Kategoriler: İnternet Medyası

Necati Doğru Yazdı: Genleri Batasıca Gazeteci!

Her şeye gebe günlerden geçiyoruz.

Ameliyat sancılı da olabilir.

Verilen narkoz sayesinde sancısız da geçebilir.

Seçimler yapılacak.

Oylar sayılacak.

Oylar aslında tartılacak. Ameliyat o zaman başlayacak.

İşte o zaman; bu acılı ameliyat ortamının nasıl hazırlandığı netlik ve durulukta göreceğiz.

Önce “darbeci öcüsü” bulundu.

Darbeci sözüne yapışıldı.

Ameliyat ortamı, “darbeci sözüne” tutunarak hazırlandı. Çok ilginç olan şu: geçmişte genlerinde “darbecilik” taşımış olmaktan aşırı zevk duyan, orduya “Emret Komutanım…” diye selam duracak kadar yakınlaştıkları için hiç hak etmedikleri derecede şan, şöhret, servet sahibi olanlar; bugün “keskin darbe yuhalayacısı” kesildiler.

İsmi lazım değil.

Bir kitap yayınlandı.

Darbeleri destekleyen gazete ve gazetecileri anlatıyor. Bu kitap üzerine; eskiden darbeleri desteklemiş olanlar; “Evet, genlerimizde darbecilik vardı… vah bize… tüh bize… ayıp bize…” diye yazıklanıp kilisenin papazı önünde diz çökerek “günah çıkartma pozisyonu”almış günahkar taklidi yapıyorlar.

Günaha batmışlara bakıyoruz.

Genleri betondan.

Genleri hiç değişmiyor.

Geçmişte; darbelerin olduğu dönemlerde hep egemenin yanında oldular, iktidara kim gelmişse onunla “ilişki geliştirip ve bu ilişkiyi gazetecilik” diye sundular; “Evren Paşa ile buluştuk… Turgut Bey bana dedi ki…” diye yazdılar.

Süleyman Bey bana dedi ki…

Mesut Bey bana dedi ki…

Tansu Hanım bana dedi ki…

Rüzgarı hep arkalarına aldılar.

Yükselen dalgayı kolladılar.

Kim iktidara geliyorsa ona yanaştılar.

Bu kötü tohum genin ittirmesiyle “uniter devlet hedefinin iktidar olduğu günlerde hep ordunun emir eri olmaya” durdular. Ne zaman ki, rüzgar döndü ; “Ortadoğu’da haritaların eski cetvelciler tarafından yeniden çizilmesi planı ortaya kondu” genleri değişmezler bu kez; “Suriye’de Bekaa vadisinde Apo ile Kandil’de Karayılan ile röportaj yapmaya” gittiler ve şimdi de; “Evet genlerimizde darbecilik vardı… Atatürk’ün kurduğu ve askere emanet ettiği laik Cumhuriyet’in iki düşmanı olarak dindarları ve Kürtleri ilan ettik… Hep bana-hep bana dedik… Pastayı hep biz yedik… Kendimi yazıyorum…” diyerek sözüm ona geçmişleriyle yüzleşiyorlar.

Bu yüzleşme tiyatro!

Aslında rüzgar döndü.

Rüzgar şimdi “Tek bayraklı, tek topraklı, tek ordulu, tek dilli uniter devlet olmaktan” yana esmiyor.

Genleri batası gazeteciler, yeni rüzgarı arkalarına aldılar; “Evet, genlerimizde darbecilik vardı… vah bize…tüh bize…ayıp bize…” diye tiyatro yaparak; halkı da yeni rüzgarı kabullenmeye narkozluyorlar.

Kim bu genleri batasıcalar?

Bana tek isim sormayın.

Yüzlerce var, siz bulun.

Genleri batasıcalar!

Şimdi iktidar uçağına bindiler, “Tayyip Bey bana dedi ki…” diye yazıyorlar.

SÖZCÜ

Orijinal haber kaynağı için; İlk Kurşun Gazetesi

Benzer haberler:

    yok