gereği yapılmak üzere belgeleri ilgili Cumhuriyet başsavcılığına tevdi etmektedir. Cumhuriyet başsavcılığı ise hiçbir işlem yapmaksızın zaten eksik ve yanlış olan belgeleri doğrudan doğruya Bakanlığımıza göndermektedir. Bu tür uygulamalara kesinlikle son verilmelidir. Yukarıda da belirtildiği gibi, belgelerin düzenlenmesiyle Cumhuriyet başsavcılıkları görevlendirilmiş olup, icra müdürlüklerinin bu hususta bir görevi bulunmamaktadır.

    (6) İcra müdürlüklerinin bazen nafaka alacaklısının başvurusu üzerine, borçlunun bulunduğu yabancı devlet makamlarına haciz talimatı yazdıkları ve ödeme emri veya benzeri belgeleri düzenleyerek Cumhuriyet başsavcılıkları aracılığıyla Bakanlığımıza başvurdukları görülmektedir. Bu gibi talimatların yabancı ülkelerde infazı mümkün olmadığından, zaten maddi güçlük içinde olan alacaklılar boş yere tercüme masrafı ödemek zorunda bırakılmaktadır. Bu nedenle icra müdürlüklerinin bu tür girişimlerine engel olunmalıdır.

    (7)Genelge ekinde tercümeleriyle birlikte yer alan talep formu, adli müzaheret belgesi, vekaletname ve nüfus kayıt örneğinin nasıl doldurulacağı, yukarıda III. Bölümde ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Söz konusu belgeler bu açıklamalar göz önüne alınarak usulüne uygun bir şekilde doldurulmalıdır.

    (8) Genelge ekinde tercümeleriyle birlikte yer alan belgeler, ihtiyaç halinde gönderilecek olup ayrıca Bakanlığımız web sitesinde ( www.adalet.gov.tr

   http://www.adalet.gov.tr/

    )Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü bölümünde yayımlanmıştır. Bunlar ayrıca nafaka taleplerinin yoğun olduğu Ankara, İstanbul ve İzmir gibi şehirlerimizde, mümkün olduğu takdirde normal boydaki kağıtlara fotokopi yoluyla çoğaltılarak başvuranlara istediklerinde verilecektir.

    (9) Yurt dışına gönderilecek belgelerde silinti, kazıntı bulunmamasına, örnek, fotokopi ve tercümelerin okunaklı, düzgün ve yazışma kurallarına uygun bir şekilde düzenlenmesine, onay mühür ve imzaların evrakın ilgili kısımlarına düzenli ve okunaklı olarak konulmasına özen gösterilmelidir.

    (10) Nafaka alacaklarının yabancı ülkelerde tahsiline ilişkin sözleşmeler sadece nafaka alacağını kapsadığından, mahkeme masrafı ve vekalet ücreti gibi giderlerin tahsilinin mümkün bulunmadığının talep sahiplerine hatırlatılması gerekmektedir.

    (11) Almanya'dan vaki nafaka taleplerinde, belgelerin düzenlenmesinden önce, alacaklı eşin çocuk yardımını Almanya'dan Türkiye'ye transfer ettirip ettirmediği mutlaka araştırılmalıdır. Zira uygulamada Alman makam ve mahkemeleri, çocuk yardımını borçlu eşin gelirinin bir parçası olarak değerlendirmekte ve ayrıca nafaka tahsili cihetine gitmemektedir. Böyle durumlarda alacaklının belgelerin düzenlenmesi için yaptığı masraflar semeresiz kalacağı gibi, ilgili makamlar da gereksiz yere meşgul edilmektedir.

    (12) Alacaklının çocuk yardımı için başvurmamış olması ve özellikle çocuk sayısının fazla olması sebebiyle ilgilinin eline geçecek paranın mahkeme ilamındaki nafaka miktarından fazla olması halinde, alacaklıya mutlaka Ankara'da Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğüne,illerde ise temsilciliklerine başvurması tavsiye edilmelidir. Ancak bu yoldan herhangi bir sonuç alınamadığı takdirde, Sözleşme kapsamında belgeler düzenlenerek Bakanlığımıza gönderilmelidir.

    (13) Sözleşmenin uygulanmasında, yurt dışındaki nafaka borçluları çoğu kez gerçek dışı beyanlarla işlemin sürüncemede kalmasına sebep olmaktadırlar. Aynı şekilde borçlu hakkında nafaka davası açılması halinde de bu tür davaların sonuçlanması zaman almaktadır. Bu durum ise beklemeye tahammülüolmayan ve maddi güçlük içinde bulunan nafaka alacaklılarının yakınmalarına sebep olmaktadır. Bu bakımdan başvuru sahiplerine Sözleşmenin amacı ve nasıl işlediği konusunda bilgi verilerek, işlemlerin zaman alacağı kendilerine hatırlatılmalıdır.

    (14) Bazı durumlarda ilgili yabancı devlet merkezî makamı ek bilgi ve belge istemektedir. Çoğu kez alacaklının ifadesine başvurulması gereken böyle durumlarda, Cumhuriyet başsavcılıklarınca alınmış olan ifadenin çok kısa olduğu ve talep edilen bilgileri kapsamadığı görülmektedir. Bundan böyle bu konuda daha titiz davranılarak, ifade tutanaklarında ayrıntılı bilgilere yer verilerek sorulan bütün hususların mutlaka cevaplandırılması sağlanmalıdır.

    (15) Nafaka alacaklılarına başvuruda bulundukları sırada, nafaka yükümlülüğünü etkileyebilecek durumların (kişilerin yeniden evlenmesi, yaşları küçük olan çocukların reşit olması veya öğrenimlerinin sona ermesi, alacaklının borçlu ile haricen anlaşması ve adres değişikliği gibi) en kısa zamanda Bakanlığımıza bildirilmesi ve bu yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde doğabilecek sonuçlarına katlanmaları gerekeceği bildirilmelidir.

    (16) Bakanlığımız aracılığı ile nafaka talep edildikten sonra, alacaklıların Türk mahkemelerinde açtıkları boşanma, nafaka veya velayet davalarının, borçluya karşı yürüttükleri icra takiplerinin ve bu işlemlerin safahatına ilişkin bilgileri Bakanlığımıza bildirmesi zorunludur. Aksi takdirde, yabancı makamlarla işbirliği sonucu elde edilen tenfiz kararlarının veya yabancı mahkeme kararlarının uygulanabilirliği kalmamakta, yabancı makamlar, Türkiye'de açılan bir dava olduğu takdirde bu dava sonuçlanıncaya kadar kendi ülkelerinde herhangi birişlem yapmamaktadırlar.

    (17) Nafaka bedelleri, tahsil edildiği takdirde bankalar aracılığı ile transfer edilmektedir. Nafaka tahsili sürecinde nafaka alacaklılarının nafaka bedellerini aldıkları halde, almadıklarını beyan ettikleri görülmektedir. Bu tür beyanların gerçeği yansıtmadığı, nafaka bedellerinin yatırıldığıbanka hesabının kontrol edilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, nafaka alacaklılarına doğru beyanda bulunmamaları halinde hem kendilerinin zarar görebileceği, hem de Bakanlığımızın yabancı makamlar karşısında zor durumda kalabileceği hatırlatılarak, böyle durumlara sebebiyet vermemeleri gerektiği açıklanmalıdır.

    (18) Nafaka alacaklılarına havale edilen bedellerin banka yoluyla araştırılması esnasında, nafaka alacaklılarına gönderilen bedellerin tarih ve miktarlarıyla birlikte liste halinde tespiti gerekmektedir. İlgilinin banka hesap kartonu veya banka hesap ekstresi Bakanlığımıza gönderilmeyecektir. Hesap kartonları veya ekstreleriilgili banka yetkililerince incelenerek, havale yoluyla gelen nafaka bedellerinin tarih ve miktarlarını alt alta gösteren bir listehalinde düzenlenmesi sağlanacaktır.

    (19) Yukarda belirtilen uluslararası sözleşmeler gereğince Bakanlığımızdan gönderilen yazıların gereği yapılmaksızın, bazı yer Cumhuriyet başsavcılıklarınca bunların ilgililere tebliğ edilmekle yetinildiği görülmektedir. Yukarıda belirtildiği üzere, "aracı makam" olarak görev yapan Cumhuriyet başsavcılıklarının talep sahiplerine gerektiği şekilde yardımcı olmaları görevlerinin gereği olduğu unutulmamalıdır.

    Bundan böyle, nafaka alacaklarının yabancı ülkelerde tahsiline ilişkin işlemlerin bu Genelge esaslarına uygun olarak yürütülmesini rica ederim.

                                 Cemil ÇİÇEK

                                  Bakan

    EKLER:

    EK-1 Nafaka Alacaklarının Yabancı Ülkelerde Tahsiline İlişkin 1956 Tarihli Birleşmiş Milletler

    Sözleşmesi

    EK-2 Nafaka Alacaklarının Yabancı Ülkelerde Tahsiline İlişkin 1956 Tarihli Birleşmiş Milletler

    Sözleşmesine taraf olan Devletler ve Merkezi Makamları

    EK-3 Çocuklara Karşı Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınması ve Tenfizine

    İlişkin Lahey Sözleşmesi

    EK-4 Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınması ve Tenfizine İlişkin Lahey

    Sözleşmesi

    EK-5 Nafaka Alacaklarının Yabancı Ülkelerde Tahsiline İlişkin 1956 Tarihli Birleşmiş Milletler

    Sözleşmesinin 3'üncü Maddesi uyarınca düzenlenenTalep Formu

    EK-6 Vekaletname Örneği

    EK-7 Adli Müzaharet Belgesi Örneği

    EK-8 Nüfus Kayıt Örneği

    EK-9 Birikmiş Nafaka Borcuna Dair Liste Örneği

    Kanun-İçtihat Programı" name=AKİP>

Forum