Kategoriler: İnternet Medyası

Erdal Sarızeybek’ten DEV SEÇİM ANKETİ, EDİRNE’DEN RİZE’YE, İZMİR’DEN SİVAS’A, ANTALYA’DAN ERZURUM’A, MARAŞ’A…

Bir yılda yüz bin kilometre yol, karadan, araçla, tek başımıza, havadan gittiğimiz yolları saymadık…

Bütün Trakya, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, nerdeyse ülkemizin dörtte üçü, milyonlarca insan, göz teması, ses teması, olumlu olumsuz tepkileri, tek tek ölçüldü tarafımızdan…

Ardımızda siyasi parti yok, finans desteği yok, ABD-AB-İsrail yok, Soros vakıfları yok, yalnızca halk, evet halkımızın desteği ile Anadolu’yu karış karış gezdik, konuştuk, sorduk, belki de dünya tarihinde böylesi bir anket yok ama biz yaptık, halkımızla birlikte yaptık…

Üniversiteler, tüm üniversitelerin nerdeyse üçte ikisi, yüz binlerce öğrenci, yaptığımız akademik sunumlara tepkisi, siyasete bakışı, alkışlarıyla, sessizliğiyle, gülüşü bakışıyla olaylar hakkındaki tepkisini gördük, tek başımıza dolaştık, anlattık, konuştuk, olay yok, kavga yok, kavgalı tartışma yok, dev bir anket bu, eşi benzeri yok…

Kendilerine gazete diyen, televizyon diyen, araştırma kurumları diyenlere aldırmayınız, bizim yaptığımızı yapan olmadı hiç, tarafsız, siyasetsiz, desteksiz, parasız, yalnız halkla birlikte, halk desteğiyle yapılmış olan dev bir kamuoyu araştırması…

Peki, gördüğümüz nedir Anadolu’nun dörtte üçünde, anladığımız nedir üniversitelerin üçte ikisinde, milyonlarca insanımızın bakışında gördüğümüz nedir?

1-İnsanımızın, öğrencimizin, halkımızın içi rahat değil, bu kesin ve net.
2-Halkımızın sağduyusu diyor ki işler iyi gitmiyor, bu da açık ve net.
3-İşler iyi gitmiyorsa ülke iyi yönetilmiyor, demektir, bu da size Anadolu’nun sesidir, yani Anadolu diyor ki bu ülke iyi yönetilmiyor…

Bu size verdiğimiz genel sonuçtur.

Peki, halkımızın neden içi rahat değil, iyi yönetilmediği için, doğru ama neden, hangi olaylara karşı sert tepki veriyor halkımız?

Görebildiğimiz en sert tepki Habur Olayı’na karşıdır. Şehit katillerinin davulla zurnayla karşılanmış olmasını ve buna da izin verilmiş olmasını halkımız kabul edemiyor, içine sindiremiyor ve bir gün mutlaka bunun hesabının sorulacağını düşünüyor, bu bir.
AKP siyasetinin PKK ile işbirliği yaptığını düşünüyor halkımız, bu düşüncesini de öğrenci-işçi gösterilerine polisin yaptığı sert müdahale ile PKK’nın yaptığı gösterilere karşı ise hükümetin sessiz kalması ile somutlaştırıyor, bu da iki. İmralı canisinin bir gün serbest bırakacağı, hatta meclise bile girebileceği endişe taşıyor halkımız, AKP siyasetinin eliyle. Halkımızın, Habur’dan sonra en açık öfkesi budur.

Hukukun artık AKP siyasetinin eline geçtiğini düşünüyor ve hukukun ve medyanın Türk Ordusu’na karşı yaptığı saldırıların haksız olduğunu düşünüyor, ordumuzun komuta kadrosunun hapse atılmış olmasına sert tepki veriyor. AKP siyasetinin orduyu ele geçirmeye çalıştığını düşünüyor, görüyor ama ne yapması gerektiği konusunda kararsız, bir yol gösterici arıyor, önderlik edecek, bir kıvılcım yakılsa onu yangına dönüştürecek kadar öfkeli halkımız. AKP’nin ordumuza yönelik tavrını alçakça görüyor, düşünüyor ve buna sert tepki veriyor.
Gittikçe yoksullaştığını görüyor, borç batağına düşürüldüğünü görüyor, ama asıl düşüncesi çocuklarının ve ülkenin, cumhuriyetin geleceği, endişesi çok büyük.
Belki en önemlisi AKP’nin ardında ABD-AB ve İsrail’in olduğunu düşünüyor ve görüyor halkımız, özellikle öğrencilerimiz. AKP’nin bu işbirlikçi tavrına da sert tepki veriyor.

Peki, bu durumdan kurtulmanın yolunu hangi siyasette görüyor halkımız?

Çoğunluk kararsız ama yine çoğunluk AKP karşıtı, bu kesin ve net.

Üç ana parti üzerinden açalım bu konuyu, CHP-MHP-AKP…

70-80 döneminde gördüğümüz sağ-sol ayrımı artık Anadolu’da yok, Anadolu’da, MHP ile CHP’nin tabanda birleştiğini gördük biz. Halk tabanda birleşiyor, vatan deyip birleşiyor.

Açıktan AKP’yi destekleyen kimseyi görmedik biz Anadolu’da, belki oy veriyor AKP’ye ama çıkıp da açıktan AKP’yi destekleyemiyor, belki de utanıyor çünkü ülkenin bu hale düşmesinde kendisinin de bir payı olduğunu düşünüyor. AKP seçmeni çok kararsız, işler iyi mi yoksa kötü mü, karar veremiyor.
CHP-MHP etrafında birleşenler ise kararlı ancak bazı tereddütleri var, bunun da sebebi; medyanın her gün yaptığı MHP ve CHP çevresindeki olumsuz propaganda, Erdoğan’ın her gün her saat televizyona çıkıp onları kötülemesi karşısında şaşırıyor, kısmen de olsa kararsızlığa düşüyor.
Diğer partiler etrafında toplanan geniş halk kitleleri görmedik biz. Yani seçim CHP, MHP ile AKP arasında geçecek görünüyor.

Bu durumdan anladığımız nedir?

1-MHP’nin yüzde on baraj gibi bir sorunu yoktur. Şu an ki oy seviyesi yüzde on beş civarındadır. Sayın Bahçeli’nin ve MHP kadrolarının izleyeceği iyi bir strateji ile bu oran yüzde on beşi rahatlıkla aşabilir.
2-CHP’nin oy oranı yüzde otuz’u aşkındır, iyi bir tavırla daha da yükselebilir.
3-AKP’nin oy oranı yüzde otuz beş civarındadır, MHP ve CHP’nin izleyeceği iyi bir seçim stratejiyle daha da düşebilir.
Belirleyici olacak kararsız seçmenlerdir, her üç parti seçmenleri içinde bu kararsız seçmenlerin oy oranı oldukça yüksektir ve seçimleri de bu seçmenlerin son anda vereceği oy belirleyecektir.

Sonuç; Anadolu’nun içi rahat değil çünkü ülkede işlerin iyi gitmediğini düşünüyor…

Önümüzdeki günlerde konuları biraz daha açıp halkımıza doğruları ulaştıracağız, 12 Haziran seçimleri için ne düşündüğümüzü açık açık söyleyeceğiz, çünkü söz konusu vatan…

Erdal Sarızeybek
İLK KURŞUN

Orijinal haber kaynağı için; İlk Kurşun Gazetesi

Benzer haberler:

    yok