Re: İsteğe bağlı işten çıkış
Sayın Cihanuslu71,
Bu konuyu bir arkadaşınıza yardım için sorduğunuzu, yanlış bir uygulama ile mağdur olunmaması için yazma gereğini duydum. Sorunuzu yanıtlayan Harun Gür bir gazetede çıkan bir haber kaynağına istinaden "alabilirsiniz" şeklinde vermektedir.
Haber kaynağı sağlıklı bir bilgi aktarmamıştır.
Konu 4447 sayılı yasanın daha önceden yürlüğe girmeden önceki yasa çalışmalarına gitmektedir. Bizzat kendim bu yasaların hazırlanması aşamalarında epeyce bir mesai harcadığım için konuya açıklama getirme gereğini duydum.
Biliyorsun 08.09.1999 tarihinden önce kadın 20 erkek 25 yıllık süre 5000 gün ve yaş şartı aranmadan emeklilik hakkını kazandıkları için 4447 sayılı kanunla yürürlüğe giren ve daha sonra Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemelerle kademeli emeklilik getirilmişti.
Bu emeklilik sürelerinin ve gün sayılarının artması gündeme geldiğinde, hem sendikalar hemde çalışanlar tarafından ciddi şekilde eleştirilmiş ve kazanılmış hakların sözde bir reform ile çalışanların elinden alınması konusunda tepkiler oluşmuştu.
O günkü Hükümet, bu tepkilere karşı işveren sendikalarının ve konfederasyonun karşı çıkmasına ragmen emeklilikte aranan süre ve günü tamamlayan sigortalıları rahatlatmak için kendi isteği ile ayrılması durumunda
kıdem tazminatı alabileceğini yasaya koyarak uygulamaya geçirmiştir.
Bu tazminatı alabilmek için , emeklilikte aranan süre ve günü tamamlayan sigortalılar, SSK nın ilgili birimlerine müracaat ederek talepte bulunuyorlar ve SSK dan alınan gün ve süre tamamlanmıştır. Kıdem tazminatı alabilir şeklinde bir yazı ile işverene müracaat ederek kıdem tazminatlarını alabilmektedirler.
Ancak gazetede çıkan haberin sahibi yazar ve bir çok çalışan tarafından , kadın ise 20 erkek ise 25 tam yılı tamlamadan 15 yıllık süre 3600 günü tamamlayarak kısmi aylık bağlanma şartının da geçerli olabileceğini düşünerek SSK ya müracaat edip,kıdem tazminat yazısı almak istemektedirler. SSK ise 20 ve 25 yılı ve gün sayısını tamamlanmadığından dolayı bu yazıyı vermemektedir.
Konu hukuka yani mahkemeye taşınmaktadır. Ancak 4447 sayılı yasa yürürlüğe girmeden önceki çalışmalarda ve tutanaklarda aranan kriter, tamamen 20 ve 25 yıl 5000 gün üzerine dir.
Ancak mahkemelerin vereceği karara elbette saygımız sonsuzdur. Ancak bu şekilde müracaat etmeden önce böyle bir durumla karşılaşacağınızı, olumsuz sonuç neticesinde olayın mahkemeye intikal edeceğini ve sonucunu beklemeniz gerekeceğini de bilmeni gerekir.
Üstelik işverenler ve ilgili işveren temsilcileri , sendikalar da boş durmamaktadır. Bunlarda bahsettiğim tezleri karşı sav olarak sunmaktadırlar.
Malumunuz gereği, plan program yapmayan kıdem tazminatı karşılğı ayırmayan işverenler böyle bir erken kıdem tazminatı ödemede net işletme sermaye dengeleri bozulmakta ve sıkıntıya düşmektedirler.
Hatta kıdem tazminatının tamamen kaldırılmasını dahi istemektedirler. Üstelik Beklenen yeni kıdem tazminatı fonu yasası son taslağında, bu madde bulunmamaktadır.
Bilgi edinmenizi rica eder, sosyal güvenli güzel günler dilerim.