RSS ile takip et

Av.İsmail Arslan

Iş bankasinin değerli genel müdürüne bir açik mektup

Bu yazıya Not ver
Prof. Dr. Yahya Sezai Tezel Hoca faiz haramdir onermesini ve döviz krizi meselesini birlikte yorumlamış. Matematik ve iktisat bilmediği gibi entelektüel meraktan da ıdeolojik seçicilik dışında yani meşrebine göre Kemalist, Sosyalist veya Siyasal Islamcı dogmalar dışında okuma yapmaktan pek nasip almamış yurdum hukukculari olarak okuyalim, anlamaya calisalim, okutalim... Yrd.Doç. Sinan Kocaoğlu

"İŞ BANKASININ DEĞERLİ GENEL MÜDÜRÜNE BİR AÇIK MEKTUP

İş Bankası sahip olduğu ya da en büyük hissedarı olduğu bankacılık dışı şirketlerle birlikte Türkiye'nin en büyük ÖZEL SEKTÖR kuruluşudur. Bu bankanın genel müdürü sıradan biri değildir. Olamaz. Bu nedenle şu anki genel müdürün aşağıdaki beyanatı beni derinden şaşırttı ve üzdü.

Diyor ki, dolarla, avroyla geliri olmayan kişinin dövizle işi olmamalıdır. Ayşe teyzenin dövizle ne işi var.

İş Bankası Atatürk'ün Türkiye'de özel sektör aracılığıyla iktisadi kalkıkrmayı sağlamak için sermayesinin büyük bir bölümünü kendi sağlayarak kurduğu bir bankadır. Banka çalışanlar ve emekliler sandığının en büyük hissedarı olduğu, bankanın personeli iken yöneticisi haline geldiği bir yönetim sistemi ile dünyada benzeri muhtemelen olmayan bir firma yapısına sahiptir. Atatürk, bankanın karlarının bir kısmının Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumuna ödenmesini ve bunun CHP'nin Banka yönetim kuruluna birkaç yönetici ataması yoluyla denetlenmesini vasiyet etmesi ile de çarpıcı bir özelliğe sahiptir. Banka'nın "Sandık" dışında yöneticilerden hesap soracak bir hissedarlar kurulu yoktur. CHP temsilcileri bankanın yönetilmesi işine karışmaz, paralarını alır ve karar defterlerini imzalarlar. Bankanın üst yönetim yapısı, Genel Müdür dahil tamamen bankanın personeli içinden yukarı doğru yükselmekte olan kadroların belirlediği bir yapıdır. Bunun iyi yönetimi açısından bir güçlülük mü yoksa bir zaafiyet mi oluşturduğu incelenmesi önemli bir iktisadi tarih ve işletmecilik meselesidir.

Bu girişi niye yaptım. Çünkü şu anki sayın Genel Müdürün yukarıdaki ifadesi, nezaket içinde ona hatırlatılması gereken bazı temel yanlışları işaret eder.

Devletler 20'inci yüzyıldan itibaren altın para sistemini terk etmiş, basılması kendi tekellerinde olan ve dolaşımını denetledikleri banknota dayanan para sistemleri ile var olmuşlardır.

İktisada giriş derslerinde, özellikle makro iktisada giriş derslerindeki ciddi kitapların başlangıç konularından biri "para nedir? Para ne işe yarar? Para politikasının araçları ve sonuçları nelerdir? meselesidir. Ben burda bir giriş kitabı bahsi yazmayacağım. Sadece sayın genel müdüre paranın temel işlevlerinden birinin "satın alma gücü"nün, yani "değer"inin zaman dilimleri üstünde taşınması olduğunu hatırlatmakla yetineceğim. Diyelim ki devlet bir kamu okulunda öğretmenlik yapan "Ayşe Teyze"ye bu ay 3000 TL maaş ödedi. Ayşe teyzenin maaşına ilaveten 1500 TLyi de onun adına Emekli Sandığına yatırdı. Şimdi Ayşe teyzenin önünde emekli sandığına yatırılan paranın bundan 20 yıl sonra değerini, yani bugünkü satın alma gücünü koruyup korumayacağı meselesi vardır. Ayrıca eğer Ayşe teyze 3000 liralık maaşının 500 lirasını da emekli sandığı projesini takviye etmek için harcamayıp tasarruf ederse, bu 500 lirayı nasıl geleceğe taşıyacağı meselesini de çözmek zorundadır. Parayı yastık altanı koyabilir. Eğer enflasyon varsa, parasının satın alma gücü zaman içinde azalır ve yirmi yıl sonra sıfıra yakın bir seviyeye düşebilir. Ya da bankaya götürüp belirli bir faizle tasarruf mevduat hesabına yatırabilir.

Bankanın asıl sorumluluğu ve hikmeti vücudu belirli tarihlerde belirli satın alma gücü olan paralarının kendisine emanet edenlerin bu satın alma güçlerinin zaman dilimleri arasında değer kaybetmeden taşınmasını sağlamaktır. Bankanın hizmetinin odağında önce parasını kendisine emanet etmiş olan Ayşe Teyze vardır. Banka Ayşe Teyzelerden topladığı parayı kredi olarak dağıtır. Buradaki temel sorumluluğu da Ayşe Teyzenin parasını kredi olarak verirken bu kredinin geri döndüğünde satın alma gücünü kaybetmemiş olmasını sağlamaktır. Bunun içindir ki iyi bir "banka" piyasada oynanmakta olan "saadet zincirleri" oyunlarına katılmaz. katılamaz. Sürdürülemez oyunlardan uzak durur.

Ayşe teyzenin 500 lirasının ve emekli sandığında birikmekte olan kesintilerinin zaman dilimleri üstünde satın alma gücünün erimesinin en büyük sebebi devletlerin yanlış iktisat politikaları, para ve maliye politikaları, yanlış siyasi ve askeri politikalarıdır.

Bunun içindir ki tarih-i kadimden beri insanlar "altın" almışlar, yastıklarının altında ya da boyunlarında geleceklerindeki harcama güçlerinin değerini koruyarak bu altınları saklamışlardır.

Benim çocukluğumdan beri 1980'lere kadar Türkiye'de vatandaşların döviz satın almaları yasaktı. Ben 1970'lerde SBF'de asistanken, Cambridge'de öğrenciliğimde Heffers kitap evinde açılmış kredili hesabı kullanır kitap getirdimdi. Gelen kitapların faturasını Ulustaki Merkez Bankasına götürür, ilgili ofiste Merkez Bankası'nın İngiltere de iş yaptığı bir bankanın ödeyeceği adıma yazılmış çeki alır Heffers'a gönderirdim. Yurt dışına seyahat özel izne bağlı idi. Demokrat Parti'nin ciddi döviz sıkıntısı döneminde tedavi için yurt dışına giderken döviz alabilmek için Başbakan'ın imzası gerekirdi.

İnsanların tasarruflarına ve hiper enflasyon döneminde geçinmek için ellerine geçen ücretlerine en büyük zararı yanlış para maliye ve genel politika izleyen hükümetler olmuştur.
1980'en öncesinde resmi döviz kurları yanında bir de "kara borsa" denilen, yanlış şekilde kara borsa denilen gizli piyasa kurları vardı. Resmi kurun TL'nin gerçek değerinden nasıl saptığını altının TL fiyatına bakarak anlardık. Altın kaçak macak gelir ve piyasada lira ya da takı olarak gramı altının dünya fiyatı çarpı dövizin gizli serbest piyasa değeri ile belirlenirdi.

Sayın Genel Müdür, Ayşe Teyze'nin dövizle işi kendini korumaktır. Ayşe Teyzenin döviz almasını yasaklarsanız gider altın alır. Siz herhalde geliri altınla olmayan insanların altınla ilişkisi olmamalıdır demiyeceksiniz değil mi?

Yanlış iktisat politikalarının izlendiği uzun dönemlerde tasarruflarını bankalara emanet eden milyonlarca insan sistemin kazğını yemiş, tasarruflarının satın alma gücü erimiştir. Bu Türkiye'de olmuştur. Bankaların verdiği ve aldığı nominal faizlerin tek başına hiçbir anlamı yoktur. Nominal faizlere değer biçebilmek işini bir ex ante (sürecin öncesinde) bir de ex post (sürecin sonunda) olarak ele almamız gerekir. Sayın Genel Müdür çeşitli kanallardaki konuşmalarınızda hiç ama hiç değenmediğiniz halbuki cari (sizin öğrencilik dönemlerinizde okutulmayan) döviz kurunun oluşumunu açıklayan iktisadi analizlerin temel kategorisi, iktisadi aktörlerin, yurttaşlar ve şirketlerin ve iktisat teorisi bilen ve kullanan siyaset kurumunun (varsa eğer) hesaplamalarındaki temel değişkenlerden biri mesela 12 ay sonraki expected exchange rate yani beklenilen döviz kuru ve beklenilen enflasyon oranı ve beklenilen o tarihteki sözleşmelerde uygulanacak faiz haddidir. Yani Beklentiler çok önemlidir. Ve gelecekle ilgili beklentileri analize katmayan bir söylem çağdaş iktisatçılık olamaz.

Türkiye umarım hepimizin canını sıkan bu krizden en az hasarla çıkar. Ben siyasetçi değilim. kendi ülkemin, ekonomimin, toplumumun felaketine yol açacak hiç bir süreçten beğenmediğim bir iktidardan kurtulurum diye, zevk alamam. Bu noktada anlaşıyoruz sayın genel müdürüm.

Bir son temel yanlışınızı daha size hatırlatmak isterim, saygı ile. Faizi kanser tedavisi için yapılan ve zehirleyici kemo terapiye benzettiniz. Yanlış. Faiz prekapitalist toplumlarda, dara düşen fakirle onun muhtaçlığından yararlanacak tefeci arasındaki borç alma borç verme işleminin fiyatı değildir sadece. Faiz, yatırımın başlanması ile ürünün üretilmesinin başlaması arasında yıllarca süreler olan modern ekonomilerde zamanın fiyatıdır. Diyelim ki elimizde 1 milyar TL'niz var. Bunu 5 yıl sonra satılabilir ürün verecek A projesini ya da 10 yıl sonra ürün verecek B projesi için kullanabileceksiniz. Hangisinin daha kazançlı olacağını hesap edebilmeniz ve karşılaştırabilmeniz için zamana fiyat biçiyor olmanız gerekir. Zaman bir üretim faktörüdür. Faiz bu üritim faktörünün yani zamanın fiyatıdır. Bu mesele bilmem belki duymuşsunuzdur, Avusturya iktisatçılık okulunun ustaları tarafından, Böhm Bawerk falan filan gibi enine boyuna işlenmiş, Fisher gibi önemli Amerikan iktisatçıları tarafından da neo-klasik iktisadi analize taşınmıştır.

Velhasıl kelam başımı duvarlara mı vursam, ağlasam mı, yoksa müzik mi dinlesem bilemiyorum. kalan ömrümü bildiğim bir disiplinin biriktirdiğim tecrübesini paylaşmadan geçirirsem bencillik yaparım diye düşünüyorum. Öteki taraftan savcılar FB u mace book u takip ediyorlar. Bunu şimdi piyasa istikrarını bozan bir yazı gibi ele alıp beni bu sıcakta ifade vermeye çağırırlarsa, ben Marmaris ya da Mugla ya da başka bir yere gidinceye kadar ölürüm. Yani sussam bir türlü. Yazsam bir türlü. Arabesk bir şarkı için güzel bir güfte başlangıcı.

Sayın Genel Müdürümüze ve bütün arkadaşlarıma arz ederim, efendim.

Kulunuz YST."
Prof. Dr. Yahya Sezai Tezel Kişisel Facebook sayfası paylaşımı
Kategoriler
Uncategorized

Yorumlar

Trackbacks

Total Trackbacks 0
Trackback URL:


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.