Bugünü kutlayacak yüzümüzün olmadığını, olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ne yaptık onlar için, yaşamlarını kolaylaştırmak bir yana
engellemekten başka?..
HİÇ...
Engellinin kalbi kırık
http://www.radikal.com.tr/veriler/2007/12/03/yusu.gif
Yusuf Serhat'ı annesi iki yıldır okula kucakta taşıyor.
Engelliler Günü'nde iktidardan başka mutlu kimse yok: Engelli sayısı 8.5 milyon, ulaşım, istihdam ve sosyal hayata katılımdaki sorunlar çözülmedi
AA - ADAZAPARI/ANKARA - Adapazarı Sabihahanım İlköğretim Okulu'nun yolu her gün, bir anneyle oğlunun mücadelesine sahne oluyor. Gülay Toprak, yürüyemeyen sekiz yaşındaki oğlu Yusur Serhat'ı her sabah önce tedaviye, öğlenleri de okula kucağında taşıyor. İki yıldır ders aralarında onun tuvalet ve yemek ihtiyaçlarını karşılamak için akşama kadar okulda bekliyor. Sonra yine çocuğunu kucakladığı gibi eve götürüyor.
Yusuf Serhat ikiziyle birlikte altı aylıkken dünyaya gelmiş. Bir ay küvözde kalmış. Spastik engelli olduğu, ancak altı aylık olduğunda anlaşılmış. Sekiz yıldır fizik tedavi, rehabilitasyon ve egzersizlerle tedavisi sürüyor. Beş ameliyat geçirmiş. "Bu azmiyle ileride yürür" deniliyor.
Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Yusuf Serhat, Türkiye'deki 8.5 milyon 'engelli'den sadece biri. O da ikiz kardeşi gibi sağlıklı olabilirdi.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 verilerine göre, yaklaşık 8.5 milyon özürlü olduğunu duyururken, ihmal, bilgi eksikliği ve tecrübesizliğin riski artırdığı vurgulandı. Doğum öncesi ve doğumdan kaynaklanan sakatlıklar da özürlü sayısının artışında önemli etken. Kalıtsal olarak geçen bazı hastalıklar hariç, diğer etkenlerin çoğu erken tanıyla önlenebilir veya kontrol altına alınabilir durumda. Akraba evliliği, kalıtsal hastalıklar ve kan uyuşmazlığının doğuştan özürlülüğe yol açtığı belirtilen açıklamada, diğer faktörler şöyle sıralanıyor:
Annenin yaşı, kronik hastalıkları (Diyabet, hipertansiyon, epilepsi, kalp hastalıkları),
Gebelikte geçirilen enfeksiyon (Kızamıkçık, toksoplazma, Hepatit B, suçiçeği, cinsel hastalıklar),
Hamilelikte kontrolsüzce alınan ilaçlar, kimyasal madde zehirlenmesi, röntgen
ışınlarına maruz kalma, annenin yetersiz ve kötü beslenmesi, stres), Doğumda karşılaşılan sorunlar (bebeğin oksijensiz kalması, erken-geç doğum),
Doğum sonrası sorunlar (Bebekte yüksek ateş ve havale görülmesi, kafa travmaları, kazalar, uzun süren sarılık, zehirlenmeler, fazla ilaç alımı),
Doğum sonrası dönemde özürlülük nedenleri (Yenidoğan dönemindeki metabolik sorunlar, psikososyal örselenmeler, iş kazaları ve meslek hastalıkları, ev-, trafik kazaları, çevresel faktörler, afetler).
Radikal
Lütfen forum kurallarını okuyunuz ve kurallara riayet ediniz!