Öncelikle Sayın commodore1tr'nin iltifatı için teşekkür ederim.
Ancak verilen bilgilere göre sağlıklı bir görüş vermek çok zor. Zira unsurları itibariyle hangi tür bir tehdit suçu oluştuğunu bilmek için daha fazla bilgiye ihtiyaç var. Tehdit zaten başlı başına bir suç oluşturduğundan ayrıca söylediklerinin gerçekleşmesi gerekmez, şayet gerçekleşirse bu takdirde başka bir suş oluşur.
Lûgat manası anlamı ile, bir kimseye, bir işi yaptırmak amacı ile iradesi üzerinde cebri tesir yapmak, göz dağı vermek, gözünü korkutmak olan tehdit. mağdura doğrudan doğruya bir zarar vermek, meşru menfaatine zarar vermek veya tehlikeye koymak ya da mağdurun iradesini zorlamak ona bir şey yapması veya yapılmasına göz yumması için yapılır.
Türk Ceza Kanunu’nun 188 inci maddesinin birinci fıkrasında, “Bir kimse bir şeyi işlemek veya işlemesine müsaade etmek ya da o şeyi işlememeye mecbur etmek için diğer bir kimseye zor kullanır veya onu tehdit eder veya yetkisi olmadan veya yasalara aykırı olarak bir konuda bilgi vermesini veya inancını veya siyasi veya sosyal görüşünü açıklamasını isterse altı aydan bir yıla kadar hapis ve bin liradan üçbin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.”; 191 inci maddesinin birinci fıkrasında da, “Bir kimse kanunda yazılı hallerin haricinde başkasına ağır ve haksız bir zarara uğratacağını bildirerek tehdit ederse altı aya kadar hapis olunur.” Aynı maddenin son fıkrasında ise, “Sair tehdidat için alınacak ağır cezayı nakdi otuz liradır. Ancak bu bapta mutazarrır olan şahıs tarafından şikayetname verilmedikçe takibat yapılmaz.” denilmektedir.
Konu ile ilgili olarak, Site'nin
https://www.hukuki.net/ictihat/904-368_cgk.asp adresinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bir kararı var. Karar okunursa belki bir fikir verebilir.
DeFacto