Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Ara Dinlenmesinde Çalişma • Fazla Çalişma Ücreti
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 15-02-2007 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2989 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E: 2006/9­173 K: 2006/175 T: 12.04.2006

Ara Dinlenmesinde Çalişma • Fazla Çalişma Ücreti

Özet: İşyerinde verilen ara dinlenmele­rinde de çalıştığını iddia ederek fazla çalış­ma ücreti isteyen işçinin ara dinlenmesi sıra­sında işyerinde bulunması önemli değildir. İşçinin ara dinlenmeleri sırasında da hiç din­lenme yokmuş gibi fiilen çalışıyor olması ge­rekir.(*)

Taraflar arasındaki "Alacak" davasından dolayı yapılan yargılama so­nunda; Ankara 11. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 05.05.2005 gün ve 2004/612–2005/196 sayılı kararın incelenmesi dava­lı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 16.06.2005 gün ve 2005/17509–21545 sayılı ilamı ile; (...Davacı işçi, da­valıya ait işyerinde vardiyalı olarak çalıştığını, işyerinin konumu nedeniy­le iş mahallinden ayrılmasının mümkün olmadığını, toplu iş sözleşmesinin

61. maddesinde vardiyalı işlerde çalıştırılan işçilerin yarım saatlik ara din­lenmelerini iş mahallinde geçirdiklerini, iş mahallinde geçirilen yarım saat­lik ara dinlenme süreleri için bir saatlik normal çalışma ücretinin % 50 art­tırılmak suretiyle ödenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen ödenmediğini belirterek ara dinlenme alacağının hüküm altına alınması isteğinde bulun­muştur.

(*) Gönderen: Ali GÜNEREN (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı)

Davalı işveren, bu konuda öncelikle toplu iş sözleşmesinin tarafı sen­dikaca yorum davası açılması gerektiğini, alacağın zamanaşımına uğradı­ğını, toplu iş sözleşmesinin anılan hükmünün 2822 sayılı Kanunun 5 ve Borçlar Kanunun 19. maddesi uyarınca geçersiz olduğunu, vardiyalı çalı­şan işçilerden ara dinlenmesi sırasında zorunlu olarak işbaşında işe ama­de bulunması gereken işçilere ara dinlenmesi ücretinin verildiğini, ara din­lenmelerini işyeri mahallinde veya dışında serbestçe kullanabilme imkânı­na sahip işçilerin ise salt toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeden hareket­le zamlı ara dinlenme ücretine hak kazanamayacağını, davacının haftalık çalışma süresinin 45 saati geçmediğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık toplu iş sözleşmelerindeki düzenleme­ler uyarınca vardiyalı çalıştırılan davacı işçiye işyerindeki vardiyalı ve fiili çalışma şekline göre zamlı ara dinlenme ücretinin ödenip ödenmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davalı işveren vardiyalı çalışan işçilerden ara dinlenmesi sırasında zorunlu olarak işbaşında bulunması gereken işçilere ara dinlenmesi ücretinin verildiğini, ara dinlenmelerini işyeri mahallinde veya dışında serbestçe kullanabilme imkânına sahip işçilerin ise salt top­lu iş sözleşmesindeki düzenlemeden hareketle zamlı ara dinlenme ücreti­ne hat kazanamayacağını savunmaktadır. Davacı tanıkları davacının ara dinlenme sırasında işyerinde bulunduğunu belirtmişlerdir.

Toplu iş sözleşmesinin anılan hükmü, vardiyalı işçi çalıştırılan işyerle­rinde ve işçinin ara dinlenmesini işin niteliği gereği fiilen çalışarak geçirme­si halinde uygulanma olanağına sahiptir. İşçinin salt ara dinleme sırasın­da işyerinde bulunması önemli olmayıp, bu süre içinde ara dinlenme yok­muş gibi çalışıyor olması da gerekir, İşçinin ara dinlenme sırasında kendi isteği ile veya başka bir yere gitme ve imkânının o sırada fiziken mümkün olmaması nedeniyle işyerinde bulunması halinde söz konusu alacağa hak kazanması mümkün değildir. Bu nedenle öncelikle işçinin vardiyalı çalışıp çatışmadığı, ara dinlenmesini işyerinde işin niteliği gereği fiilen çalışarak geçirip geçirmediği belirlenmelidir. Davacı tanıkları davacının ara dinlenme sırasında işyerinde bulunduğunu belirtmiş ise de işyerinde bulunmanın nedenini ve işyerinde bulunmanın gerekli olup olmadığı konusunda her hangi bir açıklamada bulunmamışlardır. Mevcut delillerle bir sonuca var­ma olanağı görülmemektedir. Bu nedenle, gerekirse işyerinde keşif yapıl­mak ve tanık anlatımları ile birlikte değerlendirme yapılmak suretiyle da­vacının yaptığı işin niteliği gereği ara dinlenme sırasında fiilen çalışarak iş­yerinde bulunmasının gerekip gerekmediği belirlenmeli sonucuna göre ka­rar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır...) gerekçe­siyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili


 

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra ge­reği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu ne­denle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme ka­rarının özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 12.04.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

Forum